Sevgili Öğretmenim,
Suskunluğu, hüznü, umutsuzluğu ve mutsuzluğu üzerlerinden atma ve Öz'üne dönme zamanı geldi. Artık Öz'üne dön.
Biz de hep beraber 'öğretmenim canım benim, seni pek çok, pek çok severiz' diye haykıralım. İlkokulda söylediğimiz şarkıyı yeniden tüm ulus birlikte söyleyelim.
Artık yeter. Öğretmenlerimiz eğitim sistemi, modeli ve sorunları üzerine konuşsun. Geleceğe umutla bakabilsin. En önemlisi de artık mutlu olsun.
Sevgili Öğretmenim,
Eğitim sistemi, modeli ve sorunları üzerine konuşabilmen, mesleğinde ustalaşman ve saygınlık kazanabilmen için bazı temel becerilere ve bilince sahip olman gerekiyor. Bu beceriler;
- Eleştirel düşünme.
- Bilgi yönetimi.
- Yaratıcılık ve yenilikçilik.
- Birlikte çalışma/imece.
- Zihniyet ve davranışta demokratiklik.
- Teknolojiyi etkin ve verimli kullanma.
- Küresel standartlarda kalite bilinci.
- Farklı kültürlerle iletişim.
- Çevreyi ve doğayı geliştirme.
- Sağlıklı yaşam bilinci ve becerisi
- Araştırmaya dayalı sorun çözme.
Peki umutsuzluğunu yok etmen ve mutlu olman için ne mi yapman gerekiyor.
Cumhuriyetimizin kurucu Başöğretmen Atatürk'ün verdiği 'Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirme' görevini yerine getirerek.
Sevgili Öğretmenim,
Ülkemizin her zamankinden daha çok özgür düşünen, düşünce üretebilen, düşüncelerini özgürce paylaşabilen 'fikri hür' insana ihtiyacı var.
Bir başka önemli ihtiyacımız ise vicdanı hür nesiller.
Vicdanı hür insan, öncelikle kendini ve davranışlarını objektif, tarafsız ve adil değerlendirebilir. Dış dünyası ile ilişkilerini dengeli bir şekilde yürütebilir. Hak, hukuk, adalet, merhamet, huzur, barış ve kardeşlik vicdanı hür nesillerle sağlanabilir.
İrfanı hür nesiller, bilme, anlama, sezme yeteneğine, gerçeğe ulaşma gücüne sahiptir. Doğru ile yanlışı, gerçek ile yalanı ayırt etmekte güçlük çektiğimiz şu günlerde irfanı hür nesillere o kadar çok ihtiyacımız var ki.
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirebildiğin zaman umutsuzluğun yok olacak, tüm ulusun umudu olacaksın. Üstelik sadece sen değil bir millet olarak mutlu olacağız.
Ben de bu köşeden suskunluğunun yok olmasına, umutlu ve mutlu olmana katkı sağlayabilmek için her hafta bir beceri üzerine yazarak paylaşımda bulunmak istiyorum.
Artık suskunluk yok. Umut var mutluluk var.
