Yaşamaya Değer filmi, Paris burjuva semtinde, zenginlerin yaşadığı bir apartmanda kapıcı olarak çalışan 54 yaşındaki Rene'nin uzaktan bakıldığında bakımsız, sadece işini yapan kimseyle konuşmayan, işi bittiğinde kapıcı dairesine çekilen orta yaşlı bir kadını anlatıyor. Leo adında bir kedisi var.
Filmde, Tolstoy'un Anna Karenina'ya 'Bütün mutlu aileler birbirine benzer, mutsuz ailelerinse kendilerine özgü birer mutsuzlukları vardır,' cümlesine vurgu yapılıyor.
Filmde geçen Renne'nin Kakuro ile izlediği Munakata kardeşler filmini izlemem gerekenler listesine çoktan aldım. Okuduğu kitabı gördüm ama unuttum, o bölümü tekrar izleyeceğim.
Filme, Paloma'nın sıra dışı objektifi ayrı bir güzellik katmış. Kapıcı ile tanışarak, hayatını gözden geçirme şansı olması anlamlı.
Filmde geçen mesaj veren cümleler ise;
Kapıyı açamıyorum.
Belki de kilidi yanlış yöne çeviriyorsunuzdur.
Yıldızların izinde ol. Akvaryumda bir balık gibi son bulmasın ömrün.
Beni tanımadı.
Çünkü sizi hiç görmediler.
Önemli olan ölmek değil, ölüm anında ne yaptığınızdır. Renee, siz ölüm anında ne yapıyordunuz?
Sevmeye hazırdınız.
Kalbim yün yumağına dolanmış bir kedi gibi.
Filmde 3 ana karakterinin kedilerinin isimleri ayrı bir anlam taşıyor.
Paloma'nın kedileri Anayasa ve Meclis
Bay Ozu'nun kedileri Kitty ve Levin
Renee'nin kedisi Leo

***

Filmdeki karakterler bizlere hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlatıyor.
Sınıf ayrımını tüm çıplaklığıyla hissettiriyor.
Hayatın bir anlamı yoksa buna katlanmak için anlamlar keşfetmeli mesajı veriyor.
Yeme şekli değiştiğinde aldığın lezzet de değişiyor. Tıpkı Paloma ve Renee'nin çikolatayı yeme şekli gibi.
Kirpi'yi hiç unutmayacağım daha fazla da anlatmak istemiyorum.
Sebebi ise, bilim adamı kitabın sonunu söyleyen arkadaşını kalbinden bıçaklamış. Ben de bu yüzden filmin sonunu anlatamıyorum. İyi seyirler.