Dün bu köşede,
Süleyman Demirel'in DYP Genel Başkanı olduğu dönemde (1987), bütçe görüşmeleri sırasında TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmadan bazı bölümlere yer vermiştik…
Konuşmanın tamamı 2 saati aşkın…
Konuşmanın birçok noktasında ders ve ibret alınacak çok fazla nokta olsa da, özellikle ilk 20 dakikalık bölüm gerçekten bir siyaset dersi…
Herkes için
Hepimiz için…
Siyasiler için,
Vatandaş için…
Çok değil, 30 yıl önce, siyasetin nasıl algılandığı, muhalefetin nasıl yapıldığını ortaya koyan bir belge…
Ve giriş bölümü…
'TBMM, hürriyetçi demokratik sistemin kalbidir…
TBMM, Türkiye'de hakların ve hürriyetlerin bekçisidir…
TBMM, her şeyin açıkta, aleni, herkesin gözü önünde cereyan etmesinin teminatıdır…
TBMM, mutlaka üstün iradenin üstün müessesesi olduğunu bilerek ve mutlaka evvela kendi yerine ve kendi haklarına sahip çıkarak hareket etmek durumundadır…
TBMM bir kenara itilemez, itilmemelidir de…
Ne TBMM, ne hür basın, ne hür bilim müesseseleri iktidarların ayak bağı değildir. İktidarlar, TBMM'nden, hür basından, hür ilim müesseselerinden rahatsız oldukları sürece, hürriyetçi demokrasimizi yürütme imkanı yoktur.
İKTİDARLAR HER REJİMDE VARDIR…
REJİMİ DEMOKRATİK YAPAN HÜR MUHALEFETTİR, HÜR BASINDIR, HÜR İLİM MÜESSESELERİDİR…
Türkiye,
16 Nisan 2017 tarihinde bir referanduma gidecek…
Her ne kadar ismi başka olsa da,
'Başkanlık Sistemi'ne' onay istenecek…
Parlamenter Sistem yerine, ne getirip ne götüreceğini bilemediğimiz, dahası, Anayasa'nın, yasaların değil, onları nasıl yorumladığına bağlı olarak bir kişinin vereceği kararlarla yönetilen bir ülke olacağız…
Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkeyi bu sistem sayesinde mükemmel şekilde yöneteceğine inananlar bile, en çok 2 dönem seçilebilecek Erdoğan'ın yerine gelecek kişinin ülkeyi nasıl yöneteceğini bilemeyecekler…
Denilebilir ki,
Şimdiki sistemde de, hükümetlerin icraatlarını önceden bilebilmek mümkün değil…
Ancak öyle değil…
AKP'yi biliyor muyuz? Evet…
CHP'yi biliyor muyuz? Evet…
MHP'yi biliyor muyuz? Evet…
HDP'yi, Saadet Partisi'ni, BBP'yi, Vatan Partisi'ni biliyor muyuz? Evet…
İktidara geldikleri takdirde, icraatları günün koşullarına göre değişiklik gösterecek olsa da,
En azından parti programlarını, hedeflerini, önceliklerini biliyoruz…
Ama bir kişi olursa,
Herhangi bir partinin adayı olsa da, bu denli büyük yetkileri eline alınca…
Nasıl bir yönetim anlayışı sergileyeceğini tahmin edebilir miyiz?
Süleyman Demirel ne diyor?
TBMM, hürriyetçi demokratik sistemin kalbidir…
Biz ise,
16 Nisan'da kalbimizi çıkarıp yerine başka bir şeyi koyduğumuzda çalışıp çalışmayacağını denemeyi oylayacağız…
