Tepreş,
Kırım Tatarlarının Hıdrellez sonrası kutladıkları bir bahar bayramıdır.
Tepreş'in genel tanımlaması böyle…
Ülkenin diğer pek çok ilindeki Kırım Tatar Dernekleri tarafından da her yıl kutlanıyor…
Adı üstünde, 'bahar bayramı…'
Dolayısıyla,
Ülkenin her yerinde Mayıs ayının sonu ile Haziran'ın ilk haftası içinde kutlanıyor…
Eskişehir'de de öyleydi…
Öyleydi, diyorum zira, son iki yıldır Eylül ayında kutlanıyor…
Eylül ayında olsa olsa,
Ya sonbaharın gelişi kutlanır ya da bağ bozumu…
Baharın gelişini Eylül'de kutlamak da neyin nesi?
*************
2018 yılında, yani geçen yıl 9 Eylül'de kutlandı Tepreş…
Hadi diyelim bir kerelik oldu öyle…
Gerçi böyle bir şeyin nedeni, ancak büyük bir olay ya da felaket olabilir…
Allah göstermesin,
Büyük bir deprem, savaş, olağanüstü koşullar gibi…
Ama bu yıl da 8 Eylül'de kutlanıyor…
Doğanın ve toprağın uyanmasını Eylül'de kutlamak???
Türkiye genelinde, irili ufaklı 40'ın üzerinde dernek ve şube var…
Hemen hepsinde Mayıs ya da Haziran ayı içinde kutlandı…
Eskişehir'den başka Eylül'e bırakan yok…
Sanırım dernek yöneticilerinin bu konuda verecek bir cevapları vardır…

DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDA MIYIZ YOKSA?

Eskişehirspor'dan söz ediyorum…
Üç lig maçında bir puan…
Hala eksi beşteyiz…
Üstesinden gelinemeyecek bir dert mi?
Karşıdan bakınca değil, ama içine girince öyle…
Eğer takım,
Birkaç hafta daha böyle giderse,
Psikolojik bir 'kabullenme' ortaya çıkacak…
Kazanamamak bir alışkanlığa dönüşecek ve başta futbolcular olmak üzere herkes kötü kadere razı olacak…
Güven ve inanç kaybolacak…
Bu zincirin bir an önce kırılması ve önce umutsuzluğun önüne geçilmesi gerekiyor…
Peki bu nasıl olacak?
Yeni bir heyecan, yeni bir umut dalgası, yeni bir 'vaatler silsilesi' değil, fiilen gerçekleşecek sözler gerekiyor…
**************
Tüm bu olumsuzluklara karşın,
Mevcut başkan ve yönetimin, kimsenin ne yapmaya çalıştıklarını anlamadığı eylem ve tutumları devam ediyor…
Son olarak,
Yönetime aday olduklarını açıklayan grup ile olan ilişkiler…
Kamuoyunun önüne 3 kişi olarak çıkan grup,
Mevcut yönetimin genel kurul kararı alması halinde yönetime aday olacaklarını açıklıyor…
Yönetim ise,
Acil olarak kulübe davet ediyor ve…
İşte gariplik burada başlıyor;
Yönetimi devretmeye hazır olduklarını, tek şartlarının Toko'nun alacağını ödemeleri olduğunu belirtiyor…
Davetliler ise,
Genel Kurul kararı alınıp yönetime gelmedikleri takdirde böyle bir ödeme yapmalarının mümkün olmadığını söylüyorlar elbette…
Yönetimin,
Özel bir görevlendirme yapacaklarını, bir tür İcra Kurulu olarak kendilerini görevlendirebilecekleri şeklindeki önerileri ise kabul görmüyor…
****************
Doğal olarak böyle olması gerekmiyor mu zaten?
Bu yönetim,
Yapılan son genel kurulda,
Genel kurul üyelerinin oylarıyla belli bir zaman için (3 yıl) seçiliyor ve görevi üstleniyorlar…
Yani kulübü değil,
Kulübü yönetme yetkisini veriyorlar…
Durum ne denli sıkıntılı ki,
Yönetim çaresizlik içinde,
Gerekli maddi desteği kim verirse, kulübü devretmeye hazır oldukları gibi bir izlenim yaratıyorlar…
Başkan ise,
Kulübe bağlı işletmeyi kapatacağını, başkanlığı bırakacağını açıklıyor, hatta ve hatta bir futbolcuya verdiği şahsi çekin karşılıksız çıktığı ve arkasının yazdırıldığı söyleniyor…
****************
Takım
Dönülmez ufkun akşamına doğru gidiyoruz, hayırlısı bakalım…