Su konusunda çalışan uzmanların ve ilgili kuruluşların birleştikleri konuların başında, dünyamızın giderek fakat pek de fazla fark edilmeyen bir hızla su kıtlığına doğru gidiyor olması gelmektedir. Yirminci yüzyılda dünya nüfusu 2 kat artarken, su tüketimi 6 kat artmıştır. Kişi başına düşen su miktarı bakımından su sıkıntısı çeken (1-3 bin m3/yıl) ülkelerden bir olan Türkiye'de suyun en büyük kısmı (%73 kadarı) tarımda kullanılmaktadır. Dünya genelinde toplam su tüketiminin %70'i, gelişmekte olan ülkelerin çoğunda ise %90 kadarı yine tarımda kullanılmaktadır. Dünya tarımsal üretiminin %40 kadarı, tarım alanlarının sulanmakta olan %18'inden sağlanmaktadır. Türkiye halen sulanan tarım alanı bakımından dünyada 9. sırada yer almakta olup, dünya sulanır alanlarının %1,7'si ülkemizde bulunmaktadır. Ancak sulanabilir tarım alanlarının %60 kadarını sulayabilmekteyiz. Bitkilerin gelişmesi için gereken suyun yağışlarla sağlanamayan kısmının insan eliyle verilmesi olan sulama ile verimde %40-50'ye varan bir artış elde edilebilmektedir. Su ile gıda arasında güçlü bir bağ bulunmakta olduğu, bir insanın bir günde tükettiği besinlerin üretimi için en az 2 bin litre suya ihtiyaç duyulduğu bildirilmektedir. Sulama 5 bin yıldır gıda güvenliğinin temel şartlarından biridir, ancak sulamada kullanılan suyun oldukça önemli bir miktarını sağlayan yer altı su kaynakları giderek zayıflamaktadır çünkü pek çok ülke artan su gereksinimini karşılayabilmek için akiferlerden aşırı miktarda su çekmektedir.

Dünya insanlarının yarısından fazlasının yaşadığı ülkelerde yer altı su seviyeleri düşmektedir. Ülkemiz de aynı sorunu yaşamaktadır. Sulama ile üretim yapılan geniş tarım alanlarında yer altı su seviyeleri son yıllarda büyük düşüş göstermiş, kuyular daha derin açılmaya başlamış, su çıkarmak için yapılan pompalamalarda daha fazla enerji harcanmaya başlamıştır. Orta Anadolu'nun çeşitli yerlerinde görülen ve son zamanlarda sayısı artan obruk oluşması, boşalan akiferler olduğunun bir göstergesidir. Aşırı düzeyde su çekilmesi sonucu akiferlerin hepsi boşalırsa, üretimlerde büyük azalmaların görülmesi ve dolayısıyla gıda sıkıntısı yaşanması riski oluşabilecektir. İklim değişikliği de su kaynaklarını ciddi şekilde etkilemektedir. Artan sıcaklıklar buharlaşma oranlarını artırmakta, yağış sistemlerini değiştirmektedir. Sulamada önemli olan toprağı değil, bitkiyi doyurmaktır. Kök bölgesinde gereğinden az nem bulunursa bitkiler yaşam faaliyetlerini sağlamaya ve terlemeye yetecek kadar su bulamaz ve ölür. Buna karşılık kök bölgesinde gereğinden fazla suyun bulunması da gelişmeyi olumsuz etkiler.

Neyse ki sulamayı daha verimli hale getirmek için imkanlar bulunmaktadır. Örneğin damla sulama yöntemi ve diğer mikro-sulama yöntemleri tam olarak gereken miktarda suyu doğrudan bitkilerin köklerine iletebilmektedir. Böylece tarlalara verilen suyu %30-70 azaltırken ürün verimini de %20-90 artırabilmektedir. Sonuç olarak suyun verimliliği alışılmış yöntemlere kıyasla 2-3 kat artmaktadır. Sulamada en önemli etkenlerden biri de suyun alındığı kaynaktan bitkilere kadar çok az hatta olabilirse hiç kayıpsız ulaştırılmasıdır. Bunun en iyi yolu suyu kapalı sistem de denilen borular içinde taşımaktır. Bu konuda en güzel örneklerden biri İnönü ilçemizde yer alan 6, Kütahya ilimize bağlı 1 köyün arazilerini içine alan Aşağı Kuzfındık Sulama Tesisidir. Kuzfındık Sulama Birliği tarafından yönetilen kapalı sistem sulama ağından yararlanan üreticiler, sadece basınçlı sulama yöntemleri olan yağmurlama ve damla sulamayı uygulamakta ve kullandıkları su miktarı sulama saatleri ile belirlenmektedir. İşletmeye alındığı 2012 de sulanmaya başlanan alan 4 bin dekarın biraz üzerindeyken, 2017 de bu miktar 3 katına çıkmıştır. İnönü İlçe Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlüğü ve Sulama Birliği Başkanlığının birlikte yürüttüğü, İnönü Ziraat Odası tarafından da desteklenen bir kursla birliğe üye olan üreticilere başta sulama yöntemleri olmak üzere tarım yöntemleriyle ilgili detaylı bilgiler verilmiş, ilimizde bulunan önemli resmi ve özel kuruluşlara götürülerek yerinde bilgi almaları sağlanmıştır. Bu başarılı çalışmaları nedeniyle, görev alan İlçe Tarım Müdürlüğü elemanlarını ve Sulama Birliği ilgililerini kutluyorum. Her bir damlası altından daha kıymetli olan suyun doğru, verimli, israf edilmeden kullanılmasının önemini bilen üreticilere verimi ve kalitesi yüksek ürünler diliyorum. Unutulmasın: SU HAYATTIR.