Türkiye baskın bir seçim süreci yaşıyor…
Göründüğü kadarıyla kamuoyunun çoğunluğu bu baskın seçimden endişe duymaktadır. Ama insanları endişelendiren neden 'seçim' değil, olayın 'baskın' boyutudur.
Bu baskın sürecine bir de 'pusu, kumpas, eşitsiz koşullar, sandık güvensizliği… ' gibi kirlilikler bulaşması endişeleri artırmaktadır.
Ama her şeye rağmen, eski bir sözü seçime uyarlarsak; ' Hazır ol seçime, eğer istiyorsan demokrasi…' değerlendirmesi yerindedir.
Geliniz, 24 Haziran'da yapılacak olan 'Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri' sürecini, 'olgular, olasılıklar ve umutlar' ilişkisi içinde birlikte irdelemeye çalışalım.
*******
CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ YAŞAMSAL ÖNEM TAŞIYOR
Ülkemizde özellikle son on yıldaki siyasal gelişmelerin ortaya çıkardığı bir olgu olan 'Cumhurbaşkanı (CB) Seçimi', karşımıza iki olasılık (seçenek) sunuyor:
  • ' Kuvvetler Birliğine Dayalı Tek Adam Rejimi' ya da ' Kuvvetler Ayrılığına Dayalı Demokratik Parlamenter Sistem'
CB Seçiminin özünü oluşturan bu iki seçenek dışındaki tutumlar ve söylemler konunun ayrıntılarıdır…
CB Seçimi sürecindeki olguların genel görünümü şöyle özetlenebilir:
  • CB Seçiminde partilere değil, CB adayı olan kişilerden birine oy verilecektir.
Bu nedenler süreçte oluşturulan 'ittifakların', CB seçiminde yasal ve siyasal anlamda
doğrudan bir ilişkisi yoktur.
Konunun önemli ayrıntısı olan Cumhurbaşkanı Adayları şunlardır (Alfabetik sıraya
göre): Doğu PERİNÇEK, Meral AKŞENER, Muharrem İNCE, Recep Tayyip
ERDOĞAN, Sebahattin DEMİRTAŞ, Temel KARAMOLLAOĞLU.
  • Tek Adam Rejimini savunan AKP, MHP ve BBP'nin, RTE'yi ortak aday göstermeleri, demokrasi ilkelerini ve Türkiye gerçeklerini zorlayan bir durumdur.
  • Demokratik Parlamenter Sistemi savunan muhalefet partilerinin ortak aday yerine,
ayrı ve kendi tabanlarında güçlü adaylar çıkarmaları, doğru ve yerinde bir karar olmuştur.
  • Sosyalistlerin ortak bir aday çıkaramaması, Türkiye demokrasisinin önemli bir eksikliğidir.
  • Evrensel değerlere aykırı yasaklar yüzünden sendikaların, meslek kuruluşlarının ve diğer STK'ların seçim sürecine katkıları en alt düzeydedir…
  • Adayların/ partilerin tanıtım ve propaganda olanakları arasında korkunç bir eşitsizlik vardır.
Bu olgular doğrultusunda CB Seçim sürecinin görünen en güçlü olasılığı: 'İlk turda hiçbir adayın seçilmek için yeterli oyu alamayacağı ve sonucun 8 Temmuz 2018 günü yapılacak ikinci turda ortaya çıkacağıdır…'
CB Seçiminin ilk turunda duyarlı yurttaşlar için doğru tavır, 'Demokrasi Cephesi adaylarının kararlı bir biçimde desteklenmesidir.'
İkinci tura kalacak Demokrasi Cephesi adayını desteklemek ise tüm Türkiye halkının demokratik namus borcudur.
Çünkü Türkiye'nin aydınlık gelecek umutları, bu seçim sürecinde 'Tek adam rejimine gidişin engellenerek, Demokratik Parlamenter Sisteminin güçlendirilmesindedir…'
*******
MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNİN ÖNEMİ ARTMIŞTIR
24 Haziran 2018 günü yapılacak seçimlerin ikici boyutunu oluşturan 'Milletvekilleri Genel (MV) Seçimi'nin önemli olguları şunlardır:
  • Bilindiği gibi, 16 Nisan 2016'da Tek Adam Rejimine geçiş için yapılan hukuka ve demokrasiye aykırı anayasal düzenlemeler, TBMM'nin ve Milletvekillerinin yetkilerini önemli ölçüde tırpanlamıştır.
Bu nedenle 24 Haziran'dan sonra TBMM'de, 'Demokratik Parlamenter Sistemi savunan güçlü bir blok oluşması' çok önemlidir.
Üstelik böyle bir sonuç, CB Seçiminin ikinci turunu da önemli ölçüde etkileyecektir.
  • MV Seçimlerinde 'İttifaklar' çok büyük önem taşımaktadır. Çünkü İttifak bloğuna verilecek oylar, hem milletvekili dağılımını hem de yüzde 10 barajını doğrudan etkilemektedir.
  • AKP, MHP ve BBP tarafından oluşturulan 'Cumhur İttifakı', demokratik gerçeklerden değil, iktidarlarını sürdürmekte zorlanan liderlerin çare arayışlarından doğmuştur.
  • CHP, İYİ PAR, SP ve DP tarafından oluşturulan 'Millet İttifakı', demokrasinin korunması ve geliştirilmesi açısından önemlidir, ama eksiktir.
  • Siyasal partilerin üst yönetimlerindeki 'karşılıklı güvensizlikler' nedeniyle HDP'nin ittifaklar dışında kalması, demokrasimizin önemli bir sorunudur.
MV Seçimleri sonucunda, Demokrasi Cephesinde yer alan siyasal partilerin TBMM'de çoğunluk sağlamaları güçlü ve umut yüklü bir olasılıktır.
Sözün özü:
24 Haziran, güçlü olasılıklarla ve çeliğe su verecek güzel umutlarla yüklüdür…
Bu bağlamda 24 Haziran, demokrasi güçlerinin sandıkta birleşmesi için önemli bir fırsattır…
Ama biliriz ki, umutlar emek ister…
Rehberi bilim ve demokrasi olan 'Demokratik Yurttaşlık', her hal ve şartta görev ve sorumluluklar yüklenmeyi gerektirmektedir…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…