Sevgili Okurlar:

Yüce Allah Kuranı hakiminde 'Haksız yere bir kişiyi öldüren tüm insanları öldürmüş gibi olur' diyor. O halde din adına cihat ettiklerini iddia eden din ve imanın ne olduğunu bilmeyen adeta beyni yıkanmış, beyni sulanmış, insanlıktan nasibini almamış, kan kokusunu hissetmeden yaşayamayan, katiller yine Ankara'da birçok suçsuz ve günahsız insanları katlettiler.

Güneydoğu'da ise henüz hayatın ne olduğunu anlayamamış küçücük yavruların okuduğu okullara bomba ve molotofla saldıran caniler, acaba neyin kavgasını yapıyorlar. Durum o hale geldi ki Yüce Peygamberimizin, peygamber olarak gönderdiği (CAHİLİYE) devrinden çok daha ileri boyutlara taşındı. O zaman Ebu Cehiller, Ebu Lehepler ve onların şurekasının Müslümanlara yaptıkları zulümden daha berbat hale geldi. Burada maalesef güvenlik güçlerimizi de birazcık yargılayalım. İki araba o kadar patlayıcı ile şehrin can damarına kadar geliyorlar, ama yetkililer buna mani olamıyor. Halbuki onların asli görevleri budur.

Ben Suudi Arabistan'da bir ikindi namazında hacılara camide kamet getirdim. Onlarda bilindiği gibi tespih olayı yoktur. Onlarca her milletten hacı var camide. Bunların çoğunluğu Türkler, yanımda sakince namaz kılan bir Suudi vatandaşı ben tespih çektirmek için duaya açıktan okumaya başlar başlamaz hemen ağzımı elleriyle kapattı.

Yine uzun süre Gençlik ve Spor Bakanlığı yapmış Suat Kılıç ile (O zaman ulusal bir kanal adına kameraman olarak hacca gelmişti) sabaha karşı peygamberimizin sütannesi halime validemizin evini görüntüleyelim diye Mekke'nin mahallesine çıkmıştık. Tam biz kameralarımızı açtık çekim yapalım diye, bir anda 4-5 kişilik bir sivil grup sabaha karşı herkes uykuda iken etrafımızı çevirip kameralarımızı elimizden alıp, bizi Harem bölgesindeki Şorta (Polis) karakoluna götürdüler. Uzun uğraşı sonucu kameraların içindekini yok edip bize bir daha yapmamak kaydıyla ve Diyanet İşleri Başkanlığındaki orada görevli üst düzey kişilerin araya girip kefil olmasıyla geri verdiler. İşte yer geldiğinde burnumuzu buruşturarak bahsettiğimiz Suudi Arabistan'da bile istihbarat böyle çalışıyor.

Terörde hayatını kaybeden bu insanlara yazık değil mi? Neden 30 yıldır bu belanın üstesinden gelinmiyor. Bir de tüm dünya birleşmiş herkes gözünü bizim şu güzel ülkemize dikmiş. Teröristi bir taraftan, hep bizleri (Türkiye'yi) yıkmak, parçalamak ve yok etmek için bütün güçleriyle saldırıyorlar.

Bizim ise onlara karşı bütün gücümüzle direnmemiz ve bu vatanı bize kanları pahasına armağan eden aziz şehitlerimize layık olmaya çalışarak, böyle bir günde birlik ve beraberliğimizi bozmamamız gerekiyor. İnşallah bu bayrak ta kıyamete kadar şu cennet vatanımızda dalgalanacaktır. Ezanlar ise yine kıyamete kadar susmayacaktır. Tüm milletimizin duası ve dileği de bu olmalıdır. Yüce Allah tüm şehitlerimize gani gani rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun.