Yaklaşık üç aydan beri özel yaşamımda sağlık sorunları öncelik kazandığı için, sosyal/ kültürel yaşamı daha çok medyadan izlemeye çalışıyorum.
Ama son günlerde sosyal yaşam içine girmeye ve o güzelim sıcaklığı yeniden duyumsamaya başladım.
***
İlk uğrak yerim, yeni yerine taşınan EĞİT- DER Eskişehir Şubesi Lokali oldu. Ve gördüm ki Lokalimizin yeni ortamında 'kalite ve umutlar birbiriyle kucaklaşıyor…'
Bu nezih ortamı oluşturan başta Şube Yöneticilerimiz olmak üzere tüm EĞİT- DER'li dostları ve işletmecimiz Bahar BİLEN'i kutluyorum.
Umudumuz, 'EĞİT- DER Lokali'nin çağdaş eğitimcilerin ve dostlarının buluşma yeri' olmasıdır.
***
Pazar günü katıldığım 'Yenikentli dostların Kırka Buluşmasında' ise tertemiz bir doğal ortamda, müziğin ve dostluğun güzellikleri birlikte yudumlandı…
Bu güzel buluşmada emeği geçen tüm dostlara teşekkürler…
***
Bilindiği gibi, '31 Mart- 23 Haziran Yerel Seçimlerinde yaşanan güzelliklerden sonra Türkiye önemli bir dönüm noktası yaşıyor…'
Son katıldığım sosyal etkinliklerde de gözlediğim gibi, bu yeni dönem yepyeni umutları ve endişeleri birlikte körüklüyor…
YÜZ KIZARTAN KIYIMLAR…
Güzel yurdumuzun dört yanında yüz kızartıcı kıyımlar iyice azgınlaşmış durumda:
  • Kaz Dağları, Murat Dağı, Salda Gölü, Alpu Ovası… gibi nice nadide 'doğa varlıklarımız acımasızca katlediliyor…'
  • Hak, hukuk, adalet arayan emekçilere kahramanca(!) saldırılıyor…
  • 'Suça ortak olmayacağız' diyen akademisyenlere karşı, suç ortağı olan birileri 'bilimsel fetva(!)' yayınlıyor…
Sözün özü kıyılanlar; 'doğa, bilim ve demokrasi…'
İşin acısı, tüm bu kıyımları önlemekle yükümlü olan 'devlet' ise 'Tek adamlaşmaktan ve partizanlaşmaktan kaynaklanan derin bir sessizlik içinde…'
Toplum katmanlarımızda kıyımlarla ilgili endişeler çok yüksek…
Umudun adı ise; 'Duyarlı yurttaşların azim ve kararlılığı…'
ESKİYEN ŞEYLERDEN 'YENİ OLUŞUM' ÇIKAR MI..?
Son günlerde 'AKP'den ayrılanları yeni parti kuracakları…' haberleri kamuoyu gündemine sıkça sokuluyor.
Başka bir deyişle, kitlelere 'Gül'lü, Babacan'lı, Davutoğlu'lu sözde yeni umutlar' pompalanmaya çalışılıyor…
Çünkü gerek 31 Mart/ 23 Haziran Yerel Seçim Sonuçları, gerekse ulusal ve evrensel düzeyde yapılan gerçekçi değerlendirmeler, 'RTE/ AKP/ MHP Bloğunun artık eskidiğini…' açıkça ortaya koyuyor.
Dahası, 'Ucube Tek Adam Sistemi' Türkiye'nin demokratik dokusuna çok büyük zararlar verir oldu…
Bu durum karşısında, 'İktidar ortakları çeşitli ince hesaplarla İYİP' i de ortaklığın içine çekerek…' durumu kurtarma peşindeler.
İYİP ise 'Eskilerin' yerini tek başına doldurma umutlarında…'
Tüm bu varyasyonlara ister 'Ağacın kurdu içinden olur…' deyin, isterse 'Eskiyen kumaş dikiş tutmaz…' deyin; gerçekçi umutlar olamayacakları açıktır.
'Halkımızın 'Eskiyen Şeyler'den endişe duyması haklıdır…'
Yeni oluşum umutları ise 'İçinde başta CHP, İYİP, HDP olmak üzere tüm demokrasi güçlerinin yer alacağı 'Demokrasi İttifakı'ndadır…'
Unutulmasın ki, son yerel seçimlerin (özellikle 23 Haziran'nın) başarısı; 'halkımızın doğal bir biçimde sandıkta sağladığı böylesi bir ittifakın başarısıdır…'
'TENCERE DİBİN KARA…'
Son günlerde belediyelerle ilgili iki konu, iktidar ve muhalefet blokları arasında yoğun polemiklere neden oluyor.
Birincisi, 'Belediyelerde yapılan yandaş/ yakındaş atamalar…'
Aslında ülkemizde böylesi çağdışı bir uygulama, özellikle son 18 yılda adeta kanıksanmıştı…
AKP iktidarının ilk yıllarda 'Fetöcülerle', son üç yıldır da 'MHP'lilerle' birlikte yürüttükleri bu işleri herkes biliyor…
Ama son günlerde bazı CHP'li belediyelerde görülen 'bazı densiz uygulamalar'; bu işin ne denli 'ayıp, günah, yasak, yanlış olduğu…' konusunda 'kamu vicdanını' yeniden uyandırdı.
Ve şimdilerde 'Kabak CHP'nin başında patlatılıyor…'
'İktidarın yandaş medyası' ile 'muhalefete muhalefet etmeyi iş edinmiş medyada', bu konuda nağmeler düzülüyor…
Öncelikle belirtelim ki, kamu vicdanındaki 'belediyelerde yandaş atama endişeleri' haklıdır.
Ancak 'Dibi kara tencereleri kıyaslayarak…' bu haklı endişeler giderilemez.
Umut ve çözüm; ' kamu alanındaki tüm iş ve işlemlerde liyakat, deneyim, bilimsellik, temsil özelliği…' gibi hukuksal, demokratik ve etik kuralları ödünsüz olarak uygulamaktadır.
Ve CHP'li belediyeler bu konuda örnek olmak zorundadırlar…
Toplumdaki kıyaslamalı tartışmaların ikinci konusu ise 'israf' ve 'tasarruf' üzerindedir…
Son yerel seçimlerde iktidara gelen CHP'li belediye başkanlarının, 'iktidar yanlılarından devraldıkları belediyelerin harcamalarında çok büyük 'yandaş israf' tespit ettiklerini ve bu tür israf kaynaklarını keserek 'tasarruf' sağlayacaklarını…' açıklamaları, tartışmaların bel kemiğini oluşturuyor.
Aslında böylesi ayıplı bir konuda fazla söze gerek yok.
Ama bu konuda bazı saptırmaları da görmek gerekiyor:
  • 'İtibardan tasarruf olmaz…' diyerek, 'kamu olanaklarını kendisinin ve yakınlarının süslü/ gösterişli yaşamı için kullananları…'
  • Kamuda yapılacak tasarrufun 'kaliteden kısarak değil, göstermelik yatırımlardan ve etkinlikler kısarak…' sağlanması gerektiğini…
Görülüyor ki her konuda olduğu gibi 'israf ve tasarruf konusunda da çözüm ve umut; bilim ve demokrasidedir…'
Ve biliyoruz ki 'Bilim ve demokrasinin ışığı, tüm karamsarlıkları ve karanlıkları aydınlatacak güçtedir…'
*** ---------------------------------
'NURETTİN TAN' A SAYGIYLA…
Köy Enstitüsü mezunu eğitim çınarlarımızdan, emekli ilköğretim müfettişi Nurettin TAN, 4 Ağustos 2019 günü sonsuzluğa uğurlandı…
Ama Köy Enstitülerinin ışığı yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor…
Sevgili Nurettin TAN abimiz anılarımızda yaşayacak…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…