Aslına bakarsanız,
Konunun bu kadar uzatılmasına hiç gerek yoktu…
Şu ya da bu nedenle,
Bir kadın, devrilmiş konteynırın içine yarı beline kadar girmiş,
Dedik ya, şu ya da bu nedenle yiyecek bir şeyler arıyor…
Ve fotoğrafı çekiliyor…
Fotoğraf, neresinden bakarsanız bakın;
Acıklı, rahatsız edici, kışkırtıcı ve saldırgan…
Odunpazarı Emek'te çekilen fotoğrafın kurgu olabileceği ileri sürülüyor önce…
Yani,
Biri ya da birileri, önce konteynırı yere yıkıyor, sonra önceden konuştukları ve ikna ettikleri bir kadın yarı beline kadar girip, sözde yiyecek arıyor…
Sonra bakıyorlar, olacak gibi değil; yani bu fotoğrafın bir kurgu olduğunu iddia etmek inandırıcı değil; rahatsız olanlar başka şeylere girişiyorlar…
Bu arada, fotoğraf ülke çapında yankı buluyor, yaygın gazetelerin bazılarında yayınlanıyor ve bu yolla CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na ulaşıyor…
Kılıçdaroğlu, partisinin geçen haftaki grup toplantısında fotoğrafı gösterip, hükümeti eleştiriyor…
O eleştiri içinde,
Ne şehir adı var, ne semt adı, ne de fotoğraftaki kişinin adı, sanı, kim olduğu…
Kılıçdaroğlu bunların hiç birinden söz etmiyor…
Yalnızca şunu söylüyor;
'Türkiye'yi bu hale getirdiniz…'
***************
Ardından hemen bir gün sonra,
AKP Odunpazarı adayı Volkan Doğan,
O çöp konteynırının içinde yiyecek arayan kadının kendisi olduğunu söyleyen bir kadınla birlikte kameraların önüne çıkıyor…
O dakikaya kadar,
Türkiye'de hiç kimse, fotoğraftaki kadının ne ismini biliyor, ne cismini…
Belki yakın çevresinde birkaç kişi, birkaç komşu…
O kadar…
Onlar da zaten, bu teyze bu işi hep yapıyorsa, iyice alışmış olmalılar ki, bu teyzenin onlardan utanmasına da gerek yok zaten…
Ama,
Televizyona çıktığı andan itibaren kendini tüm ülkeye ifşa ediyor…
Hatta Kılıçdaroğlu'nun söyledikleri nedeniyle intihar etmeyi düşündüğünü bile söylüyor…
Oysa,
Televizyon ekranlarındaki görüntüsü, vücut dili, ses tonu hiç de intiharı düşünen birine benzemiyor…
Dahası,
Birilerine inanıp-kanıp televizyona çıkmasa,
Bütün ülkeye 'o çöp konteynırının içindeki kadın bendim' demese, kimseler bilmeyecek…
Hem intiharı düşünüp, hem de kendini tüm ülkeye ifşa etmenin anlamı nedir?
Bizce bunun tek bir anlamı var…
***************
Bu teyze,
Gerçekten de o çöplerin içinde sokak hayvanları için yiyecek topluyor olabilir…
4 katlı evininin olup olmaması, gelir durumunun iyi olup olmaması önemli değil…
Böyle bir huyu, böyle bir takıntısı olabilir pekala…
O fotoğraftaki halinden, bizim anladığımız tek şey,
Bir kadının çöpleri karıştırıyor olduğu…
Bunu, neden yaptığını fotoğrafa bakıp bilmemiz mümkün olmasa da, ilk akla gelen elbette kendisi ya da ailesi için bir şeyler aradığıdır…
Neresinden bakarsanız bakın, rahatsız edici bir fotoğraf…
***************
Peki,
Volkan Doğan'ı bu kadar rahatsız ve huzursuz eden şey nedir?
Seçim afişinin önünde olması mı?
Mensubu olduğu partinin iktidarında ülkenin böyle bir noktaya gelmiş olması mı?
Ki, Volkan Doğan,
Tüm ülkenin bildiği, gördüğü ve hiç kimsenin reddedemeyeceği bir gerçeğin üzerini çaresizce örtmeye çalışıyor…
Eskişehir'de yerel basın, aşevlerinden yemek alan ya da başka bir şekilde belediyelerden ya da Valilikten yardım alan insanların yüzlerini açıkça göstermeyip, kimlikleri belli olmayacak şekilde gazetelerinde yayınlamak için azami bir gayret gösterirken, Volkan Doğan'ı tam aksi yönde davranmaya iteleyen bu akıl, kimin aklıdır?
Odunpazarı'nda hiç kimse, o görüntüden Volkan Doğan'ı sorumlu tutmayacaktı oysa…
Neden böyle bir telaşe kapıldı, anlamak mümkün değil…
***************
O fotoğrafı,
Projelerini açıkladığı toplantıda Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'a da sorduk…
'Elbette utanıyorum' dedi, açıkça…
Lafı hiç evelemeden, gevelemeden söyledi.
Dostoyevski'nin çok sevdiğim bir sözü vardır;
Der ki,
'Dünyada olup biten her şeyden hepimiz sorumluyuz…'
Kurumsal anlamda, belediyenin pazar kurulan her alana, her çöp konteynırının başına bir görevli koyması mümkün değil…
Gerçek ihtiyaç sahipleri zaten belediyelere kendileri başvuruyor ve yardım talep ediyorlar…
Onları, gerekçe göstermeden geri çeviriyorsa belediye, işte orada bu işten gerçekten sorumlu olur…
Eskişehir'de neredeyse haftanın 7 günü pazar kuruluyor farklı mahallelerde…
Gidin bakın pazarların toplanma saatlerine yakın…
Pazarcıların satamayıp ellerinde kalan, taşımaya gerek duymadıkları ürünleri bıraktıkları yerlere…
Böyle onlarca insan görebilirseniz…
Şimdi Kazım Kurt'un Volkan Doğan'a misilleme olsun diye,
Bu insanları bulup, televizyona çıkarması mı gerekiyor?
Hükümete veryansın eden insanları bulup çıkartıp, bundan siyaseten nemalanmak için böyle şeyler mi yapması gerekiyor?
*************
Neresinden bakarsanız bakın,
O fotoğraf bir Türkiye gerçeğidir…
O teyze değildir belki ama,
Türkiye'de o denli yardıma muhtaç insanlar vardır…
On binlerce, belki yüz binlerce…
Bu da,
Bu ülkede yaşayan 82 milyon insanın utancıdır…