Hep böyle oluyor sözde geçici olarak bir takım vergiler her ailenin sıradan ihtiyaçları haline gelmiş mal ve hizmetlere getiriliyor ve bir daha da kaldırılmıyor. Kaldırılmadığı gibi zamanla bunlar yetersiz biraz daha arttırmak gerekli diyerek oranlar arttırılıyor. Arttırılan vergi oranlarının daha baştan geçici olarak konulduğu da maalesef günler geçince herkes tarafından unutuluyor. 1997 depreminden sonra cep telefonlarına 1 yıllığına diyerek konulan ve bir daha kaldırılmayan özel iletişim vergisinde olduğu gibi.
Bu ve benzeri olaylar ülkemizde çok sık yaşanır oldu. Son olarak TRT'nin gelir kayıplarının telafisi amacıyla cep telefonu bandrol ücretlerine getirilen TRT payında olduğu gibi. 2016 yılında cep telefonlarında matrahı oluşturan üretim veya ithalat rakamlarından yüzde 6 oranında alınan TRT'nin bandrol ücretine yaklaşık bir buçuk ay önce yapılan yeni düzenleme ile yüzde 4 ilave yapıldı. İlavenin nedeni de belli! Sanayi sicil belgesine sahip sanayi işletmelerinin 1 Temmuz 2017'den bu yana TRT'ye enerji payı ödememeleri kurumun da bu nedenle 'enerji payı gelirlerinde' yaklaşık yüzde 47'lik kayba uğraması! Kayba uğratan belli bir kesim telafi eden hepimiz!
Olacak iş değil ama oluyor. Kullandığımız elektrikten cep telefonuna kadar her yerde TRT payı!! Sonuç tüketiciye KDV ve ÖTV dahil bin liraya mal olan cep telefonlarına 38 lira 40 kuruş bandrol ücreti ilaveten yansıyor. Yani düzenlemeyle bin liralık bir cep telefonuna 25 lira 55 kuruş ek bandrol ücreti getiriliyor. Böylece bandrol için ödenen tutar bin TL'lik bir cep telefonu için 63 lira 95 kuruşa çıkmış oluyor. Ve bu durum ne hikmetse son bir yılda 3'üncü kez düzenleme görüyor.
Hukuk ile hakkaniyetle bağdaşmayan bu durumu unutmadan şunu soralım, özellikle son dönemlerde tarafsızlığını tamamen kaybetmiş ve Hükümetin tek taraflı propaganda aracına dönen TRT'nin gelir kayıplarını tüm tüketiciler karşılamak zorunda mı? Elbette değil, olmadığı gibi bu yaşananlar toplumsal ve siyasi anlamda ayrımcılık yapan TRT'nin kamu kaynaklarını kullanma yöntemini de artık tartışılır bir hale getirmiştir. Gerek 2014 yılı verileri ile toplam olarak 15.308.245 cep telefonuna döviz ödeyen bu kadar yüksek bir piyasası olan cep telefonlarında olsun gerekse yüzde 16 bandrol bedeli ile 2000 liralık TV'de 320 lira ek ödeme olacak TV sektöründe olsun vatandaşların 2. el garantisiz telefona hatta televizyona yönlenmesi kaçınılmazdır. Bu kaçışın ülke ekonomisini de olumsuz yönde etkileyeceği açık bir gerçektir.
Evet gelip geçici olmayan ve vatandaşın cebine direkt el uzatan bu uygulama yürürlüğe konulalı 1,5 ay olmuştur ve unutulması içinde uğraşılmaktadır. Halbuki haksız olarak ortaya getirilen bu konulara bir kez bile olsa tepki vermek kabul etmemek son derece önem arz etmektedir. Vatandaşı enayi yerine koyan ve TRT gibi kurumsallığını tamamen yitirmiş kurumların da bu ayak oyunları artık bitmelidir.