Taze fasulye olarak da adlandırılan yeşil fasulye, çabuk ve kolay pişen, düşük kalorisi ile kilo aldırmayan, sulu yemeği, kavurması, turşusu, salatası yapılabilen bir sebzedir. Vitamin, mineral ve antioksidanlar bakımından zengin olduğu için sağlığı ve bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Yeşil fasulye flavonoid ve karotenoidler bakımından zengin bir kaynaktır. Gözün retina tabakasında bulunan ve görme yeteneğini etkileyen lutein ve zeaksantin içerir. Katarağı ve makula dejenerasyonunu önleme yeteneğine sahip olan bu maddeler serbest radikalleri etkisizleştirerek vücudun kansere karşı korunmasına da katkı yapabilmektedirler. Fasulyede, bulunan C vitamini kolajen doku yapımını artırmakta, A vitamini ise bu artışa destek yapmaktadır. C ve B6 vitaminleri, magnezyum ve manganez ile vücudun direnci artmaktadır. Fasulyede ki flavonoid, potasyum, magnezyum, folik asit kan basıncını ve ritmini kontrol ederek kalp hastalıkları riskini azaltmaktadır. Magnezyum ile astım, bronşit gibi hastalıkların iyileşmesine katkı sağlayabilen taze fasulye, iyi bir B1 ve B2 vitamini kaynağı olup, B1 vitamini ile sinir sisteminin iyi çalışmasına, B2 ile vücudun farklı bölgelerine enerji gitmesine yardımcı olmaktadır. İçerdiği B3 (niasin) migren hastalığında oluşan basıncın önlenmesine fayda sağlamaktadır. Folik asit bakımından da (B9) iyi bir kaynak olan fasulye hamileler, bebekler, ve yaşlılar için önemli bir besindir. Fasulye ilerleyen yaşlarda meydana gelen alzheimerin önlenmesine de katkı yapabilmektedir. Sahip olduğu lif sayesinde sindirimin yavaşlamasına, kandaki glikoz seviyesinin yavaş yükselmesine fayda sağlarken, çabuk doymayı sağlar, tok tutar, kabızlık ve hemoroidi önler, kolestrol seviyesini dengede tutar. İçerdiği Omega 3 yağ asitleri ile kötü kolestrolü düşürerek kalp sağlığının korunmasına, yüksek klorofil içeriği ile kolon kanserine neden olan poliplerin önlenmesine fayda sağlar. Kalsiyumu da önemli miktarda içeren yeşil fasulye, kemik sağlığına katkıda bulunurken, içeriğindeki magnezyum ve manganez kalsiyumun emilerek kana, oradan kemik dokusuna ulaşmasına yardımcı olmaktadır. Bünyesindeki K vitamini kırılmaya karşı kemikleri güçlendirmektedir. Bu vitamin ile sindirim sistemini serbest radikallerin etkisinden ve kanserden korurken, beyin ve sinir sağlığına da koruyucu etki yapmaktadır. Tohum şekli böbreğe benzeyen fasulye, potasyum ve magnezyum ile böbreğin düzenli çalışmasını sağlamakta, böbreği korumakta ve güçlendirmektedir. Fasulye tırnakların, kemiklerin, saçların gelişimi için gerekli olan kalsiyumun devreye girmesine destek sağlayan bir mineral olan silica diğer adı ile silikon mineraline sahip ender sebzelerdendir. İçinde bulunan K ve A vitamini de buna katkıda bulunmaktadır. Fasulyede bitkisel protein fazladır, ayrıca nişasta gibi kompleks karbonhidratlar açısından da zengindir. Fasulye yavaş sindirildiği için kan şekerini aynı seviyede korumakta, protein ve minerallerle birlikte kanın temizlenmesine yardımcı olmaktadır. Fasulyeyi domates, biber ve soğanla pişirmek, içindeki demirin emilimini artırmaktadır. Ancak fasulye sahip olduğu fitik asit nedeniyle kalsiyum ve çinko gibi minerallerin eksikliğine neden olmakta, karbonhidrat bağlayıcı protein olan lektinin varlığı ile sindirim problemine yol açabilmektedir. Fazla tüketildiğinde şişkinlik ve hazımsızlık oluşabilmektedir. Haftada bir tüketilmesi çok fayda sağlayabilen fasulye pişirilirken, hazmı kolaylaştırmak için kimyon, kişniş gibi baharatlarla zenginleştirilmelidir.