Bu yazının başlığına bakıp, pek çok okur;
'Tamam kardeşim anladık…' diyebilir…
Bunu söyleyenlerin 'neyi nasıl anlayıp anlamadıklarının da' tartışılır bir şey olduğunu kabul edip, konunun etrafında birkaç tur daha atalım…
Atatürk Stadyumunun yıkılıp, yenisinin yapılması sürecini baştan anlatmaya gerek yok…
Zira yaşananlar, hala çok taze ve herkesin aklında…
Stat uzun bir inşaat sürecinin ardından,
20 Kasım 2016 tarihinde, o dönemde bizimle birlikte TFF 1. Lig'de oynayan Malatyaspor maçıyla açıldı…
Gerçekten muhteşem görünüyordu…
Siyah-kırmızı renklerle bezenmiş devasa bir yapı…
Bir futbol mabedi…
Can sıkan tek şey,
Eskişehirspor'un bir sezon önce Süper Ligden 1. Lige düşmüş olmasıydı…
Nitekim o sezon sonunda, Süper Lige son bileti Antalya'daki play off final maçında Göztepe'ye kaptıracaktık…
Bir dönem,
Milli maçlardan aforoz edilen İstanbul dışında, Antalya ve Konya ile birlikte milli maçların oynandığı 3 stattan biriydi…
Eskişehirspor ise,
1.Ligde olmasına karşın içerideki her maçını en az 15 bin kişiye oynuyordu…
Bursaspor'la birlikte seyirci rekoru bizdeydi…
Ne olduysa,
Şehir olarak ellerimizi gökyüzüne açıp, kar yağması için dua etmemizle başladı…
İlk kar yağışı nispeten hafifti…
Aslında ikincisi de öyleydi…
Azalan Kalabak Su rezervi ve seviyesi iyice düşen Porsuk Barajı için kar yağması çok önemliydi…
Yağdı da…
Öyle aman aman mı?
Değil, eskiye göre son derece düşük yoğunluklu bir kardı yağan…
Biz şehir olarak, 'buna da şükür' derken, başımıza gelecekten habersizdik…
Ve bir gece 3 yıllık stadyumun çatısı ansızın çöktü…
Eskişehir taraftarı, yönetimi ve takım için yeni bir kabus başlıyordu…
***
İlk birkaç gün konu, kısa bir açıklama ile geçiştirildi…
Belki de hiç kimse sorunun ciddiyetinin farkında değildi…
Kırılan direklerin onarılması ya da değiştirilmesiyle sıkıntının kolaylıkla aşılacağını bekliyordu herkes…
Ancak sessizlik uzadıkça, işin aslı yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı…
18 Ocak 2020 tarihinde Kulüp Başkanı Mustafa Akgören Esgündem26'ya şu açıklamayı yapıyordu…
'Gençlik Spor Bakanlığı'nın yatırım daire başkanıyla sürekli görüşüyorum.
Bu işin birinci derecede planlayan programlayan ve nihai karar veren ikinci kişi.
Dün konuştum.
Henüz net raporun açıklanmadığını belirtti.
İTÜ ve ODTÜ'den gönderilen profesörlerin stadyumu incelediğini biliyoruz.
Fakat inceleme sonrası henüz rapor hazırlamadılar.
Bundan dolayı tadilat, onarım gibi herhangi bir çalışmaya başlayamadıklarını belirtti.
Bu rapor,
Çarşamba açıklanacak denildi, Perşembeye kaldı.
Perşembe açıklanacak dendi Cumaya kaldı.
Bugün Cumartesi hala açıklanmadı…'
Dün bu yazı yazılırken (Çarşamba) hala yapılmış bir açıklama yoktu…
***
Biz yetkili ağızlardan bir açıklama beklerken,
Eskişehir İMO'dan bir açıklama geldi…
'Biz İMO olarak bu işin uzmanlarından oluşan bir heyetin inceleme yapması talebini ilettik…
Ancak kabul edilmedi…
O nedenle de,
Sıkıntının içeriği ve çözümüyle ilgili çok net şeyler söyleyebilmemiz mümkün değil…'
Bildiğimiz İTÜ ve ODTÜ'den profesörlerin gelip inceleme yaptıkları ancak henüz rapor hazırlamadıkları için kamuoyuna net bir açıklama yapılamıyor olduğu…
Belki de rapor tamamlanıp ulaştırıldı, Bakanlık ve TOKİ nasıl bir yol izleyecekleri yolunda çalışma yapıyorlar…
***
Her şeye rağmen, 'bu saatten sonra' iyimser olmak geliyor içimizden…
İnsan doğası gereği, artık ortaya çıkan sıkıntıyı kabullendik…
Çünkü olmuşla ölmüşe çare yok…
Beklentimiz,
Bir miktar bilgilendirilmek ve nihai çözüm…
Ancak…
Yine de…
***
Geride bıraktığımız 18 yıllık AKP iktidarı döneminde Eskişehir,
'Üvey evlat muamelesi görüyor olduğu' algısından bir türlü kurtulamadı…
Kendisini çok merkeze koyması yüzünden mi,
İktidardan çok şey bekliyor olması nedeniyle mi,
Yüksek egosu nedeniyle, kendisine hep 'ayrıcalıklı' davranılmasını bekliyor olmasından mı?
Bilmiyorum…
Eskişehir'in, kendisinin ihmal edildiğine ilişkin önündeki liste giderek kabarıyor…
Güney-Kuzey Çevreyollarının bir türlü yapılmaması,
Seyitgazi, Kırka, Mihalgazi-Sarıcakaya, Alpu-Mihalıççık bağlantı yollarının yapılmaması…
Hatboyu üstüne yapılan düzenleme…
Demiryolu ile liman bağlantısı…
Bunların üzerine şimdi bir de stadyumda yaşanan sorun eklendi…
İktidarın belki de Eskişehir'e kazandırmış olmaktan en çok gurur duyduğu projeydi stadyum…
Hızlı trenle birlikte,
Üzerinden propagandasını yapacağı en güçlü argüman…
***
Stadyumda yaşanan bu olumsuzluğun sıkıntısını kim/ler yaşıyor?
Olayın başından sonuna hiçbir kusuru ve dahli olmayanlar?
Eskişehirspor taraftarı,
Eskişehirspor takımı,
Eskişehirspor yönetimi…
Ve bu konunun çözümü ya da öncelikle açığa kavuşturulması için çaba harcayan tek siyasetçi CHP Milletvekili Utku Çakırözer…
TBMM gündemine taşıdı ve bakanlığa soru önergesi verdi…
Bakalım önce cevap mı gelecek,
Yoksa stadyum mu yapılacak?