'Okul çevrelerindeki güvenliğe büyük önem veriyoruz. Velilerimizin çocuklarını okula gönderdikten sonra gönül rahatlığı içerisinde olması bizim ilk önceliğimizdir.'


SÜREKLİ DENETLİYOR
Bu sözler Vali Özdemir Çakacak'a ait. Gerçekten Çakacak göreve başladığı ilk günden beri okula giden öğrencilerin güvenliğine büyük önem veriyor. Kendisi sık sık okul önlerinde denetim yapıyor. Vali Çakacak'ın her gün değişik semtlerdeki eğitim kurumlarının önüne gelerek; 'Okul çevresi güvenli mi değil mi, servisler öğrencileri okul giriş saati öncesinde bırakıp gidiyor mu, giriş ve çıkış saatlerinde okul yönetimleri öğrencileri için gerekli tedbiri alıyor mu' diye sürekli denetimlerde bulunduğu öğrenildi. Çakacak'ın denetimleri sayesinde Milli Eğitim ve okul yöneticileri bu konuya büyük hassasiyet gösteriyor. Bu sayede Veliler çocuklarını okullara gönül rahatlığıyla gönderebiliyor.

LİYAKATLİ YÖNETİCİLER
Vali Çakacak iş disiplini yüksek ve sert bir bürokrat. İlimizde görevlerini yapmayan bürokratlar Vali Çakacak'tan 'çok fırça' yer. Zaten bugünlerde ondan 'bol bol fırça' yiyen bürokratların isimlerini duyuyoruz. Vali Çakacak'ın bu otoriter tavrının Eskişehir bürokrasisinin vatandaşların hak ettiği hizmetleri vermesinde önemli rol oynadığını düşünüyorum. 'Beceriksizlikleri ve iş bilmemezlikleri' yüzünden Vali'den bol bol fırça yiyen bürokratlar bir an önce oturdukları koltukları 'ehil sahibi ve liyakatli' yöneticilere terk etmeli. Onlar bunu yapmıyorsa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan, AK Parti Milletvekilleri Nabi Avcı, Emine Nur Günay ve İl Başkanı Dündar Ünlü gerekeni yapmalı...

******



58 KİŞİ BELİRLEDİ

Sonuçları merakla beklenen Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) seçimi önceki gün yapıldı. Mevcut Başkan Nadir Küpeli 250 oyla başkanlığa seçildi. Diğer aday Celalettin Kesikbaş 245 oy aldı. Bir oy boş çıkarken, bir oyda geçersiz sayıldı. Büyük heyecanın yaşandığı seçimin kaderini oy kullanmaya gelmeyen 58 kişi belirledi. Küpeli ve Kesikbaş Nisan ayı'nda Eskişehir Sanayi Odası (ESO) seçimlerinde tekrar yarışacak. İktidarın tüm avantajlarına rağmen Küpeli'nin sadece 'beş oy farkla' kazanmasını dikkat çekici buluyorum. Bundan dolayı kaybetmesine rağmen Kesikbaş'ın da seçimde büyük bir başarı elde ettiğini düşünüyorum. Kesikbaş bakalım ESO seçimlerinde bu yenilginin rövanşını alacak mı? Yoksa Küpeli, ESO'yu da alıp seçim zaferlerini ikileyecek mi? Bunu bekleyip göreceğiz...

*****

OYU OLMAYANA SELAM DA YOK

Cumhuriyet Bulvarı'nda işyerleri olan esnaflar aradı. ETO Başkanı Metin Güler'in ekibiyle birlikte seçim çalışmaları kapsamında Cumhuriyet Bulvarı'nı gezdiğini belirten esnaflar; 'Kendisi bu konuda galiba nokta atışı yapıyor. Geçerken ETO'ya değil de Esnaf Sanatkarları Odaları Birliği'ne kayıtlı olan biz esnaflara ne selam verdi. Ne de 'Hayırlı işler' dedi. Sadece ETO'ya üye olanların işyerlerine girerek, onlara selam verdi.Bizler ETO Başkanı geziyor diye kapımızın önüne çıktık. Güler'in ekibinden birisi 'siz nereye kayıtlısınız?' diye sordu. Biz de 'Esnaf Sanatkarları Odaları Birliği'ne kayıtlıyız' dedik. Metin Güler ve ekibi yüzümüze bakmadan yanımızdan geçip gittiler. İnsan bir 'hayırlı işler' der. Bizlerle sohbet eder. Sadece oy almak için mi selam verilir?' diye tepki gösterdi. ETO gibi önemli bir kuruluşun Başkanı kendi üyesi olsun veya olmasın tüm esnafı kucaklamalıdır. 'Oyu olmayana selam da yok' mantığı kabul edilemez.

******

YAMYAM FARELER


Eskiden gemicilikte fareler oldukça fazla baş ağrıtırmış. Kilere girip yiyecekleri talan ettikleri gibi ahşap gemileri kemirir ve geminin su almasına dahi yol açarlarmış. Özellikle İngiliz gemiciler bunun çözümü olarak önce bir fare yakalamışlar. Bir kafesin veya teneke kutunun içine koyup üstünü kapatıp, fareyi günlerce ışıksız ve aç bırakmışlar. Sonra yanına küçük bir fare koyarlarmış. Kendi türünü yemeği öğretmek için sürekli bu tekrarlanırmış. Sonra günü geldiğinde yamyamlaşan fare geminin içine bırakılır ve gemideki farelerden böylece kurtulurlarmış. Dünyaya dönüp bakın ve yamyam fareleri görmeye çalışın; bir türün yamyam olması için sadece aç bırakılması gerekmez, ona bir düşünceyi de radikal bir şekilde empoze edip diğer düşüncelerin içine salarak insanlığa, insana ait güzel düşünceleri bu yamyam düşüncelerin yok etmesini sağlayabilirsiniz. Normal insanlar 'Yahu bu insanlar neden birbirini boğazlar, neden kafa keserler, nasıl bu kadar kötülük yaparlar' diye tuhaf tuhaf sorular sorar. Ailede, okulda, cemaatlerde, vakıflarda; kendileri gibi düşünmeyen, teni kendisinden farklı olan, kendi dini veya mezhebinden olmayan insanlara karşı 'kindar' yetiştirilen nesillerin yamyamlaşan farelerden hiçbir farkı yoktur. Tüm Dünya bu kötülükleri ve kötülük yapan insanları yok etmek istiyorsa; çocuklara küçük yaşlarda insan, doğa, hayvan sevgisi aşılamalıdır. İnsanlar, Yunus Emre'nin 'Yaratılanı severim yaratandan ötürü' sözünde olduğu gibi hiçbir ayrım yapmadan tüm yaratılanları sevmelidir…

******

NOSTALJİ

Eskişehir'i Tozdan Çamurdan
Kurtarmak İçin Dernek Kurdu


Yıl 1959. 59 yıl önce. Eskişehir Gazetecileri Aydın'a tayini çıkan merhum Vali Arif Özgen'i makamında ziyaret ediyorlar. 1950-1959 yılları arasında Eskişehir Valiliği yapan Özgen ile hatıra fotoğrafı çektiriyorlar. Fotoğrafta Dönemin Eskişehirli Gazetecileri Celal Kağnıcıoğlu, Zeki Algür, İsmail Sadık Gaşan, Naci Gelendost, Erdogan Bayraktar ve daha sonra 1975-1980 yılları arasında Eskişehir Senatörü olan Hikmet Savaş yer alıyor. Bu Siyah Beyaz Fotoğrafta yer alıp da tek hayatta kalan Hikmet Savaş'dır. Allah uzun ömür versin. Vali Özgen ve diğer gazeteci büyüklerimiz vefat etti. Onlara Allah'tan rahmet diliyorum. Vali Arif Özgen Aydın'da 1 yıl kaldıktan sonra 2 Mayıs 1960'da Tekirdağ Valisi oldu. Sadece 22 gün sonra 27 Mayıs ihtilali sonrasında görevden alındı. Vali Özgen zamanında 'Eskişehir'i Tozdan, Çamurdan Kurtarma Derneği' kuruluyor. Verem Hastanesi, Basma Fabrikası ve Düşkünlerevi yapılıyor. Eskişehir'de iz bırakan valiler arasında yer aldı.

******

FOTO ŞAKA


EOSB Başkanı Nadir Küpeli
: Ne Başkan olduğum halde sadece beş oy mu fazla aldım? Savaş Abi iyi ki başkanlığı bana bırakmış. Yoksa halim nice olurdu?
EOSB Başkan Adayı Celalettin Kesikbaş: Ah kafam ah! Şu gelmeyen 58 kişinin 6'sına ulaşmış olsaydım, şimdi başkandım.
ESO Başkanı Savaş Özaydemir: Benim oyum bu kadarsa, Nadir'in oyu nerde. Nadir'in oyu bu kadarsa benim oyum nerede? Vallahi bu hesabın içinden çıkamadım.

*****

FIKRA

KADINLAR KEDİLERİ NEDEN SEVER?

Kadınların kedileri neden sevdiklerini anlamak mümkün değildir. Kediler bağımsızdır. Laf dinlemezler. Eve çağırırsınız gelmezler. Bütün geceyi dışarda geçirmeye bayılırlar. Sabahın köründe eve geldiklerinde ise, hoş karşılanmak, okşanmak ve önlerine güzel bir yemek isterler. Yalnız yatmaktan hoşlanırlar. Kadınlar, erkekte nefret ettikleri her şeye kedilerde bayılırlar!..