Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) 3 yılda bir 15 yaş grubu öğrencilerin kazandığı bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırma yapıyor.
Bu araştırmanın adı Türkiye'de herkesin yakından bildiği PISA'dır. PISA sonuçlarına göre nihayet eğitimde 2012 seviyesine gelmişiz.
PISA ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerindeki öğrencilerin okulda öğrendikleri bilgi ve becerileri gerçek yaşamda kullanabilme durumu ölçülüyor.
PISA'da çoktan seçmeli soruların yanında, karmaşık çoktan seçmeli, açık uçlu, kapalı uçlu gibi değişik soru türleri kullanılmaktadır. Bizim çocukların alıştığı sadece tek doğrusu olan çoktan seçmeli sorular kullanılmıyor, sadece bilgi ölçülmüyor.
PISA'da bilginin yanında, beceri ve yetkinlik de ölçülüyor. Bizim okul sistemimiz öğrenciye sadece bilgi veriyor. Sınav sistemlerimiz, öğrenilen bilginin önce beceriye, sonra yetkinliğe dönüşmesine olanak tanımıyor. Sınav sistemi sorununa köklü çözümler üretilmediği sürece çocuklarımızın, matematik okuryazarı, fen okuryazarı, okuma ve diğer temel becerilere sahip olabilmesi çok zor. Dolayısıyla da eğitim karnemizin dünya ölçeğinde değişmesi mümkün değil.
Sınav sisteminin değişim ve dönüşümü ile ilgili ne 2023 Eğitim Vizyonunda, ne de MEB 2019-2023 Stratejik Planında somut bir çözüm görünmüyor. Stratejik plan zaten tümüyle ciddiyetten uzak, 2019 Aralık ayına geldik daha yeni kamuoyu ile paylaşıldı.
Şimdi tekrar Türkiye'nin Uluslararası Eğitim Karnesi PISA'ya dönelim.
PISA, özellikle matematik okuryazarlığı, fen bilimleri okuryazarlığı ve okuma becerilerini ölçen bir değerlendirmedir. Diğer bir ifade ile öğrencilerin okulda öğrendiklerini gerçek hayatta ne kadar kullanabildikleri ile ilgilidir.
Bir Anadolu Lisesi'nde öğretmenlerle ders programları üzerine çalışırken matematik öğretmenine şu soruyu sordum. 'Öğrencileriniz matematik dersinde öğrendiklerini günlük hayatta nasıl kullanacaklar, bu konuda rehberlik ediyor musunuz' öğretmen 'İbrahim Hocam öğrenciler ilkokulda, ortaokulda öğrendiklerini günlük hayatta kullanabilirler ama lisede çok zor' demişti. Daha sonraki yıllarda aynı öğretmen öğrencileri ile birlikte matematiğin günlük hayatta kullanımı ile ilgili birçok proje yaptı.
PISA 2018 test sonuçları bir raporla açıklandı.
Rapora göre eğitimde nihayet 2012 yılı seviyesine gelebilmişiz.
Türkiye'de 186 farklı okuldan 6 bin 890 öğrenci teste girmiş, 15 yaşındaki öğrencilerimizin yüzde 73'ü.
2018 PISA raporuna göre, okuma alanında üst düzeyde yeterlilik gösteren öğrencilerimizin oranı %3,3 olmuş. Bu oran 2012 yılında %4,3 imiş. OECD ortalamasına göre okuma alanında yüksek başarı gösteren öğrencilerin oranı ise yüzde 9.
Matematik alanında üst düzeyde yeterlilik gösteren öğrencilerimizin oranı %5. OECD ortalamasına göre matematik alanında yüksek başarı gösteren öğrencilerin oranı ise yüzde 11.
Fen alanında üst düzeyde yeterlilik gösteren öğrencilerimizin oranı %2. OECD ortalamasına göre matematik alanında yüksek başarı gösteren öğrencilerin oranı ise yüzde 7.
PISA Testi 2018 sonuçlarına göre Asya Ülkeleri daha başarılı. Tüm alanlarda hemen hemen ilk sıralarda Çin, Singapur, Macau, Hong Kong, Tayvan, Japonya ve Güney Kore yer alıyor.
Bizim sonuçlara bakınca PISA testi açıkça gösteriyor ki eğitim sistemimiz, öğrencilere günlük hayatta karşılarına çıkabilecek sorunları çözebilmeleri için gerekli bilgi ve becerileri kazandıramıyor. Okullarımız çocuklarımızı hayata hazırlayamıyor.
PISA sınavında başarılı olabilmek için çocuklarımızın sorun çözme, araştırma, eleştirel düşünme ve iletişim becerilerinin gelişmiş olması gerekir ki, bilgiyi beceriye, beceriyi de yetkinliğe dönüştürebilsinler. Gerçek hayatta karşılaştıkları problemlerin üstesinden daha etkili bir şekilde gelebilsinler.
Okulda öğrenilen konu ve kazanımların günlük hayatla ilişkilendirilmesi ve problemlerin öğrencilerin günlük hayattaki olaylar üzerinden seçilmesi PISA başarısına katkı sağlayacaktır.
PISA'da başarılı olmanın bir başka yolu da, sınavlarda sorulan soru tiplerinin değiştirilmesidir. Sorular, öğrencilerin çıkarımda bulunma, eleştirel düşünme, analiz etme, görsel okuma, akıl yürütme, uzamsal becerilerini kullanmaları ve geliştirmelerine katkı sağlayacak şekilde düzlenmelidir. Hazırlanacak sorular, önceki öğrenilenlerle yeni bilgilerin birleştirilmesini, diğer disiplinlerle ve günlük hayatla ilişkilendirme yapılmasını sağlayacak nitelikte olmalıdır.
Son olarak PISA'da başarılı olmamız İYİ İNSAN yetiştirdiğimiz anlamına da gelmeyecektir.