Ev hanımlarının gün içinde yaşadıkları en büyük sorundur,
'Bugün ne yemek yapsam?' sendromu.
Evin beyinin hanıma katkısı, 'yap bir şeyler' yuvarlamasından öteye geçmez.
Ev hanımının derdi malzeme ve çalışma değil, karardır.
'Adını sen koy, gerisi kolay!'
***
Biz köşe yazanlar, yaşadığımız ortamın malzeme bolluğu içinde, yapacağı yemeğe karar vermeye çalışan ev hanımı kararsızlığında, şaşkın,
'Adını koysam, yazmak kolay!' darlığında kıvranırız.
Konu kaçırma endişesi de soslayınca zihnimizi, ortaya çıka çıka bir 'türlü' çıkar.
***
Referandum sürecinin kömür isi gibi geniz yakan, sandık sürecinde zift karasına dönüşen havası; yavaş yavaş toz duman hesaplaşmalara bırakıyor yerini.
Üstelik tek yönde değil.
Elde edilen 'Pirus Zaferi'nin şaşkınlığındaki 'Evetçiler'in sathında 'küçük çatlaklar' (!) takılırken göze,
'Galiptir bu yolda mağlup' şenliğindeki 'Hayırcı' ortamda bazılarının 'ikbal hırsı'yla hararet yükseliyor.
Referandumda ortasından bölünen partilerde bilenen bıçaklar, hazırlanan tuzaklar yaklaşan iç hesaplaşmanın habercisi gibi…
***
Tetikçiliğiyle meşhur yandaş bir gazetecinin, 'Cumhurbaşkanının radikal İslamcılarla ve Mavi Marmara'daki manyak tiplerle yolunu ayırması gerekir.' söylemiyle fitilini ateşlediği bombayı ortaya bırakmasından sonra,
Muhataplarından 'Sen kimsin?... Seni dava manyağı yapacağız!' tehditleri gecikmedi.
Yandaş/İslamcı basın mensupları da aynı minvalde 'geçmişteki FETÖ yakınlığı ve kripto kişiliği'ni de ekleyerek bu küçük adama saldırıya geçtiler.
Bu olayı nasıl yorumlarım derken, aynı camiadan Nevzat Çiçek imdadıma yetişti:
'Şimdi elinizi vicdanınıza koyun İslamcı yazarlar/STK'lar.
Bu sözleri Cem Küçük değil de, CHP'li bir gazeteci söyleseydi, yeri göğü inletirdiniz.'
***
Ya Ergenekon Savcısı edalarıyla bilinen milletvekili/gazeteci/yazar(!) Şamil Tayyar'ın AKP'nin içini eleştirip 'Pes, artık yokum!' çıkışı,
Yandaşlığın zirvesini kimseye kaptırmayan Mehmet Metiner'in 'Reis var olduğu sürece bize sorun yok.' demesiyle her kula nasip olmayacak şekilde 'U' dönüşü yapması,
Hangi çatlamaların habercisi acaba?
***
Hindistan dönüşü uçak sohbetinde 'AKP'de İslamcılar dışlanıyor.' söylemine karşı Cumhurbaşkanının:
'İslamcı olmak ya da olmamak şeklinde ayrım yapmak yanlış. Tekkeye mürit aramıyoruz ki!' çıkışı ne anlama geliyor?
Önce, partisini 'dürüst, ilkeli, vatanını ve milletini seven, parti ilkelerine uyan insanları' araması gerektiği konusunda uyarıp,
Subliminal öfke kökenli 'Acırsanız acınacak hale gelirsiniz.' cümlesini araya sıkıştırması,
Sonrasında tekrar yumuşayıp 'kucaklayıcı olacaklarını, kimsenin kendisini kenara itilmiş hissetmemesi gerektiğini' söylemesi…
Bu çatlak zeminlerin zikzaklarını izleyip anlamaya çalışırken,
Benim bobin yanacak yakında!
***
Diğerleri mi?...
Gelecek yazıya inşallah!
Yazı İşleri Müdürümüz Ayhan Aydıner'i kızdırmadan kısa keseyim.
Hani Cem Yılmaz'ın, gösterisinde jest ve mimiklerle destekleyerek kullandığı bir replik var ya:
'Little little, middle' (!)
Küçük küçük yazıyoruz işte,
Ortaya karışık!