Yine bir vize haftası geldi.
Farklı yerlerde eğitim çalışmaları da olunca nereye nasıl yetişeceğimi bilemiyorum.
Bir yerden bir yere gitmek İstanbul'da kolay değil tabi.
Nereye gidersem gideyim ya dar geliyor ya da küçücük kalıyorum meydanlarında.
En son ki konu, hocamızın ders verir nitelikteki askerlik anıları olunca,
Sabah alarmım koğuş kalk sesi gibi kulaklarımda çınlıyor.
Neyse ki kalkıp sınava yetişiyorum.
Günün ikinci sınavına girerken, bu sınav benim için kolay geçecek, çalışmasam da bu dersi derste öğrenebiliyorum hemen çıkacağım diye aklımdan geçirdim.
Aklımdan geçirdiğim olmadı.
Soruları cevapladım.
Bir soruda birden çok kelime vardı ve açıklamamız isteniyordu. Hepsini örnekler vererek de açıkladım.
Fakat bir kelimede takıldım.
'Politika nedir?'
Düşünmeye başladım. Zorluyorum olmuyor, yapmasam olmaz, gurur yaptım.
Başta yalan söyleme sanatı yazdım.
Sonrasında sildim.
Olmaz olmaz bilimsel anlamı neydi diye zorluyorum, sözlük anlamı da olur diye geçirdim.
İnsan insana politika yapma demiyor mu?
İşte yakaladım
Değer zincirini anlatıyordu hoca, o değer zinciri değil de
Yalan zinciri miydi acaba.
Etrafıma bakındım. Bir tarafım uzatma ver kağıdı diyor, diğer tarafım yapmazsan hoca ne der sonra diyor.
İyisi mi fıkrasını yazayım dedim.

***

POLİTİKA
Çocuk babasına sorar: baba politika nedir?
Baba şöyle der: bak oğlum, ben eve para getiriyorum, öyleyse ben kapitalistim.
Annen parayı yönetir, öyleyse o hükümettir.
Deden paranın doğru idare edilip edilmediğine dikkat eder, öyleyse o da sendikadır.
Hizmetçi kız ise isçi sınıfıdır.
Bizlerin ise tek hedefi vardır, senin rahatlığın.
Dolayısıyla sen de halksın.
Altında bezi ile yatan küçük kardeşin ise gelecektir.
Söyle bakalım anlayabildin mi?
Çocuk düşünür ve o gece babasının anlattıklarını düşüneceğini söyler.
Gece yarısı çocuk uyanır. Çünkü küçük kardeşi altını pisletmiştir ve ağlamaktadır.
Ne yapacağını bilemeyen çocuk anne ve babasının yatak odasına gider.
Annesi yalnız ve derin bir şekilde uyumaktadır, öyle ki onu uyandıramaz.
Hizmetçi kızın odasına gider.
Bakar ki babası hizmetçi kızın odasında yatmaktadır.
Dedesi de pencereden gizlice onları izlemektedir.
Hepsi öyle meşguldürler ki çocuğun orada olduğunu fark etmezler bile.
Çocuk hiçbir şey yapamadan yatağına geri döner.
Ertesi sabah baba çocuğa kendince politikanın ne olduğunu anlatmasını ister.
'evet' der çocuk, 'kapitalizm' isçi sınıfını kötüye kullanıyor...
Sendika bunu seyrediyor.
Bu arada hükümet uyuyor.
Halk ise dikkate alınmıyor...
ve gelecek ..okun içinde yatıyor!
İste politika budur...
Fıkrayı aklımdan geçirsem de sınav kağıdına geçiremedim.