ÇED, Çevre Etki Değerlendirme Raporu…
Resmi tanımlaması ise şöyle;
Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalardır.
Bizimle ne ilgisi var, derseniz eğer, var, hem de çok var…
Tepebaşı Bölgesi'ne yapılması planlanan kömürlü termik santralle ilgisi var…
ÇED Ön başvuru dosyası,
İl Toprak Koruma Kurulu,
İl Mahalli Çevre Kurulu falan derken,
AKP'li yerel yöneticiler,
'Durun hele, ÇED Raporu çıkmadı daha' diye milleti avuturken,
Tepebaşı Kömürlü Termik Santrali ÇED Raporu çıkıverdi…
Kendisi 409 sayfa…
Ekleri 1200 sayfa…
Toplamı 1600 sayfanın üzerinde…
Evet, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından henüz onaylanmadı ama son adıma gelindi…
Projenin içeriği, hem mali, hem fiili, hem de yaşama olan direk etkisi nedeniyle, son derece titiz ve uzun sürmesi gereken bu çalışma, bir rekora imza attı…
Basit bir taş kırma madenin bile ÇED Raporu 6-8 ay arasında çıkarken, yaklaşık 2 milyar dolarlık maliyeti olan kömürlü termik santralin ÇED Raporu neredeyse 4 ayda tamamlanıp, Bakanlığın önüne konuldu…
Bu kadar kısa sürede bu noktaya gelmesi bir rekor…
*************
9 Şubat Cuma günü Ankara'da,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda,
ÇED Raporu, İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı yapıldı…
Toplantı öncesinde ESÇEP, kömürlü termik santrale karşı olan Eskişehirlilerden topladığı 25 bin imzayı Bakanlığa teslim etti.
İDK toplantısı iki bölüm halinde yapıldı…
Birinci bölüme Tepebaşı Belediyesi, Kent Konseyleri, sivil toplum kuruluşları katıldı…
Bakanlık yetkililerine santralle ilgili düşüncelerini aktardılar…
Onlar da dinledi…
Asıl toplantı ikinci bölümde gerçekleştirildi…
Bu toplantıya komisyon üyesi olan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile ilgili kamu kurumlarının yetkilileri katıldı…
İl Toprak Koruma ve Mahalli Çevre Kurulu'nda olduğu gibi,
ÇED İDK toplantısında da, kamu kurumlarının tümü proje ile ilgili düzenlenen ÇED raporunun 'aman ne güzel' edasıyla tavır alırken, tüm bu sürece karşı çıkan tek kurum Eskişehir Büyükşehir Belediyesiydi…
Genel Sekreter Yardımcısı Oğuzhan Özen başkanlığında kalabalık bir heyetle katıldı Büyükşehir Belediyesi…
Bu ekip, daha ilk günden itibaren yaşanan süreci tüm ayrıntılarıyla takip eden, gereken yerde gereken itirazları hukuki zeminde yapan, projenin tamamına hakim olan ekipti…
***************
İtirazlar dile getirildi…
Projenin yanlışlığından başlanıp, ÇED Raporundaki eksiklikler anlatıldı…
Yaklaşık 4 saat süren toplantıda,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileriyle diğer kamu kurum yetkilileri bir tarafta, Büyükşehir ekibi bir tarafta, kıyasıya tartışmalar yaşandı, zaman zaman gerilim yükseldi…
Zira ÇED raporunda öylesine eksiklikler ve yanlışlıklar ya da başta savma saptamalar vardı ki, Büyükşehir ekibi bunları dile getirdiğinde Bakanlık yetkilileri yanıtlamakta güçlük çektiler…
Komisyon Başkanı sık sık, 'bunları ekletiriz sorun değil' gibi afaki ve ne anlama geldiği anlaşılamayan yanıtlar verdi…
Örneğin,
Gökçekaya Barajı'ndan soğutma suyunun nasıl getirileceği ile ilgili hiçbir bilgi yoktu ÇED raporunda…
Cevap çok ilginçti;
'Projenin su soğutmalı mı yoksa hava soğutmalı mı olacağı henüz belli değil…' dediler…
'İhaleyi alacak firma hangisine karar verirse öyle yapılacak' dediler…
2 milyar dolarlık bir proje hazırlıyorsunuz,
Projeye göre ÇED Raporu hazırlıyorsunuz,
Ama o projedeki santralin hava ile mi su ile soğutulacağı henüz belli değil…
İhaleyi alacak firma, işine hangisi gelirse onu seçecek…
'Su ile soğutmalı sistemi' seçerse, ya da işine o gelirse, bu sefer Gökçekaya Barajı'ndan 20 kilometre boru ya da tünel sistemiyle santral bölgesine su getirecek…
Hem de nereden biliyor musunuz?
Çatacık Ormanlarının içinden geçerek…
İşte bakanlığa verilen ÇED Raporunda bu konuda tek bir cümle bile yok…
***************
Size daha ilginç bir örnek vereyim...
Tepebaşı Kömürlü Termik Santralinin kurulması planlanan alanın 'Büyük Ova' olup olmadığıyla ilgili…
Aynı zamanda komisyon başkanı olan Çevre ve şehircilik Bakanlığı yetkilisi,
'Tarım İl Müdürlüğü bize buranın Büyük Ova olduğunu ve tarım dışı amaçla kullanılmayacağını bildirseydi, bu proje hiç başlamazdı' diyor…
Büyükşehir'den Genel Sekreter Yardımcısı Oğuzhan Özen'den şöyle bir karşı çıkış geliyor…
'Sayın Başkan biz Büyükşehir Belediyesi olarak burasının, Bakanlar Kurulu kararıyla 'Büyük Ova' ilan edildiğini belirterek, sürecin durdurulması için Bakanlığına resmi yazı ile müracaat ettik…'
Komisyon Başkanından el cevap;
'Büyükşehir Belediyesi'nin o konuda yetkisi yok, yetki Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda … Bu görüşü onların vermeleri gerekirdi…'
Yani,
Santralin kurulacağı bölge;
Tarım Bakanlığı söylerse, Büyük Ova…
Büyükşehir Belediyesi söylerse, Büyük Ova değil…
Biraz daha üzerine gidilince komisyon başkanı,
Nasıl alındığını bütün Eskişehir'in bildiği İl Toprak Koruma Kurulu kararını gösteriyor…
Komik değil mi?
**************
Komisyon Başkanı, sıkıştığı her noktada,
Konuyu ilgili bakanlıklara ve onların il müdürlüklerine soracaklarını, onlardan alacakları görüşlere göre hareket edeceklerini söylüyor…
Yani DSİ'ye, Tarım İl Müdürlüğüne, Çevre ve şehircilik İl Müdürlüğüne soracaklar…
Sormalarına gerek var mı, yok…
Sonuçta kendileri soracak, kendilerini cevaplayacak…
Çok çok sıkıştıkları noktada da,
'Eeee ne yapalım Eskişehir Toprak Koruma Kurulu böyle karar almış…' diyorlar…
'Elden ne gelir… Bizim yapacak bir şeyimiz yok…' hesabına getiriliyor mesele…
Sürecin içinde alınan her karar, kararı alan kuruma havale ediliyor…
Devletin hiçbir kurumu, devletin diğer kurumunun aldığı kararı sahiplenmiyor, savunmuyor…
Böylece de,
Bu kalabalığın içinde sorumlu hiç kimse-kurum bulamıyorsunuz…
Sizce de iyi bir taktik değil mi?
*********
SONUÇ:
Komisyon Başkanının inisiyatifiyle belirlenen birkaç sayısal-maddi hatanın düzeltilmesi talep edilecek…
ÇED Raporunu hazırlayan kurumun bu eksiklik ve yanlışlıkları düzeltmek için 10 günü var…
Yine düzeltilmezse 90 gün ek süre daha verilecek firmaya…
Sonrasında Bakanlığın onayına sunulacak…
Ya kabul edilecek ya da ret edilecek…
Kabul edilirse ihale sürecine geçilecek, ret edilirse ÇED süreci tümden iptal olup, yeni baştan başlatılacak… Ancak iş eninde sonunda MAHKEMEDE bitecek.