CHP İç Anadolu Bölgesi İl Gençlik Kolları Başkanları toplantısı Eskişehir'de yapıldı.
Toplantıya CHP İl Başkanı Sinan Özkar, Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz ve birçok kentin İl Gençlik Kolları Başkanı katıldı.
Toplantının basına açık olan kısmında gazetecilerin soruları da yanıtlandı. Ben de burada CHP İl Başkanı Özkar'a kamuoyunda zaman zaman dile getirilen partisine yönelik eleştirileri hatırlattım. Hani şu Eskişehir'de CHP'li belediye başkanları ve milletvekillerinin birlik ve beraberlik içinde çalışmadığı yönündekileri... Bir de partili milletvekillerinin ya da belediye başkanlarının birbirinden bağımsız şekilde çalışıyor gözükmesini... Ki bu durum zaman zaman 'plansızlık' olarak da yorumlanıyordu. Özetle Sinan Özkar bu konudaki yorum ve yazılar ile kendisine ve partisine haksızlık edildiğini düşünüyor.
Özkar bu yönde yorum yapanların ya da bu söylemleri dile getirenlerin ise kendi şahsına değil de CHP'ye hatta ülkeye kötülük ettiğini, referandumda da 'evet' lehine hizmet ettiklerini vurguluyor. Özkar'ın haklı olduğu hususlara değinmeden önce ne dediğini hatırlatmakta da fayda var.
Sinan Özkar sorduğum soruya, 'Bizim toplantı yapacağımız karar süreçlerini işleteceğimiz kademeler var. Bütün ilçeler için çalışma grupları oluşturuldu. İlk çalışmalar yapıldı. Eskişehir'in tüm mahallelerinde çalışma grupları oluşturuldu. İl yönetimimiz son olarak Beylikova, Sivrihisar ve Alpu'ya gitti. 'Sokağa çıkmıyorlar' diyenlere sesleniyorum, buralar sokak değil mi? Bireysel dediğiniz bizim milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız görevlendirildikleri kendi sorumluluk alanlarında gezilerini yapıyorlar. Kampanyanın propagandasını yönetiyorlar. 'CHP'yi sokakta görmedik' diyen iftira atmış olur. Bizim milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, Tepebaşı, Odunpazarı ilçe örgütlerimiz, İl Yönetim Kurulu CHP'li değil mi? Bugün İnönü'ye gideceğiz. Buralar sokak değil mi' şeklinde cevap verdi.
CHP'nin sokakta görülmediğine dair eleştirilere cevabı bu şekildeydi Özkar'ın. Sanırım genel olarak herkes de haklı bulacaktır. Zira şahit olduklarımızın yanı sıra ancak sosyal medyada görebildiğimiz çok sayıda referandum çalışmasına da imza atılıyor. Bence Eskişehir'de şimdiye kadar en aktif referandum propagandasını da yapan parti CHP'dir. Henüz AKP tam olarak propaganda sürecini başlatmadı, diğer partiler ise basın açıklaması yapmaktan öteye çok gitmedi. Peki, CHP'nin yaptığı çalışmaların yetersiz ya da birbirinden kopuk olduğu yönünde yorumlar? Herkesin -en düz ifadeyle- 'kafasına göre' çalıştığı eleştirilerine ne diyor Sinan Başkan? Hani şu CHP'li 3 milletvekillinin ya da 3 belediye başkanının bir araya gelmediği, aynı kareye çok sık girmediği yönündeki eleştirilerden bahsediyorum... Ben de dahil geniş bir kitle bu konuda CHP'yi zaman zaman eleştiriyoruz. Özkar, bakın buna nasıl cevap veriyor: Cumhuriyet Halk Parti'sinde bir araya gelmediler diye eleştiren arkadaşlarımız AKP'nin 3 milletvekilini, il, ilçe yönetimlerini aynı fotoğraf karesinde gördünüz mü? Tepebaşı Belediyesi'nin bir etkinliğine katılıyoruz vay efendim, 'Öteki neredeydi?'; Odunpazarı Belediyesi'nin bir etkinliğine katılıyoruz 'Ötekiler neredeydi?' Milletvekilleri, belediye başkanları ile toplantı yaparak planlama yapıyoruz; 'Vay efendim ilçe başkanları nerede...
Özkar'ın yine haklı olduğu noktalar var. AKP'nin il ve ilçe yöneticileri çoğu zaman birlikte hareket edebiliyor. Yani İl Başkanı Dündar Ünlü'yü, Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan'ı ve Tepebaşı İlçe Başkanı İbrahim Kaynarca'yı sıklıkla yan yana görebiliyoruz. Ancak bunu milletvekilleri için söylemek oldukça zor. Bakan Nabi Avcı, Harun Karacan ve Emine Nur Günay ancak oldukça önemli toplantılarda ya da programlarda Eskişehir'de bir araya geliyor. Bu konuda nedense kimse bir eleştiride bulunmuyor. Nabi Hoca'nın program yoğunluğu hepimizin malumu olsa da Harun Karacan ile Emine Nur Günay'ın da sıkı bir dirsek teması olduğu gözlenemiyor. Eskişehir ile ilgili meselelerde bir ayağı Ankara'da olan Karacan kesinlikle tek başına ön plana çıkıyor ancak bu konu çok fazla dile getirilmiyor.
MHP ile ilgili de ben bir yorumda bulunayım. Partinin il ya da ilçe başkanlarını bırakın bir arada görmeyi, bu isimlere ayrı ayrı bile rastlamak oldukça şans gerektiriyor. İl Başkanı Kadir Bıyık bazı programlara katılsa da sanırım ilçe başkanları oldukça pasif bir program izliyor. Yine bu konuda MHP'yi de benimle birlikte birkaç gazeteciden başka kimse eleştirmiyor.
Tüm bunların ışığında her fırsatta eleştirilerin en sert, en akla ilk gelen türlerine hedef olmaktan sıkılan Sinan Özkar adeta patladı diyebilirim. Bir dokunup bin ah işittik ki ben kendi adıma haksız bulmuyorum kendisini... Özkar ayrıca bu açıklamalarının ardından gazetecilere her zamanki gibi soru sormaları için telkinde bulunurken, sert bir üslupla konuştuğunu da fark etmiş olacak 'Sinan Özkar dehşet saçtı yazmayın olur mu' diyerek espri yaptı.
Sinan Başkan dehşet saçmadı belki ama içini boşalttı...