CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak'ı makamında ziyaret ederek, Eskişehirspor ve amatör kulüpler için destek istedi. Çakırözer seçildiği günden bugüne Eskişehir'in sorunlarına en duyarlı milletvekillerinin başında geliyor. Eskişehir'in en ücra köşesine kadar karış karış gezen Çakırözer çalışkanlığı ve mütevazi kişiğiliğiyle halkın takdirini topluyor. Kentin yaşadığı sorunları önergeler vererek TBMM gündemine taşıyan Çakırözer, bunların takibini hiç bırakmıyor. İŞKUR'un Toplum Yararına Programı (TYP) kapsamında Mahmudiye ve Han ilçelerine alınacak olan işçilerin kontenjanları ile ilgili meclise soru önergesi veren Çakırözer bu sorunun çözülmesini sağladı. O'nun sayesinde bu kapsamda çalışan işçiler işlerine dönerek, evlerine yine ekmek götürmeye başladı. Çakırözer, 'Ben muhalefet milletvekiliyim. Partim iktidarda değil' diyerek, sorunlara kulaklarını tıkayabilirdi. Ama o bunu yapmadı. Birilerine, muhalefet milletvekilinin 'halkın sorunlarını nasıl çözebilir'inin dersini verdi.



***

CUMARTESİ HİKAYESİ
YAŞLI ADAM VE BEYAZ ATI

Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara büyük bir servet teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. 'Bu at, sadece bir at değil benim için; bir dost. insan dostunu satar mı?' demiş.

KAHKAHAYLA GÜLDÜLER
Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: 'Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın' demişler. İhtiyar: 'Karar vermek için acele etmeyin' demiş. 'Sadece at kayıp' deyin, 'Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.' Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmiş ve at bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ithiyara gidip özür dilemişler. 'Babalık' demişler, 'Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için, şimdi bir at sürün var.'

ASLA BİLEMEZSİN
'Karar vermek için gene acele ediyorsunuz' demiş ihtiyar. 'Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz.' Köylüler bu defa açıkça ihtiyarla dalga geçmemişler ancak içlerinden 'Bu ihtiyar sahiden saf' diye geçirmişler. Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini sağlayan oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara. 'Bir kez daha haklı çıktın' demişler. 'Bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın' demişler. İhtiyar 'Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz' diye cevap vermiş.'O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağını asla bilemezsiniz'



HİÇ DEĞİLSE YANINDA
Birkaç hafta sonra düşmanlar hanedanlığa çok büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere gönderme emrini vermiş. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkan yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş. Köylüler, gene ihtiyara gelmişler. 'Gene haklı olduğun kanıtlandı' demişler. 'Oğlunun bacağı kırık ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler, belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer… 'Siz erken karar vermeye devam edin' demiş, ihtiyar. 'Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor.'

BAŞKASI AÇILIR
'Acele karar vermeyin. Hayatın küçük bir dilimine bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar; aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl, insanı daima karara zorlar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.' (Lao Tzu)

***

FOTO ŞAKA:



Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek:
Reisim, ben halkın oyuyla seçildim. Neden istifamı istiyorsun?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Hadi ordan. Seçim günü trafolara kediler boşuna mı girdi?