Yıllardır yaptığı söylemi El Arabiya televizyonuna verdiği demeçte yineledi Cumhurbaşkanı:
'Kişiler laik olmaz, devlet laik olur.'
Yıllardır söylendi ve hiçbir zaman kafama yatmadı bu söylem. Devletin laikliği tamam da kişiler niye olmasın?
Kafalarını belli siyasi kalıplara göre kodlayanlar, laiklik kavramını kendine göre eğip bükmeye çalıştı hep.
Laik kelimesinin felsefi/sosyal kökenlerine inecek değilim. 'Laik-klerik' veya 'avam-havass' karşıtlığını anlatacak değilim.
Ben yaşadığım altı onluğu geçen yıllar boyunca tanıklık ettiğim, sıradan insanların, başkasının inancından rahatsız olmadan, laiklik çizgisinde ve engin bir hoşgörü içinde bir arada yaşadığından bahsetmek istiyorum.
Eğer bir 'meşihat sahibi'yseniz veya 'din uleması' mertebesindeyseniz sizden zaten laik davranış beklemiyorum.
Bu ülkede sade vatandaşsanız,
Siz zaten laiksiniz be kardeşim!
***
Hep mikroskobun ayarını yanlış yaptılar. Gördüklerini sandıkları bulanık görüntülere kendilerince anlam yüklediler. Yüklediler de, toplumları zayıflatıp tarih sahnesinden silen gerçek mikropları hiç fark edemediler.
Laikliğin genel kabul gören tanımı belli:
'Din işlerinin devlet işlerinden ayrılmasına laiklik denir.'
Açıkça anlatırsak; birlikte sahip olduğumuz ve yaşam güvencemiz olan, devlet denilen devasa organizasyonun herhangi bir din, inanç, mezhep üzerine inşa edilmemesidir.
Siyasetin dini söylemlerle yapılmamasıdır.
Yargının dini kuralları referans almamasıdır.
Devletin hizmet götürürken dini inançlara göre davranmamasıdır.
Devlette görev alacak kişilerin dini inançlarına göre kategorize edilmemesidir.
Tüm toplumu ilgilendiren yasa ve yönetmeliklere herhangi bir dini inancın esin kaynağı olmamasıdır.
***
Devlet, sadece 'deniz olarak görülen yağma-talan alanı' değildir.
Devlet, vatan toprakları üzerindeki hayatı düzenleyen, bireylerinin mutlu ve güvenli yaşamasını sağlayan büyük bir mekanizmadır. Farklı bakış ve inançların hepsine eşit mesafede durandır.
Kişiler inanç sahibi olabilir. Laik devlet, başka inanç sahiplerini rencide etmeden, onların kendi inançlarını yaşayabilmelerinin güvencesidir.
İnanç sahibi olan insan, başkasının inancına karışmadan, kendi inancını başkasına dayatmadan bu toplumda yaşıyorsa, o insan laiktir.
Laiklik bir inanç değil, çağdaş bir yaşam tarzıdır.
***
Kendisine laiklik karşıtı olduğu öğretilen birçok yurttaş, davranışlarıyla laik olduğunun farkında mıdır acaba?
Farklı inançtaki insanlarla, kimsenin inancına karışmadan; aynı apartman çatısı altında yaşamakta, aynı okullara gitmekte, aynı toplu taşıma aracını kullanmakta, aynı marketten alışveriş yapmakta, aynı parkta çocuklarını oynatmaktadır.
Hayatın içinde hoşgörü, sevgi, saygı varken, günlük yaşamda hiç sorun çıkmazken; laikliği inanç alternatifi mertebesine çeken,
İnancı siyasete malzeme yapanlar,
Toplumdaki siyaset ve inanç yarıklarının sebepleridir.
***
Laikliği savunanlar inançsız değildir. Sadece, ortak hayatı zedelemeden, kimsenin yaşam biçimine dayatma yapmadan yaşanılması gerektiğine inananlardır.
Seslerini yükseltme cesaretine sahip olup, devletin koyduğu kurallar dışında kimseye biat etmezler.
Siyasi mikroskobun 'yanlış oküler'inden bakarak toplumu yarıklara ayıran mikrobu fark etmeyenler, kendi inançlarının da laiklik güvencesinde olduğunu bir gün anlayacaklardır nasıl olsa.
Binlerce yıldır üzerinden geçen 'kavimlerin inanç ve kültür tortuları' bıraktığı bu coğrafyada,
Laiklik birlikte yaşamanın sigorta kutusudur.