Hükümet mensubu siyasetçiler hep söylüyorlar, ben de inanıyorum artık buna.
Ne söylüyorlar?
Diyorlardı ki,
'Algı oluşturularak hükümetimiz yıpratılmaya çalışılıyor!'
Ne algısı?
Şöyle ki,
Sabah akşam, 'dolar indi, dolar çıktı,' diyerek ekonomik kriz varmış gibi algı oluşturuyorlar.
Dolarla yatıp dolarla kalkıyorlar. Yahu senin ne işin var dolarla! İşadamı mısın sen! Sen sabit gelirli bir vatandaşsın.

***

'Hükümet ekonomiyi yönetemiyor,' diyerek algı oluşturmaya çalışıyorlar.
Güya hükümet ekonomiyi yönetemediği için erken seçime gidiliyormuş.
Bunların hepsi algı oluşturma çabası. Ekonomik kriz algısı!
Yönetiyor işte hükümet! Hükümet ekonomiyi de yönetiyor bizi de yönetiyor!
Sorun yok yani.

***

Aylardır süren bir et meselesi var mesela.
Vatandaş artan et fiyatlarına yetişemiyormuş. Et yiyemiyormuş vatandaş.
Vatandaş et yemese ne olur! Vatandan daha mı önemli vatandaşın et yemesi?
Ucuz et ithal ediliyor işte. Bosna Hersek'ten… Sırbistan'dan…
Ama vatandaşta algı oluşturuyorlar.
İthal ete güvenmeme algısı!...
Bize gerekli olan yerli ve milli et değil, yerli ve milli vatandaş!
Öyle her şeyi sorun etmeyecek…
Durumuna şükredecek…
Vatanına milletine bağlı…

***

Sonra?
Sonra,
'İşsizlik var, gençler işsiz' diye algı oluşturmaya çalışıyorlar.
Öyle bir şey yok!
Herkes işinde gücünde…
İşsiz olsa insanlar, gençler…
Bu kadar alışveriş merkezi…
Bu kadar kafe…
Bu kadar eğlence merkezi…
Bu kadar alma satma…
Yeme içme nasıl olacak?...
Geçenlerde bir gençle konuştum ben.
Daha doğrusu genç benimle konuştu.
'Abi ne iş yapıyorsun?' diye sordu durup dururken.
Bu sorunun, 'Sen biliyor musun ben ne iş yapıyorum,' demek olduğu apaçıktı.
'İşsiz sayılırım,' dedim.
Biraz alay eder, biraz küçümser bir edayla,
'Abi bu yaşa kadar bir iş bulamadın mı kendine?' dedi.
Sen ne iş yapıyorsun, diye sormamı bekliyor.
Belli.
'Abi istedikten sonra iş bulursun. İşsizlik var falan diyorlar. Yok öyle bir şey. Bak bana, kral gibi işim var.'
'Ne iş yapıyorsun?'
'Markette çalışıyorum abi.'
'Hakikaten kral gibi bir iş!... Bana da iş yok mudur senin markette?'
Şöyle bir tepeden süzdü beni.
Duruşumu falan biraz düzelttim ama...
'Abi git ya Allah aşkına! ' dedi. 'Sen ne iş yapabilirsin ki bu yaşta? Hem öyle kolay değil bu işler. Önce başvuracaksın. Form dolduracaksın. Adamını bulacaksın. Açık söylüyorum, ben araya adam soktum.'
'O zaman zor benim bu iş. Benim hiç bir zaman adamım olmadı ki.'
'Abi adamın olmadı mı olmaz. Adamın olursa önün de açık olur. Mesela benim önüm açık. Bölge sorumlusu, ileride beni mağaza sorumlusu yapacak. Emrimde yedi sekiz kişi çalışacak. Büyük marketler bunlar abi!'

***

Ben her zaman söylüyorum.
Ne cevherler var bu gençlerin içinde.
İşte bak, işsizlik falan da yok.
Ekonomik kriz var, işsizlik var diye algı yaratıyorlar sadece.