HER SANDIKTA
GERİDE KALDILAR
Tepebaşı'ndaki 46 delegenin 44'ünü, Odunpazarı'nda 69 delegenin 68'ini Karaman ekibi aldı. 150 delegenin 130'unu Karaman ekibi alırken, Berberler ekibi 20'de kaldı. Üye oyları bakımından yüzde 40'ın üzerinde oy toplayan Ahmet Berberler ekibi, sandık sandık çalışmamanın bedelini çok ağır ödedi. Bu ekipten delege adayı olmuş bazı eğitimcilerin kendi sandıklarından ne kadar oy kullanılacağını dahi bilmemeleri dikkat çekti. Seçim çalışmalarında yapılan acemilikler, ekip çalışmasındaki koordinasyon yetersizliği farklı yenilgiyi sağlayan etkenler arasında yer aldı. Karaman ekibi Tepebaşı ve Odunpazarı bölgesindeki her sandıktan 10-25 arasında fazla oy aldı. Odunpazarı'nda Berberler grubundan bir tek Ahmet Berberler seçildi. İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen ve Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Kürşad Önder Ceylan seçimlere müdahil olmadı. Tepebaşı İlçe Milli Eğitim Müdürü Bülent Üzmez önce gizli sonra açık olarak Berberler ekibi lehine müdahil oldu.
KARİZMASI ÇİZİLDİ
Üzmez'in bu desteği Berberler'e 'artı değil, eksi' yazdı. 17 Kasım'da yapılacak seçimin kazananı daha şimdiden Muammer Karaman oldu. Kaybedeni ise Bülent Üzmez oldu. Çünkü Ahmet Berberler iyi niyetli olarak ortaya çıktı. Berberler seçimi kaybetmesine rağmen ileriye yönelik çok şeyler de kazandı. Özellikle Tepebaşı'nda 44-2'lik hezimet sonrasında Tepebaşı İlçe Milli Eğitim Müdürü Üzmez, aynaya bakıp, düşünmeli. Bu yenilgiyle en çok Bülent Üzmez'in karizması çizdi. Karaman ekibini destekleyen Yunus Emre Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Kerim Erzincanlı kendi sosyal hesabından 'Tepebaşı'ndan B'den Z'ye değişim rüzgarı esti 44-2' paylaşımı yaparak, Üzmez'e göndermede bulundu. Yaptığım haberler sayesinde 'profesyonel sendikacı' olan Muammer Karaman ve ekibini kutluyorum. Umarım yeni dönemde Eskişehir eğitim camiasında daha birleştirici bir Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı görürüz...
.jpg)
BİZ NİYE YEDİK?
Ağayla marabası, ağanın en güzel atının koşulduğu en süslü arabayla kasabaya inmektedirler. Ağa arabadadır, maraba ise arabanın yanında yürümektedir. Yerde bir tezek kümesi görürler. Üzerinde sineklerle etrafa koku salmaktadır. Ağa, marabasıyla alay etmek ister. 'Maraba, şu tezeyi ye, atla araba senin. Sen bineceksin, ben yürüyeceğim' der.
Maraba ata bakar, arabaya bakar. Ağaya da zaten gıcıktır. Oturur, midesi bulana bulana tezeği yer. Ağa iner, maraba sahip olduğu arabaya biner. Ağa çok bozuktur. Durduk yerde en güzel atını, en güzel arabasını marabaya kaptırmıştır. Maraba da bozuktur. Durduk yerde tezeği yemiştir. Ağanın daha güzel atlar alacak parası, daha güzel arabalar alacak imkánı vardır. Üstelik ne ata, ne de arabaya bakacak parası vardır. Dönüş yolunda gördükleri tezek, her ikisinin de beklediği andır aslında. Maraba, ağadan intikam almak için 'Ağa, sen şu tezeyi ye , at ve arabayı geri al' der. Ağanın beklediği de böyle bir fırsattır. O da oturur tezeyi yer. Arabaya kurulur, atı kamçılar.
Köye girerlerken maraba, ağaya seslenir, 'Köyden çıkarken araba senin, at senindi. Yürüyen de bendim. Köye giriyoruz. At senin araba senin. Yürüyen yine ben. Ağam iyi de biz bu b..u niye yedik?' ABD'li Rahip Brunson hakkında verilen tahliye kararı sonrası bu hikaye daha çok anlatılmaya başlanıldı. Devletin en yetkili isminin 'terörist olarak' nitelendirdiği Brunson'un; 'ekonomizi bozmak' için yapılan 'döviz kuru saldırıları sonrasında' yaşanan krize rağmen salınmasına tepki gösteren vatandaşlar; 'Biz bu b..u niye yedik?' diye soruyor.
1 LİRAYA YEMEK TARİH Mİ OLACAK?
Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü yemekhanesinde öğrenciler '1 lira karşılığında üç öğün yemek' yiyor. Önceki Rektör Prof. Dr. Naci Gündoğan zamanında başlanılan bu uygulama ile öğrenciler 'üç kap yemeği sadeci 1 lira ödeyerek' yiyor. Şu anda Türkiye'de en ucuz yemeği Anadolu Üniversitesi öğrencileri yiyor. Üniversite 'kendi yemekhanesinde hazırladığı ve kar yapmayı düşünmediği' için öğrenciler nefis yemekler için sadece 1 lira veriyor. Ancak şu günlerde Anadolu Üniversitesi'nin 'yemek işini ihaleyle bir özel firmaya vermek için' hazırlıklarını tamamladığı öğrenildi. Yemek işi özel firmaya verildikten sonra, 'öğrenciler asla 1 liraya yemek' yiyemez. Firma üniversiteye verdiği parayı çıkarmak için 'kar' yapmayı düşünecek. Bu durumda 'öğrencilerin 5 liradan aşağıya yemek yemelerinin mümkün olmayacağı' iddia ediliyor. Zaten Açık Öğretim Fakültesi'nden büyük geliri olan Anadolu Üniversitesi yemek işini özel firmaya vererek, ucuz yemek yiyen dar gelirli öğrencilere darbe vurmamalı. Geleceğimiz olan öğrencilerin sağlıklı bir şekilde beslenmeleri için bu özelleştirmeden derhal vazgeçilmeli...
Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü yemekhanesinde öğrenciler '1 lira karşılığında üç öğün yemek' yiyor. Önceki Rektör Prof. Dr. Naci Gündoğan zamanında başlanılan bu uygulama ile öğrenciler 'üç kap yemeği sadeci 1 lira ödeyerek' yiyor. Şu anda Türkiye'de en ucuz yemeği Anadolu Üniversitesi öğrencileri yiyor. Üniversite 'kendi yemekhanesinde hazırladığı ve kar yapmayı düşünmediği' için öğrenciler nefis yemekler için sadece 1 lira veriyor. Ancak şu günlerde Anadolu Üniversitesi'nin 'yemek işini ihaleyle bir özel firmaya vermek için' hazırlıklarını tamamladığı öğrenildi. Yemek işi özel firmaya verildikten sonra, 'öğrenciler asla 1 liraya yemek' yiyemez. Firma üniversiteye verdiği parayı çıkarmak için 'kar' yapmayı düşünecek. Bu durumda 'öğrencilerin 5 liradan aşağıya yemek yemelerinin mümkün olmayacağı' iddia ediliyor. Zaten Açık Öğretim Fakültesi'nden büyük geliri olan Anadolu Üniversitesi yemek işini özel firmaya vererek, ucuz yemek yiyen dar gelirli öğrencilere darbe vurmamalı. Geleceğimiz olan öğrencilerin sağlıklı bir şekilde beslenmeleri için bu özelleştirmeden derhal vazgeçilmeli...
KATILIMCI VE BİRLEŞTİRİCİ
İlimizde 38 Türkmen Alevi Derneği 6 ay önce 'Alevi Dernekleri Platformu' adı altında toplanmıştı. Eskişehir bürokrasisinin ve eğitim camiasının yakından tanıdığı isim Hüseyin Büdüş Platform Başkanı olmuştu. Büdüş'ün liderliğindeki Alevi Dernekleri Platformu ard arda gerçekleştirdiği etkinliklerle, basın açıklamalarıyla kentte en aktif demokratik kitle örgütlerinin başında gelmeye başladı. Etkinliklerinde hep katılımcı hep birleştirici oldular. Geçtiğimiz Nisan ayında Eskişehir'de Nevruz'un görkemli bir şekilde kutlanmasını sağladılar. Platform Muharrem ayı'nda Sücaadin Veli Anma etkinlikleri ve Aşure günü dolayısıyla 'tüm Alevi köylerini tek tek gezerek' halkla buluştu. Hüseyin Büdüş ve ekibi 'gidilmedik köy ve dernek' bırakmadılar. Yaptıkları çalışmalarla halkın gönlüne girdiler. Büdüş altı ay önce Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Nevruz Şenlikleri'nde yaptığı konuşmada şunları söylemişti; 'Sevgili canlar; yeni bir dönem başlatıyoruz; bu dönem artık bir olma iri olma, diri olma dönemidir. Artık varlığımızı ve gücümüzü toplumun geleceği için ortaya koyma dönemidir. Artık tüm ideallerimize kendi gücümüzle erişme dönemidir. Bizler bu bilinçle toplumun teminatı olacağız. Biz sizlere güveniyoruz ve sizin için tüm varlığımızla emrinizde olacağız.' Büdüş o gece söylediklerini altı ay içerisinde eyleme geçirerek, gerçekleştirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin teminatı olan Alevi toplumunu birleştirerek, 'tek ses tek yürek' olmalarını sağladı.
İlimizde 38 Türkmen Alevi Derneği 6 ay önce 'Alevi Dernekleri Platformu' adı altında toplanmıştı. Eskişehir bürokrasisinin ve eğitim camiasının yakından tanıdığı isim Hüseyin Büdüş Platform Başkanı olmuştu. Büdüş'ün liderliğindeki Alevi Dernekleri Platformu ard arda gerçekleştirdiği etkinliklerle, basın açıklamalarıyla kentte en aktif demokratik kitle örgütlerinin başında gelmeye başladı. Etkinliklerinde hep katılımcı hep birleştirici oldular. Geçtiğimiz Nisan ayında Eskişehir'de Nevruz'un görkemli bir şekilde kutlanmasını sağladılar. Platform Muharrem ayı'nda Sücaadin Veli Anma etkinlikleri ve Aşure günü dolayısıyla 'tüm Alevi köylerini tek tek gezerek' halkla buluştu. Hüseyin Büdüş ve ekibi 'gidilmedik köy ve dernek' bırakmadılar. Yaptıkları çalışmalarla halkın gönlüne girdiler. Büdüş altı ay önce Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Nevruz Şenlikleri'nde yaptığı konuşmada şunları söylemişti; 'Sevgili canlar; yeni bir dönem başlatıyoruz; bu dönem artık bir olma iri olma, diri olma dönemidir. Artık varlığımızı ve gücümüzü toplumun geleceği için ortaya koyma dönemidir. Artık tüm ideallerimize kendi gücümüzle erişme dönemidir. Bizler bu bilinçle toplumun teminatı olacağız. Biz sizlere güveniyoruz ve sizin için tüm varlığımızla emrinizde olacağız.' Büdüş o gece söylediklerini altı ay içerisinde eyleme geçirerek, gerçekleştirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin teminatı olan Alevi toplumunu birleştirerek, 'tek ses tek yürek' olmalarını sağladı.
27 YIL ÖNCESİNİN GENÇ MUHABİRLERİ
Yıl: 1991, 27 yıl önce. Yer: Vilayet binası. O yılların genç muhabirleri Orhan Demir, Rahmi Emeç, Sadi Seda, Valilik Basın Sorumlusu Abdullah Bozkurt ve dönemin Valisi Bahaeddin Güney'in koruması Kamuran Öztürk hatıra fotoğrafı çektiriyor. Demir, Emeç ve Seda yıllarca Eskişehir Basınına hizmet ederek, gazetecilik mesleğini en iyi şekilde icra ettiler. Bu üç isimde emekli olmalarına rağmen Eskişehir için üretmeye devam ediyor. Abdullah Bozkurt daha sonraki yıllarda Valilikten Sağlık Müdürlüğüne geçti. Buradan emekli oldu. Demir, Emeç, Seda, Bozkurt ve Öztürk'e sağlıklı uzun ömürler diliyorum...
Yıl: 1991, 27 yıl önce. Yer: Vilayet binası. O yılların genç muhabirleri Orhan Demir, Rahmi Emeç, Sadi Seda, Valilik Basın Sorumlusu Abdullah Bozkurt ve dönemin Valisi Bahaeddin Güney'in koruması Kamuran Öztürk hatıra fotoğrafı çektiriyor. Demir, Emeç ve Seda yıllarca Eskişehir Basınına hizmet ederek, gazetecilik mesleğini en iyi şekilde icra ettiler. Bu üç isimde emekli olmalarına rağmen Eskişehir için üretmeye devam ediyor. Abdullah Bozkurt daha sonraki yıllarda Valilikten Sağlık Müdürlüğüne geçti. Buradan emekli oldu. Demir, Emeç, Seda, Bozkurt ve Öztürk'e sağlıklı uzun ömürler diliyorum...
