Habertürk'ün ilk kez düzenlediği, Türk Spor Zirvesi'nde açılış konuşmasından sonra, Spor Bakanımız Sayın Osman Aşkın Bak konuşmasını yapıyor.
Konuşmasında uyuşturucu ve spora değiniyor.
'Uyuşturucuyla mücadele, bizde terörle mücadeleye eş değer' diyor.
'Spor, bir yaşam tarzı ve kişilerin günlerini, haftalarını planlayan bir etkinlik. Bakanlık olarak özellikle toplumumuzu tehdit eden uyuşturucuyla mücadeleyle başlamak istiyorum. Uyuşturucuyla mücadelede en önemli araç spordur. Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu var. Burada yer alan 8 bakanlık var ve bunlardan biri biziz. Bakanlık olarak biz önleyici noktadayız. Rehabilitasyon sürecinde de etkin rol oynuyoruz. Toplumumuzu tehdit eden ciddi bir uyuşturucu konusu var. Uyuşturucu artık gençlerimizi o kadar çok tehdit ediyor ki bunun için önlemler almamız lazım. Uyuşturucuyla mücadele, bizde terörle mücadeleyle eş değer. Terör örgütleri, uyuşturucuyu kullanarak kendilerine militan yetiştiriyor. Önce uyuşturucuya alıştırıyorlar, sonra bunu kullanarak her türlü eylemi yapıyorlar. Uyuşturucuyla mücadeledeki en önemli argüman sporu kullanmak. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın talimatıyla her yere spor tesisi yapmaya devam ediyoruz.'

***

Spor tesisi yapılması çok güzel bir gelişme, en önemlisi tesislerin aktif olarak kullanılmasıdır.
Spor Bakanlığı tesislerin aktif kullanılıp kullanılmadığıyla ilgili tüm illere denetmen görevlendirmelidir.
Hala okullarda yeteri kadar Beden Eğitimi Öğretmeni yok.
Sadece başarıya odaklılık var. Sporda, beden ve ruh sağlığının önemini bilmeyen ebeveynler ve antrenörler var.
Hala çocukların gelişimine önem vermeyen, küçücük çocuğa ağırlık bağlayıp çalıştırma yapan antrenörler var.
Hala sporcunun fazla kilosu var diye, saunada sporcuya şınav çektiren antrenörler var.
Hala besyo mezunları işsiz sokakta gezerken, farklı branşlardan, spor yöneticileri var.
Burada küçük bir anekdotu anlatmadan geçemeyeceğim.
Dersimiz Karşılaştırmalı Spor Yönetimi Hocamız da tüm Besyocular gibi, sporun geleceğinden endişeli!
Birçok farklı meslek gurubu spor yöneticisi ve tesis sorumlusu görmekten sıkılmış.
Gitmiş müftülük için başvuru yapmış.
Duyanlar görenler itiraz etmiş, olur mu hocam sizin müftülükte ne işiniz olur?
Sizden spor yöneticisi oluyor da, benden neden müftü olmasın diyor.
Bence çok haklı, ortalıkta yüzlerce Spor Akademisi mezunu işsiz gezerken ya da spor servislerinde akşama kadar lisans çıkarmayla uğraşırken, farklı meslek gurubu yöneticilik yapıyor. Böyle olunca spor da Allah'a emanet. Hadi Besyo mezununu geçtik, sporun içinden gelenler olsa maalesef spor salonunun yanından bile geçmemiş yöneticiler var.

KADIN VE SPOR
'Kadın ve Spor' başlıklı oturumda, konuşmacılar, kadın sporcu olmanın yanında zorluklarına değiniliyor.
Temennimiz orada konuşulanlar orada kalmaz. Hayata geçirilir.
Kadın sporcuların birçoğu, kadın antrenör azlığından ya da kadın antrenör olmadığından hala spor yapamıyor.
Kadın antrenörlerini sporda dışlanmasına engel olup, kadın antrenör sayısının arttırılması için çözüm yolları aranmalıdır.
Karar alma mekanizmalarında %50 kadın kotası konulmalıdır.
Sporla ilgili birimlerde sadece başarılı sporcular değil, diğer sporculara da yer verilmelidir.
Sporda 'muhalif' kavramı ortadan kaldırılmalı, başkanların başkanlık yarışı yüzünden sporcu ve antrenörler haksız yere zarar görmemelidir.
Yarışmalara katılan tüm kulüpler oy kullanabilmelidir. Böylelikle federasyonların, oyu olan kulüplere farklı davranması, ortadan kaldırılmalıdır.
Bakanlığın federasyon başkanları, il müdürlükleri ve benzeri kurumlarda denetleme sistemi olmalıdır. Kulüpler sistem üzerinden anket çalışması yapıp, başkanlarını, müdürlerini değerlendirmelidir. %50 üzerinde olumsuzluk varsa incelemeye alınmalıdır.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz sporu etkilememelidir.
'Spora ayrılan bütçe, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan dolayı her zaman diğer sektörlere oranla düşük kalmıştır.'
Örnek verecek olursak, 'Küba'da devlet spora ve eğitime ayırdığı bütçeyi denk tutmuş ve içine düşmüş olduğu ekonomik krizin yükünü de spora yüklemeyip, yeni kaynak arayışlarına girmiştir.'
Son zamanlarda Türkiye'de de spora yatırım artmaktadır. Bu da gelişmeye başladığımızın bir göstergesidir.
Sivil toplum kuruluşlarının aktif olarak, sporu desteklemesi sağlanmalıdır.
Liyakat sistemi ortadan kalkmalıdır.
Allah size, mutlaka emanetleri [işleri] ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.) [Nisa 58]