Eskişehir, seçime doğru bereketli bir yılın içinde. Katılım sayısı yüksek, elimi atsam aday adayına çarpacağım.
Peki seçim arifesinde kimler daha ön planda bakalım.

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ
MHP'de vekil adayı sayın Kadir BIYIK Ülkü Ocakları Başkanlığı yapmıştır.
Adalarda verdiği iftar yemeğine yoğun katılım olmuş, eski, yeni, küs, dargın herkesi bir araya getirip araya köprü kurmuştur. Ayrıca Eskişehir'de birlik ve beraberliği sağlayan isimlerden.
En zor şartlarda MHP'de İl Başkanlığı görevini üstlenmiş aktif ve dinamik bir şekilde görevini başarıyla ifa etmiştir.
Genel merkezle de yakın ilişkileri olan Sayın Devlet Bahçeli'nin de sevdiği vekil adayı.

AK PARTİ
En çok aday adayı müracaatı alan AK Parti'den, Eskişehir İl eski Başkanı Sayın Dündar ÜNLÜ'nün halkıyla bir olan halkının derdini dinleyen, sahayı bilen ve hizmet insanı olması, ilk üç isim arasında olmasını garantiliyor diye düşünüyorum.

CHP
'Sayın Kılıçdaroğlu büyük şehirlerde kadın adayları düşünüyor.' Eskişehir'de de muhtemelen 1. sıra aday adayı kadın olacak.

İYİ PARTİ
İYİ partide de çok vekil adayı müracaatı var. Nevzat Kumandaş beyin 1. sıra Koray Aydın beyin eski iş ortağı ülkü ocaklarından yetişmiş olmasından dolayı da, şansının yüksek olduğunu düşünüyorum.
2. sırada da maddi ve manevi emeklerinden dolayı Arslan Kabukçuoğlu olur diye düşünüyorum.

ADAY ADAYLARINA DAVRANIŞ ÖNERİLERİ
Doğal ve içten davranın.
Hedef kitleyle samimi bir dille konuşun.
Empati kurun. İyi bir dinleyici olun. Halkın istekleri tabi ki olacak, bazen size sert tepkiler de verecekler. Halkla tartışmaya girmeyin.
Güven sağlayın, oy için gitmeyin, yapamayacağınız hiçbir şeyin sözünü vermeyin ve olur da vekil olursanız aynı şekilde halkın içinden olmaya devam edin.
Ses tonu önemlidir. İsteklerinizi tane tane akıcı bir dille anlatın.
Duruş, oturuş, yürüyüş, bakış önemlidir. Kendinize güvenin.
Temiz olun, gerektiğinde gün boyu dolaşacaksınız, olabilecek kazalara karşı yanınıza yedek kıyafetler alın. Abartılı renkler kullanmayın.

OTURUP BİR DÜŞÜNÜN HALKIN NEYE İHTİYACI VAR?
İşsizlerin işe ihtiyacı var.
Çocukların, gençlerin eğitime ihtiyacı var.
Halkın dışa bağımlı olmamaya, yerli malına ihtiyacı var.
Kızlarımızın sokaklarda rahatça dolaşabilmeye ihtiyacı var.
Dar gelirlilerin faturalarını ödemeye, evine et alabilmesine,
Beyin göçünün engellenmesine,
Düşüncelere kelepçe vurulmamasına,
Çiftçilerin paraya,
Ailelerin korkmadan çocuklarını dışarı çıkarmaya ihtiyacı var. Çocuk istismarlarının önlenmesine ihtiyaç var.
Halkın demokratik bir ülkeye ihtiyacı var.
Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözünü asla unutmayın;
Yöneticiler iktidara saltanat sürmek için değil, millete hizmet için getirilmişlerdir.

***

FIRTINA ÇIKTIĞINDA RAHAT UYUYABİLİN!
'Bir çiftçi, yıllar önce fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almış. Buraya yerleştikten kısa bir müddet sonra da ilk işi kendisine bir yardımcı aramak olmuş. Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden hiç kimse onun çiftliğine çalışmak istememiş. İşe almak için görüştüklerinin hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vazgeçiyor, burası fırtınalıdır, siz de burada kalmaktan vazgeçseniz çok isabetli olur diyorlarmış.
Nihayet çelimsiz, sıska, orta yaşı çoktan geçmiş bir adam işi kabul etmiş.
Çiftlik sahibi, adamın haline bakıp çiftlik işlerinden anlar mısın, diye sormadan edememiş. Sayılır demiş sıska adam, ayrıca fırtına çıktığında da korkmadan uyuyabilirim.
Çiftçi, adamın sözünü biraz düşünüp, sonra da boş vererek adamı işe almış. Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini mükemmel bir şekilde yürüttüğünü görünce içi rahatlamış, ta ki o fırtınaya kadar.
Gece yarısı, fırtınanın kulakları sağır eden o müthiş uğultusuyla uyanmış. Öyle ki bina kökünden çatırdıyormuş. Hemen yatağından fırlayıp kahyanın odasına koşmuş.
Kalk, kalk! Fırtına çıktı; her şeyi yok etmeden yapabileceklerimizi yapalım.
Sıska adam yatağından bile doğrulmadan esneyerek mırıldanmış: Boş verin efendim, gidin rahat rahat uyuyun. Ben işe girerken size fırtına çıktığında bile rahatça uyuyabilirim demiştim ya..!
Çiftçi, kahyanın rahatlığına çıldırmış. Ertesi sabah sağ kalırsam ilk işim onu kovmak olacak; ama şimdi fırtınada çiftliğim için bir şeyler yapmam gerekir diyerek aceleyle binadan dışarı çıkıp, doğru saman balyalarına koşmuş. Bir de ne görsün! Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş ve sıkıca da bağlanmışlar. Ahıra koşmuş. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ayrıca ağırın kapısı da fırtınaya karşı desteklenmiş. Tekrar çiftlik evine yönelmiş, evin kepenklerinin tamamı kapatılmış, olası olumsuzluklara karşı da takviyelenmiş.
Çiftçi, rahatlamış bir halde odasına dönüp, yatağına uzanmış. Fırtına olanca hızıyla uğuldamaya devam ediyormuş. Gülümseyerek gözlerini kapatırken kendi kendine şöyle mırıldanıyormuş:
Fırtına çıktığında artık ben de rahatça uyuyabilirim.
Sıkıntılara zihnen, madden hazırsanız, fırtına çıktığında bile rahatça uyuyabilirsiniz.'
Sakın fırtına anında kullanacağınız muşambayı satmayın. Rahat uyuyamazsınız.!