'Türkiye'de otoriter tek adam rejiminin kalıcılığını (bekasını) isteyenler ', seçim ortamını öylesine gerdiler ki…
Bekacıların (!) ülkemiz genelinde 'kin/ nefret kusarak ve şiddet ekerek' sürdürdükleri kirli seçim taktikleri, içimizi/ dışımızı karartıyor…
Ama her şeye rağmen, karanlıklar içinden fışkıran kardelenlerin serpilip gelişmesi engellenemiyor…
Geliniz, son günlerde Eskişehir'de yaşanan güzelliklerden süzdüğüm damlaları birlikte yudumlayalım.
ESKİŞEHİR 'ULUS ANITI'
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından, İsmet İnönü Caddesi'ne dikilen 'Ulus Anıtı', 9 Mart 2019 günü halkımızın yoğun katılımıyla açıldı.
'Türkiye tarihinin son bin yılı üzerinde yükselerek yıldızlaşan Atatürk Cumhuriyeti'ni görsel simgelerle özetleyen Ulus Anıtı'; toplumsal yaşamda 'dün- bugün- yarın zincirinin' önemini çok güzel anlatıyor.
Eskişehir Ulus Anıtı; tarihsel, sanatsal ve estetik değerler açısından 'iyi, güzel ve doğru' bir eser.
Başta bu eserin mimarı Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN olmak üzere tüm emeği geçenlere bin teşekkür…
Bu anlamlı eserin, 'kendi çıkar bekalarını bu anıtta göremeyenler tarafından karalanmaya çalışılması; aymazlıktır (gaflet), sapkınlıktır (dalalet)…'
AMİGO ORHAN'A SAYGIYLA…
Odunpazarı Belediyesi tarafından 12 Mart 2019 günü Emek Mahallesi'nde açılan Halk Merkezi'ne, Eskişehirspor'un yaşayan efsanesi 'Amigo Orhan' adı verilmesi çok anlamlı bir 'vefa' örneği oldu.
Eskişehirspor'un doğduğu ve yıldızlaştığı 1965- 1970 yılları arasında, tribünlerin efsane ismi Amigo Orhan (Orhan ERPEK); 'Dünyanın en büyük koro şefi' unvanıyla anılıyordu…
O yıllar, '68 kuşağının dünyada ve Türkiye'de eşitlik ve özgürlük mücadelesini aşkla sürdürdüğü yıllardı…'
Ve 'Futbolda İstanbul hegemonyasını Eskişehirspor ile yıkmak için' çıkılmıştı o yollara…
O günlerdeki Eskişehirspor tribünleri şu sözcüklerle özetlenebilir: 'Birlik, uyum, coşku, estetik, centilmenlik, çağdaşlık, saygınlık…'
Amigo Orhan o tribünlerde 'küfüre, şiddete, fanatizme, magandalığa, kuralsızlığa…' hiçbir zaman fırsat vermedi.
1936 doğumlu olan Orhan ERPEK, bugün 80 yaşında ama yüreği aynı değerlerle atıyor.
Gençlik yıllarımda uzaktan hayranlıkla izlediğim Amigo Orhan ile yaklaşık on yıl önce ortak dostumuz rahmetli Önder BALOĞLU aracılığıyla tanıştık, uzun sohbetler ettik…
Benim tanıdığım Orhan Abi; 'Düşünceleri Atatürkçü ve sosyalist değerlerden beslenmiş, tam bir çağdaş Cumhuriyet aydınıdır. Özellikle siyaset, spor ve tarih konularıyla yakından ilgilenir…'
Fırsat buldukça Orhan Abi, Prof. Dr. Kemal YAKUT kardeşimiz ve ben bir araya gelerek ve Önder BALOĞLU'nu anarak sohbetlerimizi sürdürüyoruz…
Sevgili Amigo Orhan/ Orhan ERPEK abimize nice sağlıklı yıllar dileyerek saygılar sunuyorum.
ZEYNEP ORAL ve 'O BÜYÜLÜ, GÜZEL İNSANLAR'
Tepebaşı Belediyesi tarafından geleneksel olarak düzenlenen ve Şair Haydar ERGÜLEN eşgüdümünde yapılan 'Kent ve Kültür Söyleşileri' başarıyla sürüyor.
15 Mart 2019 günü yapılan söyleşinin konuğu PEN Türkiye Başkanı Gazeteci Yazar Zeynep ORAL idi.
Şu anda Cumhuriyet Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapmakta olan Zeynep ORAL, tam anlamıyla bir 'Cumhuriyet insanı'.
Zeynep ORAL, kültür ve sanat alanındaki onlarca STK'da kurucu ve yönetici olarak aktif çalışmalar yapıyor. Ve 20 civarında basılmış kitabı var.
Zeynep ORAL ile birlikte ' O Büyülü, Güzel İnsanlar' adı altında yapılan söyleşinin dinleyicisi az ama içeriği çok yoğundu…
Haydar ERGÜLEN'in başarıyla yönettiği söyleşi gemisine binerek; Zeynep ORAL'ın elli yılı aşkın coşkulu anılar denizinde birlikte dolaştık…
Söyleşiden sonra aldığım 'O Güzel İnsanlar' kitabını bir solukta okudum.
BİR ZAMAANLAR BU ÜLKEDE 'ÖĞRETMEN OKULLARI' VARDI…
Öğretmen Okullarının 171. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla, EĞİT- DER ve TEÖ- DER Eskişehir Şubelerinin, Eskişehir Öğretmenevi'nde birlikte düzenledikleri yemekli toplantıda anılarımızı, bilinçlerimizi ve umutlarımızı birlikte paylaştık.
Bu toplantıda bana düşen kısa konuşmada şunları söyledim:
' Bugün, 16 Mart 1848' de açılan 'Öğretmen Okulları' nın 171. Kuruluş Yıldönümü.'
' Bir zamanlar bu ülkede 'Öğretmen Okulları' ve ' Köy Enstitüleri' gibi çağdaş eğitim kurumları vardı...'
' Ve o kurumlar çağdaş öğretmenler yetiştirirdi...'
' Ve bir zamanlar bu ülkede 'Laik, demokratik, bilimsel, kamusal eğitim' hedefleri vardı...
' Şimdilerde ise ülkemizde eğitim yerlerde sürünüyor…'
' O güzel eğitim kurumları ve o çağdaş eğitim hedefleri yeniden canlandırılmayı bekliyor...'

TEPEBAŞI'NDAN ESEN GÜZELLİKLER
'Tepebaşı Belediyesi Proje Tanıtım Toplantısı', 17 Mart 2019 günü, Yunusemre Spor Tesislerinde yapıldı.
Bence aslında 'Bir seçim işinden çok, bir paylaşım çalışması' olan bu toplantıda; 'Bir belediyenin semt halkıyla kaynaşmasının' güzel örnekleri yaşandı.
Keşke tüm seçim çalışmaları böylesine kaliteli ve içtenlikli yapılabilse…
Sayın Ahmet ATAÇ başkanlığında üç dönemdir başarıyla sürdürülen bu projeler 'geçmişten geleceğe uzanıyor…'
Birçoğu 'Türkiye'de ilk olan' Tepebaşı Belediyesi projeleri içinde, özellikle benim ilgi ve uzmanlık alanlarımla ilgili olan 'Eğitim, kültür ve sanat projelerini' heyecanla izledim; şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bu projeleri yakından izleyerek sizlerle paylaşacağım.
'ÇANAKKALE ZAFERİ' ÜZERİNE…
Her 18 Mart geldiğinde ülkemizde yoğun olarak gündeme getirilen 'Çanakkale Zaferi'ne':
  • Mustafa Kemal'i yok sayarak…
  • Bu savaşın emperyalist boyutunu görmezden gelerek…
  • Savaş kışkırtıcılığı yaparak…
  • Ve 'Laik, demokratik Türkiye' ilkelerini çiğneyerek…
Sahip çıkmaya çalışmak; tarih bilimine ve şehitlere saygısızlıktır.
Unutmayalım ki, 'Yarın, her zamandan daha güzeldir…'
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…