Televizyonun tek kanal olduğu yıllar…
TRT,
Güne Bakış,
Salı akşamları Türk, Cumartesi akşamları yabancı film..
İstiklal Marşı ve kapanış…
Hiç unutmam,
'Müzedeki Hayalet' isimli bir dizi vardı…
Görsel efekt açısından bugün gülüp geçeceğimiz bir düzenekle çekilmiş bir dizi film…
Öylesine korkardım ki,
Dizi başladığında, evi terk edip dışarı çıkardım…
Varsa sokaktaki çocuklara takılır,
Kimse yoksa bahçede tek başıma otururdum…
Ta ki dizi bitene kadar…
O günden sonra uzunca bir zaman,
Müze demek benim için, içinde hayaletlerin olduğu yerlerdi…
Kendimi teskin etmeye çalışsam da işe yaramazdı…
Düşünsenize,
1970'li yılların başı…
Bir televizyon dizisi ne kadar korkutucu olabilir?
Şiddet ve kana bu kadar alıştırılmamıştık biz…
Türk filmlerinde,
Vücuduna onlarca kurşun isabet eden Cüneyt Arkın yere yıkıldığında bir damla kan olmazdı…
Ayhan Işık,
Düşmanlarını öldürürken bile, bunu belli bir estetikle yapar, olan biten her şeyin bir oyun/rol olduğunu anlardınız sanki…
Neyse ben,
Yetişkin bir genç olana kadar, bir kedilerden bir de müzelerden fena halde korkardım…
Kedilerin, şeytanın insana görünen hali olduklarını zanneder,
Müzelerin de, gece oldu mu, içinde hayaletlerin gezdiği soğuk ve ürpertici yerler olduğunu düşünürdüm hep…
***
Bugün evimde 5 tane kedim var…
Şehrimde ise, sayısız müze…
Arkeoloji Müzesi,
Çağdaş Cam Sanatları Müzesi,
Kurtuluş Müzesi,
Kent Belleği Müzesi,
Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi,
Anadolu Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Müzesi…
Daktilo Müzesi…
Bence özünde bir müze olan; Ataol Behramoğlu Kütüphanesi…
Ve çalışmalarının devam ettiğini bildiğim,
Önümüzdeki süreçte şehre kazandırılacak farklı konseptlerde, yeni müzeler…
Hamam Müzesi,
Oya Müzesi…
Bunlardan yalnızca ikisi…
Ve tabii ki,
Açılışı yeni yapılan Odunpazarı Modern Müze…
***
Kedilerden artık korkmuyorum…
Hatta onlarla geceleri sarılıp, güvenle uyuyorum…
Müzelerden de korkmuyorum…
Ama yine de,
Evet yine de,
Müzelerde bir hayaletin dolaştığını tasavvur ediyorum, kimi zaman…
O hayalet,
Geçmişin,
Her birimizin içinden geçip geldiğimiz günlerin,
Kim olduğumuzun,
Ne olduğumuzun hayaleti…
Sevimli, cana yakın,
Kimi zaman bizi üzen, kimi zaman gönendiren,
Kimi zaman hayretle anlamaya çalıştığımız,
Kimi zaman hayretle izlediğimiz bir hayalet o…
***
Ama hiçbir zaman korkmadığımız,
Bizim, hepimizin, geçmişi olan bir hayalet…