Bundan önce de defalarca yaşandı...
Musaözü Barajı piknik alanında Tepebaşı Belediyesi'ne,
Kurşunlu Külliyesi'nde,
Gökmeydan'a yapılan spor sahasında,
Fidanlık piknik alanında,
Şimdi de,
Şehr-i Derya Piknik Alanında...
Üstelik bu alan,
2010 yılında Odunpazarı Belediye Başkanı olan Burhan Sakallı döneminde piknik alanı haline getirilmiş ve şehre kazandırılmıştı...
Ancak yukarıda saydığımız alanlarda olduğu gibi,
Bu yerlerin bulunduğu alanlar ne zaman CHP'li belediyelerin sorumluluk alanlarına girdi, yani belediyeler AKP'den CHP'ye geçti, tek tek geri alınmaya başlandı...
Gerekçe hazır;
'Bu alan bizim mülkiyetimizde...'
Hukuken doğru...
Ancak bu alanların hiç biri, hiç kimsenin babasının malı değil...
Bu alanların hiç biri özel mülkiyet değil...
Bu alanların tümü,
Kamunun sahibi olduğu kurumlara ait...
DSİ de bir kamu kurumu...
Adı üzerinde 'kamu'
Kamu kim?
Kamu, hepimiziz...
Eskişehir'de yaşayan 850 bin kişi, Türkiye'de yaşayan 80 milyon kişi...
O nedenle,
Kamunun malını, kamunun elinden almak; nasıl bir akıl, mantık ve siyasettir?
***
İşte Eskişehirli bunu, bu siyaset biçimini anlamıyor...
Daha doğrusu,
Anlıyor ama onaylamıyor...
Bir önceki dönemin AKP milletvekili Ülker Can, yerel seçim sonuçlarına bakıyor ve çaresizce soruyordu;
'Eskişehirliler niye böyle oy veriyor, hiç anlamıyorum...'
***
Bütün bu siyaset yapma biçiminin dışında kesin olan şey şu;
'AKP Eskişehirlilerin piknik yapmasını istemiyor...'
Kulağa komik geliyor değil mi?
Ama benim aklıma da başka bir şey gelmiyor...
Musaözü, Fidanlık, Şehr-i Derya, belki önümüzdeki dönem Regülatör, Botanik Park...
Hani diyorum ki,
Böyle tek tek uğraşacaklarına,
Nasılsa OHAL de var...
Ankara Yüksel Caddesindeki İnsan Hakları Heykeli civarında şarkı söylemeyi ve müzik yapmayı Valilik kanalıyla yasakladılar ya;
Eskişehir'de de 'piknik yapmayı' yasaklasınlar...
Böylece ne belediye, ne kurumlar ne de mahkemeler böyle saçma sapan davalarla uğraşmasın...
Sizce haksız mıyım?