Üniversite kenti olmanın ne anlama geldiğini izah ederken aslında üniversite öncesi eğitimde önemli bir süreç yaşandığını vurgulamıştım. Bu sürecin kalitesi öncelikle enerji ve yaşam dolu bir felsefeyle yola çıkan eğitimcilerin çalışmasıyla başlar. Özenle seçilen programla işin gelip öğrencinin gelişim sürecine bağlanması püf noktasıdır. Bu sürecin sağlıkla sonuçlanmasının, programın başarıya uygulanmasının temeli olan öğretmen öğrenci ilişkisiyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulamak gerek.
Öğretmen- öğrenci ilişkileri; eğitim hedeflerinin öğrenci tarafından kabul edilebilmesi konusunda (sürece katma konusunda), okul prosedürlerini öğrencilerin algılamasında, öğrencilerin bağımlı ve bağımsız davranışları ile okul dışı ve içindeki otoriteye karşı tutumları konularında önemli bir unsurdur. Öğretmenlerin, öğrencilerin okula devamlılığını sağlama ve öğrencilerin okul yaşam kalitesi üzerindeki önemli rolleri açıktır. Ramsey'in ifadesiyle öğrencileri tarafından en iyi hatırlanan öğretmenler öğrencilerinin ufkunu genişleterek ve bir insan olarak potansiyelleri hakkında yeni anlayışlar kazanmalarını sağlayarak onların hayatını değiştiren öğretmenlerdir.

Öğretmenler özellikle sosyal değerlerin ve kültürün öğrencilere aktarılması ve öğrencilerin kişisel ve sosyal gelişimlerinin arttırılması konusunda önemli bir role sahiptirler. Problemleri konusunda öğrenciye yardım etmeye gönüllü, planlanmış övgü ve ödül dağıtan, öğrenciden beklentiler ile beraber öğrencinin güvenini arttıran öğretmenler öğrenci performansını ve okul yaşam kalitesini arttırmaktadırlar. Okul yaşam kalitesi, öğrenci çıktıları ve okul devamlılığı, öğrencileri ile sempatik, yaklaşılır ve güvenilir iletişime daha çok vakit ayıran öğretmenler tarafından arttırılır.
Okul iklimini etkileyen öğretmen faktörleri arasında öğrencileri serbest bırakmanın seviyesi, engelleme, tatmin ve ilişkilerin yakınlığı sayılabilir. 'Okul yaşam kalitesi ve öğrenci kontrol yaklaşımları arasındaki ilişki' adlı çalışmasının sonuçlarına göre: öğretmenlerin düşük öğrenci kontrol yaklaşımı ile yüksek öğretmen-öğrenci ilişkisi, öğrencilerin sınıf işlerine pozitif bağlılık göstermeleri, okul ile yüksek oranda tatmin olmaları ve öğrencilerin yüksek okul yaşam kalitesi arasında ilişki bulunmuştur.
Sınıflar öğretmen ve öğrencilerin belirli bir seviyeye kadar bütünleştikleri sosyal sistemlerdir. Eğer öğrenci sadece bilgi alıcı olarak kalırsa ve bilgiyi verenle bir ilişkiye girmezse öğretim süreci etkili olamaz. Okulların iklimini değiştirmek için basit reçeteler yoktur. Okullar bazı öğretmenlerin öğrenci kontrol yaklaşımı eğilimlerini azaltmak için hizmet içi eğitim programları düzenlemeyi düşünebilirler.
Öğretmen yetiştirme kurumları katı öğrenci kontrol yaklaşımlarını kuvvetlendiren faaliyetlere vurguyazaltmak için düzenlenmiş etkinliklere yer vermelidir. Yöneticiler ve öğretmenler okulu çocuklar için daha çekici bir yer haline getirmek için stratejiler üretmelidir. Öğretmen ve öğrenci arasında destekleyici ilişkiler etkili bir sınıf iklimi oluşturur, öğrenci bağlılığını ve motivasyonunu, moral ve başarı hissini arttırır. Desteğin yerini yarışma ve kontrolün aldığı sınıflarda hastalık, devamsızlık ve öğrenci endişesi artar. Öğrenci tatmini ve etkililiği, öğrencilerden beklentilerin açık olduğu, öğrencilere yeterli dönüt verildiği ve öğrenmenin iyi yapılandırıldığı ortamlardan olumlu yönde etkilenir.

Velilerden gelen yoğun sorulara göre üniversite öncesi eğitimde seçici olmak çok stresli olduğundan bu kavramlarla konuşan, izahat veren kurumlar tercih edilmeli ve güvenerek yola çıkılmalı. Her şey çocuklarımız için. Eğitim konusunda gelen konularla pedagojik sancıları da değinerek bu havuzu genişletmeye devam edeceğiz. Çocuklar büyük riskler alınıp bırakılacak kadar değersiz değil...