Can Yücel'in şiiri, Alkış ve Yuha.
Şöyle diyor Can Yücel:
'Her alkışa bir yuha
17 aylık oldu Ali bey ve benim torun
rüzgarı alkışlıyor
tutulan bir gümüş balığını alkışlıyor
önüne konan karpuzu alkışlıyor
kendi sesini alkışlıyor
dileğim o ki:
büyüdüğünde de çevresinde er geç dönecek boklukları da
aynı heyecanla yuhalasın yeri göğü inletircesine…'

***

Sen de hep alkışladın.
Vatansever dediler alkışladın.
Hayırsever dediler alkışladın.
Vergi rekortmeni dediler alkışladın.

***

'Birinci de benim, ikinci de benim, üçüncü de benim…' dedi alkışladın.
Uçak…
Helikopter…
Çiftlik…
Yalı…
Yat…
Kat…
At aldı alkışladın.

***

Karısına yalı…
Çiftlik hediye etti alkışladın.
Televizyon ekranlarında yılışarak,
'Bana çiftlik hediye etti!' dedi karısı…
Onu da alkışladın.
Hem de…
Hem de asgari ücretle evinin geçimini sağlamaya çalışırken…
Maaşına gelen yüzde üç zamma boynunu bükerken,
'Nereden geliyor bu kadar para,' diye hiç düşünmeden alkışladın.
Hiç sormadan.
Sorgulamadan.

***

Suçlandığında,
'Önüne yatarım!' diyen oldu…
Alkışladın.
Ödül veren oldu…
Onu da alkışladın.

***

Şimdi?
Şimdi şarlatan…
Hırsız…
Dolandırıcı…
İşbirlikçi…
Vatan haini…
Sivil ajan…
Askeri ajan diyorlar.
O zaman?
O zaman şimdi yuhalama zamanı!
Unutma!
Her alkışa bir yuha.
Yeri göğü inletircesine.

***

Korkma!
Yuhala!
Bir daha da öyle her şeyi…
Herkesi…
Sorgusuz sualsiz alkışlama!