Prof. Dr. Bilge Donuk spor alanındaki sorunları, Fair-Play ve olimpizmi, spor yönetiminde kadının yeri ve milli olimpiyat komitesinde yapmış olduğu faaliyetleri Sonhaber Gazetesi köşe yazarı Nurhan Arı'ya anlattı.



Kendinizi tanıtır mısınız?
1977 yılında Adana'da doğdum. İlköğretim ve lise eğitimini İstanbul'da tamamladıktan sonra, lisans öğrenimini Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Spor Yöneticiliği Bölümünde tamamladım.Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimler Enstitüsü Spor Yöneticiliği Yüksek Lisans Programından 2003 yılında ve aynı programdan 2006 yılında mezun olarak 'doktor' unvanını aldım. 2001 yılında görev almaya başladığım İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Spor Bilimleri Fakültesi Spor Yönetim Bilimleri Anabilim Dalında 'Profesör' olarak görevimedevam etmekteyim. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Fair Play Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevini ve 2018 yılında kurulan ve olimpik bir branş olan Kaykay Federasyonu yönetim kuruluğu üyeliğini sürdürmekteyim.

Fair-Play ile ilgili çalışmalarınız olduğunu biliyorum. Sizce sporda ahlak ve Fair-Play'in önemi nedir?
Fair-Play kimi zaman yazılı kurallara tam anlamıyla uymayı kimi zaman da yazılı olmayan saygı, hoşgörü, sevgi, adalet ve dostluk içeren davranışlarda bulunmayı içeren geniş bir kavramdır.Dürüst oyun, dürüst davranış anlamını taşır. Fair-Play etik üstü bir davranıştır. Tüm bu tanımlamalardan ve açıklamalardan anlaşılacağı üzere Fair-Play ilkeleri ve bu bilinçle hareket etmek en başta adaleti ve doğruluğu sağlayacaktır.

Türk Spor Yönetiminde gördüğünüz mevcut sorunlardan bahseder misiniz?
Türk sporunun yönetim ve organizasyon yapısının yeniden yapılandırılması ve insan gücünün bu konuda eğitim almış, kendisini yetiştirmiş profesyonellerle konumlandırılması gerekmektedir. Spor, hobi olarak yönetilmeyecek kadar büyük bir sektör haline gelmiştir. En büyük sorun insan kaynakları politikası olarak görülmektedir. Doğru yönetim yapısı ve insan gücünün olmadığı bir alanda ekonomik bir başarı da söz konusu olamaz.Federasyonların ve spor kulüplerinin tam bağımsız, siyasi yapıdan uzak yönetilmesi gerekmektedir. Seçilecek başkan ve yönetim kurulu üyelerinde liyakat aranmalıdır. Sporda eğiticileri eğitimi ve antrenör seçimi ihmal edilen bir başka konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle antrenörlük belgeleri kısa eğitimler ile kolay bir şekilde verilmektedir… Altyapı antrenörlerinin pedagojik formasyon alması zorunlu hale getirilmeli ve altyapılarda üst seviyede antrenörlerin çalıştırılması sağlanmalıdır. Şimdilik bunlardan bahsedelim yakında çıkacak yeni kitabımda bu konuya uzun uzun değindim.

Üniversiteler ve spor teşkilatı arasındaki iş birliği ve iletişim yeterli düzeyde mi?
Sporun yönetim yapısındaki tüm paydaşların ( Spor Bakanlığı, Federasyonlar, Kulüpler, Üniversiteler, Belediyeler, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi)yatay koordinasyon ile bir araya getirilerek ortak çalışmalar yapabilecekleri bir düzenin kurulmasının sağlanması gerekmektedir. Bu bağlamda üniversite ve spor teşkilatı arasında iletişim kimi zaman olmaktadır. Geçen sene spor bilimleri alanından üniversite hocalarından oluşan bir bilim kurulu Spor Bakanlığı bünyesinde kurulmuştur. Bende o kurulun bir üyesiyim. Özellikle antrenör eğitim ve yetiştirme sistemi ile ciddi çalışmalar yaptık. Ancak nerdeyse 1 sene önce biten ve olgunlaşan bu çalışmalar sanırım tozlu raflarda yerini aldı, daha bir geri dönüş göremedik.

Türk Spor Yönetiminde Kadının Yeri nedir?
'Türk Spor Yönetiminde' kadın yönetici sayısına bakıldığında rakamların oldukça düşük olduğu ve fırsat eşitliğinin sağlanmadığı görülmektedir. Özellikle spor teşkilatı içinde üst düzey yönetimde yok gibidir. Cinsiyet ayrımcılığı yapmak, kadını bu derece ikinci plana itmek, sporun temel felsefeleri olan 'Olimpizm' ve 'Fair Play' ruhuna aykırı bir anlayıştır. Bu duruma son vermek için spor teşkilatında, spor kulüplerinde ve spor federasyonlarında daha çok kadın başkan adayı ve yönetim kurulu üyelerinin olması sağlanmalıdır. Kadın spor yönetimde Halkla İlişkiler ve İtibar Açısından Olumlu İmaj, Yaratıcılık ve Yeni Fikirler, Düzen ve Saygı, Farklı Açıdan Olayları Görme, Kadın Sorunlarına Duyarlı Olma ve Gündeme Getirme, Sosyal Adalet ve Eşitlik, Karlılık ve Büyüme gibi konularda katkılar sağlar. Kadın Sporcuların Olduğu Yerde Kadın Yöneticiler Olmalıdır.

Yazmış olduğunuz benimde ilgiyle okuduğum çok değerli kitaplarınız var. Kitaplarınızın içeriğinden kısaca bahseder misiniz?
Ötüken Neşriyat tarafından yayınlanan ' Spor Yöneticiliği ve İstihdam Alanları', Fatih Şenduran ile birlikte 'Futbolun Anatomisi', 'Liderlik ve Spor', 'Yönetim İstifa', Erdoğan Arıpınar ile birlikte 'Fair Play' ve 'Spor Yönetim Sanatı' adlı kitaplarım bulunmaktadır. Spor Yönetim Sanatı, spor yönetiminde uygulanacak modelleri ve profesyonelleşmeyi, çağdaş yönetim prensiplerini; Yönetim İstifa, etkili spor yönetim ilkelerini; Fair Play, spor yönetim ve organizasyonlarında etik yaklaşımları; Liderlik ve Spor, liderlik ilkelerini, liderlerin spora bakış açılarını; Spor Yöneticiliği ve İstihdam Alanları, Spor Bilimleri alanında eğitim gören spor yöneticiliği bölümü öğrencilerinin çalışabileceği alanları; Futbolun Anatomisi ise de futbolun doğuşundan günümüze kadar geçen sürede yaşananları anlatmaktadır.