Geçen hafta ülkemizde yine bir hukuk skandalına imza atıldı! Anayasa Mahkemesi, Elektrik Piyasası Kanunu'nun (EPDK) kayıp-kaçak bedellerinin tüketiciden tahsil edileceğine dair tüm hükümlerin iptal istemini reddetti. Yani Anayasa Mahkemesi, 'Elektrik kayıp-kaçak bedelinin tüketicilerden alınması anayasaya uygundur' dedi!! Ve daha önce vatandaşın lehine çıkmış birçok yüksek mahkeme kararını hiçe saydı!
Peki bu noktaya nasıl gelindi? Özetlemekte fayda var; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.5.2014 tarihinde vermiş olduğu karar da; 'Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır. Hem bu hal, parasını her halükarda tahsil eden davacı Kurum'un çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olur, yani davacı kendi teknik alt ve üst yapısını yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi; elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için gerekli girişimlerde de bulunmasını engeller. Oysaki elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davacıya aittir. Bununla birlikte, tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, yani şeffaflık hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır.' Demişti ve aslında konuyu net olarak ortaya koymuştu.
Üstelik ilgili dağıtım şirketinin yapmış olduğu karar düzeltme girişimi de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 17 Aralık 2014 tarihinde vermiş olduğu kararda reddedilerek, 21.5.2014 tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı ile de kesinleşti.
Vatandaşlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı doğrultusunda bir yasal düzenleme çalışması yapılmasını düşünüyor ve bekliyor iken tam tersi hükümleri içeren bir yasa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlandı ve TBMM'de AKP oyları ile kabul edildi. CHP, kayıp kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedelinin tüketiciden alınmasına olanak sağlayan 6719 sayılı bu Kanunun iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. AYM'nin hemen hemen hepimizi ilgilendiren işte bu kararı üç gün önce Resmi Gazete'te yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ve Anayasa Mahkemesi verdiği kararla elektriği çalmayan ve kurallara uyan dürüst aboneleri cezalandırdı!!
AYM kurallara uyan ve mağdur edilen dürüst tüketicilerden (abonelerden), haktan, hukuktan, adaletten yana değil, açıkça elektrik dağım şirketlerinden yana karar verdi. Bu karar ile, kayıp-kaçak bedeli yasal güvence altına alınarak dürüst elektrik tüketicileri ve aboneleri cezalandırılmış olacak, çalmadıkları, kullanmadıkları kaçak elektrik ile sorumlusu olmadıkları kayıp elektrik bedelini ödemek zorunda bırakılacaktır. Ayrıca Tüketici Hakem Heyetlerine yapılan başvurular ile tüketici mahkemeleri ve icra müdürlüklerinde devam eden her türlü icra takibi, dava ve başvurular düşecektir! Elektriği çalan hırsızın üzerine gitmeyen ve kayıpları önlemek için yatırım yapmayan elektrik dağıtım şirketleri korunarak ödüllendirilmiş olacaktır. Ayrıca, kesme-bağlama maliyeti, sayaç okuma maliyeti gibi maliyetler de yasal güvence altına alınarak tüketiciye yansıtılacak, haksızlığa bir haksızlık daha eklenmiş olacaktır. Sosyal bir hukuk devletinde, her türlü yasal, idari düzenleme evrensel hakları gözetmesi ve bu bağlamda yargının bu hakları koruması başlıca gerekliliktir! AYM'nin bu yasa hakkında verdiği karar, hem bu haklarla hem de sosyal hukuk devleti ilkeleriyle çelişmektedir. Bu karar ile artık bir grup imtiyazlı elektrik dağıtım şirketinin haksız ticari çıkarları 'kamu yararı'ndan sayılarak tescil edilmiştir.
Ne yazıktır ki başta Yargıtay Hukuk Genel Kurulu olmak üzere, 26 ayrı mahkemenin ve Muhalefet Partisi'nin başvurusu bu anlayış doğrultusunda haksız çıkmıştır.
Ve tüm bunların adı da hakkımızı arayacağımız ama artık güvenimizin de inancımızın da kalmadığı son nokta olan Anayasa Mahkemesi kararı olmuştur!!