Aslında neden olduğu bilinen ama bu nedenleri çokta konuşulmayan bir durum yaşanıyor ülkemizde; o da vatandaşın karşısında şirketlerin ısrarla korunup kollanması!.. Yapılan yasal düzenlemeler daha en başta iken bu şekilde başlıyor ve sonuçlanıyor. Şirket lobisinin güçlü olduğu ve tartışılmadığı noktada bunun süreklilik arz edeceği de görünen bir gerçek.
Bu durumun en sıcak örneği geçtiğimiz günlerde yaşandı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca (EPDK) Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, ön ödemeli sayaç kullanan yüzbinlerce abone Türk Lirası ile ödemeye mecbur bırakılarak devamlı zamlı ödeme yapmaları zorunlu kılınmakta ve mağdur edilmekte. Peki bu değişiklikle ne olacak? Söyleyelim daha önce kontör yükleyerek ne kadar gaz satın aldıkları belli olan aboneler, yeni yönetmelik değişikliğiyle aylar önce satın aldığı doğalgaz miktarının bundan sonra bilemeyecekler! Ve yönetmelik değişikliğiyle doğalgaz fiyatı her değiştiğinde zamdan etkilenecek ön ödemeli sayaç kullanan vatandaşın parası pul olacaktır. Şimdi bu yapılan değişiklik Sosyal Devlet İlkesine uygun mu? Elbette hayır.
Kullanıcıların tamamını tüketici olarak kabul ettiğimizde Devlet Anayasanın 172. Maddesi gereğince 'tüketicileri korumak ve koruyucu tedbirleri almakla 'yükümlü olup, yapılan bu değişiklikle tüketiciler tamamıyla mağdur edildiği ortadadır. Bu nedenle öncelikle Yapılan yönetmelik değişikliği sadece Ankara'da 900.000 tüketiciyi ilgilendirmektedir. EPDK kimin kurumu Devletin peki kimi korumuş oluyor böylece? Elbette Doğal Gaz Şirketlerini ama olması gereken şirketler değil vatandaş. Zaten bu koruma iyilik değil yasal olarak görevi! EPDK. Kanunun 5/c bendi gereği tüketicilere güvenilir, kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi verilmesini teminen gerekli düzeltmeleri yapmakla, görevlidir.
EPDK Yönetmelik değişikliğinin gerekçesi ile ilgili yaptığı açıklamada ne demiş; 'Şehir içi doğalgaz dağıtım şirketleri, ön ödemeli sayaçlara yüklenen gaz nedeniyle zarar ediyordu.' Vatandaşı, halkı gözeten ya da koruyan tek bir satır yok. Böylelikle EPDK, yeni düzenlemeyi yaparken asli görevi olan tüketicinin korunmasını göz ardı etmiş ve sadece dağıtım şirketlerini gözetmiştir. Tüketicinin Korunması hakkında Kanunun amaç maddesinde ne diyordu 'tüketicinin temel gereksinimlerinin karşılanması ve ekonomik çıkarlarının korunması 'bu madde bir hak. Güçlü ekonomik gruplara karşı güçsüz durumda olan tüketici her hal ve şartta korunmalıdır. Bunu Da Yapacak Olan Devlettir. Ancak uygulamada her tür düzenleme tüketici aleyhine yapılmakta, kurum, kuruluş ve şirketler tüketici haklarını hiçe saymaktadırlar.
Sonuç olarak şu unutulmamalıdır; EPDK'nın, Doğal Gaz Şirketini Değil Tüketiciyi Koruması Yasal Görevidir.
Anayasa Güçsüz Olan Tüketicilerin Korunmasını Güvence Altına almıştır.
Tüketicinin Ödediği Ücret Karşılığında Ne Aldığını Bilme Hakkı Vardır. Ve yapılması gereken yönetmelik yürütme durdurulmalı ve yönetmelik İptal edilmelidir.