1960'lı yıllarda bazı gazeteler ya da dergilerde yayınlanan meşhur pehlivanların güreş tutmalarını anlatan yazı dizileri vardı.

İLK ATEŞ İLE BAŞLADI
Güreş tutan iki pehlivandan birisi yazının sonlarında tam kündeye getirmiş diğer pehlivanı tuş etti edecek, ancak ertesi gün bir bakmışsınız öbür pehlivan bir karşı hamleyle kurtulmuş bu durumdan… Bu durum günlerce sürerdi. Bu yazı dizilerine pehlivan tefrikası denirdi. Daha sonra ki yıllarda ardı arkası gelmeyen işler için 'Pehlivan tefrikasına döndü' tabiri kullanılmaya başlandı. Bu tabir, genellikle anlattıklarının sonu gelmeyen pek de aslı astarı olmayan kişilerin ifadeleri için kullanılır. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen 1999 yılında DSP'den Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Aynı partiden İsmail Haşim Ateş Odunpazarı, Ahmet Ataç Tepebaşı Belediye Başkanı oldu. Ben o yıllarda Belediye Meclisini muhabir olarak takip ediyordum. Büyükşehir Meclisi'nde sadece bir DYP'li Üye (İmdat Akış) vardı. O da zaten muhalefet etmiyor, Yılmaz Hoca'nın aldığı tüm kararlara 'Evet' diyordu. Bir-iki yıl içerisinde Aynı partiden olmalarına rağmen, Büyükerşen ile İsmail Haşim Ateş'in arası bozuldu. Ateş ve onunla birlikte hareket eden üç Odunpazarı Belediye Meclis Üyesi Büyükerşen'e karşı mecliste sert muhalefet yapmaya başladı. Büyükerşen-Ataç bir tarafta Ateş diğer taraftaydı. O yıllarda Büyükerşen-Ateş kavgaları gazetelerin manşetlerini süslüyordu.

KİŞİLER DEĞİŞİYOR
TARTIŞMI BİTMİYOR

2004 Yerel seçimlerinde DSP iki alt belediyeyi kaybetti. Sadece Büyükşehir'i aldı. Bundan dolayı Yılmaz Hoca AK Partililerin fazla olduğu meclisle çalışmak zorunda kaldı. O dönemde de Murat Canzözer, Ayşe Fert Dökmeci ve Tacettin Sarıoğlu'nun sert muhalefetiyle mücadele etti. Kavgaların yaşanacağı toplantılara Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı'nın katılmaması dikkat çekiyordu. 2009 -2014 yıllarında Ahmet Süzer ve Tuncer Köküer mecliste AK Parti muhalefetinin etkili isimleriyledi. 2014'den bugüne de Mustafa Birsen ve Ahmet Yapıcı Yılmaz Hoca'ya karşı bu görevi üstleniyorlar. Anlayacağınız 2004 yerel seçimlerinde başlayan Yılmaz Büyükerşen- AK Parti çekişmesi 'Pehlivan Tefrikaları' gibi bugünde sürüyor. Büyükerşen yerinde dururken, karşısındaki isimler değişiyor. 14 yılda meclisteki tartışmaya konu olan başlıca olaylar şöyle sıralanıyor; 'Havaalanını doğuya mı batıya mı uzayacak?, Stadyum Muttalip'a mı yoksa Sazova'ya mı yapılsın?, Yeni gar binası yerine mi yoksa, Şeker Fabrikası yanına mı yapılsın?, Borabey Göleti yanında yapılan kaçak yapılar yıkılsın mı yıkılmasın mı? Pütün Sokak yıkılsın mı yıkılmasın mı? Otobüs alınsın mı alınmasın mı? Ilıca Barajı baraj mı su havuzu mu?' Bu tartışılan konular ne oldu? Havalanı uzatılması o kadarda önemli değilmiş. Stadyum Sazova'ya yapıldı da kent zarar mı gördü? 'Yeni Gar binası yerinde kaldı' diye kıyamet mi koptu? Ilıca Barajını engelleyenler bugün çok mu mutlu? Anlaşılan Büyükerşen görevde kaldığı sürece onunla AK Parti arasındaki 'Pehlivan Tefrikaları' devam edecek...

****

NOSTALJİ

SAĞ VE SOLUN
İKİ GÜZEL İNSANI


1990'lı yılların başında çekilen tarihi fotoğrafta ilimiz merkez sağ ve solun en önemli isimlerinden olan merhum İsmail Sürücü ile Aytaç Çınar yer alıyor. Sürücü ve Çınar, siyasi düşünceleri farklı olmasına rağmen çok iyi dosttular. O yıllarda dostluklar adam gibiydi. Farklı düşüncede olsalarda dostluklar ebedi kurulurdu. Merkez Sağ ve merkez sol siyasetinde gerçekten bir zerafet vardı. Düşüncelerinden dolayı insanlar ötekileştirilmezdi. İsmail Sürücü Eskişehir siyaset ve iş dünyasının tanınmış ismiydi. 10 yıl önce 11 Eylül 2008'de vefat etti. Cenazesi Alaaddin Camii'nden kalktı. Sürücü Eskişehir'de çok sevilen bir kişiydi. Cenazeye binlerce kişi katılarak, onu son yolculuğuna uğurlamıştı. Sürücü önce Adalet Partisi sonra DYP için yıllarca çalıştı. Partiye maddi ve manevi çok büyük katkıları oldu. Eskişehir'in merkez sağ siyasetinin önemli bir aktörü olarak unutulmazlar arasında yer aldı. Merhum Sürücü'ye Allah'tan rahmet diliyorum. Eskişehir'de SODEP'in kurucuları arasında yer alan Aytaç Çınar, SHP ve CHP'de politika yaptı. Selami Vardar'ın Eskişehir Belediye Başkanlığı döneminde onun başkan yardımcılığını yaptı. Eskişehir siyasetini çok iyi bilen Çınar, 'bilge kişiliği ve keyifli sohbetleriyle' gençlere 'ışık tutmaya' devam ediyor. Çınar'a sağlıklı ve mutlu uzun ömürler diliyorum...

****
CUMARTESİ HİKAYESİ

KIRK PARA HİKAYESİ


İsmet İnönü bir gün yorgun ve sinirli bir halde Çankaya'ya çıkıyor.
Kahveden sonra Atatürk soruyor: - Hayrola İsmet?.. Sende bir fevkaladelik var bugün... Ne oldu?.. Neye sinirlendin?
- Türk Hava Kurumu'nun toplantısı vardı da...
- Eee, ne olmuş varsa?
- Fuat beyi (THK Başkanı) epey terlettim... İstifaya falan kalktı.
- Çalışkan çocuktur Fuat... Kurumu da iyi yönetiyor.
- Bunlara bir diyeceğim yok... Fakat canımı sıkan bir şey oldu.
- Neymiş o?
- Hesaplarda bir kuruş oynuyor.
- Bir kuruş.
İnönü:
- Daha önceki toplantıda dikkatimi çekmişti... Bu bir kuruşun nereye gittiğini öğrensinler diye talimat vermiştim. Bulamamışlar... Fuat beyin hassasiyetini anlıyorum... Ama milletimiz ondan daha hassastır... Verdiği paranın nereye gittiğini mutlaka bilmek ister... İstifa bu gibi hallerde en kolay çıkar yoldur... Ama kimseyi rahatlatmaz... Hatta söylentilere bile sebep olur.
Atatürk:
- Demek mesele bu... Bir kuruşun hesabı seni bu kadar üzdü... Haklısın... Kırk para (bir kuruş) günün birinde 40 lira, 40 lira da 400 lira olur... Bu da giderek büyür halkın ağzında... Cumhuriyet'i kurarken böyle bir kuruşlara çok ihtiyacımız oldu.. Peki ne yaptın sonunda?
İnönü:
- Memurları seferber ettim... Ve bir kuruşun yanlışlıkla başka bir hesaba geçirildiğini bulup, çıkarttırdım... Bizim milletimiz cömerttir, elindekini, avucundakini verir... Ama verdiğinin doğru, dürüst yerlere harcandığını görmek ister... Buna inanmak ister.

Atatürk'ün 'manevi kızı' Sabiha Gökçen anlatıyor (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti-Türk Hava Kurumu Yayını- 1982)

*****
FOTO ŞAKA


Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan: Nabi Hocam, Mahmudiye'ye hipodrom yaptırın, vallahi heykelinizi dikerim.
AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı: İshak Bey, yerel seçimlerden sonra yaparız.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt: İshakcığım boşuna çeneni yorma. Nabi Bey kibarca 'biz Mahmudiye Belediyesini alırsak' yaparız diyor.


****
FIKRA

TÜM ERKEKLER
ALKIŞLAR


10 erkek 1 kadın toplam 11 kişi helikopterden sarkan halata asılıdırlar. Halat herkesi taşıyacak kadar güçte olmadığı için içlerinden birinin halatı bırakması gerektiğine karar verirler. Yoksa hep beraber düşeceklerdir. Bu kişinin kim olacağına karar veremezler ama o anda kadın çok etkileyici bir konuşma yapar. Tamamen gönüllü olarak ipi bırakabileceğini söyler, çünkü bir kadın olarak, kocası, çocukları için ve aslında erkekler için her şeyi karşılıksızca bırakmaya alışık olduğunu söyler. Hikayesini bitirir bitirmez, tüm erkekler onu alkışlamaya başlar