Son günlerde acayip açıklamalar yapılıyor.
Bilmiyorum ki nedir bu?
Bir anlam vermek zor…
'Sen kendini uyanık, milleti salak mı sanıyorsun,' demek geliyor insanın içinden ama...
E tabi baktılar insanlarda garip bir suskunluk, sessizlik; gözü kapalı inanmışlık…
Mesela deniyor ki,
'Tarımda Avrupa birincisiyiz!'
Bir şey diyen yok.
'Şöyle böyle, yok öyle değil böyle…'
Alkışlanıyor.
Sadece alkışlanıyor.
'Ekonomimiz coştu!' deniyor…
'Ekonomide son on yılın en yüksek büyüme oranını yakaladık,' deniyor…
Pazardan eli boş dönen vatandaş boynunu büküyor.
İlahiyatçı Profesör iftar ve sahur programlarında anlatıyor şuh bir sesle, gözyaşları içinde:
'Peygamber efendimiz ağlıyordu, Hz. Aişe ağlıyordu, Hz. Ebubekir ağlıyordu, ben ağlıyordum, sen ağlıyordun!...'
İnsanlar kendinden geçiyor. Programı satın alan televizyon kanalı milyon dolarlar ödüyor Profesöre.
Hatta Profesör,
'İyi iş,' deyip oğlunu da mesleğe sokmak istedi ama…
Ama oğulun ses tonu tutmadı.
Jest ve mimikleri, vücut dili işin hassasiyetine pek uyum sağlamadı.

***

E bu inanmışlığı görünce…
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi de coştu.
Nuh tufanı esnasında Hz. Nuh'un kendisine inanmayarak gemiye binmeyen oğlunu ikna etmek için cep telefonuyla oğlunu aradığını söyledi.
Çıkarıp cep telefonunu…
'Yok devenin nalı!'

***

Uzun süre yuvasından dışarı çıkmamış tavşan…
Her şeyden uzak kalmış; dışarıda ne olup bittiğinden habersizmiş.
Eli arkasında, ıslık çalarak…
Gayet olgun, bilge bir edayla gezinmeye çıkmış ormana.
Bir süre sonra yol kenarında otlayan acayip bir hayvan görmüş.
Yanına yaklaşıp,
'Ben seni daha önce hiç görmedim,' demiş. 'Sen kimsin, kimlerdensin?'
'Ben katırım,' demiş hayvan.
Tavşan hayret etmiş.
'Peki,' demiş, 'sen nasıl böyle oldun?'
'Benim demiş,' katır, 'Annem eşek, babam at. Ben atla eşeğin çiftleşmesinden böyle oldum.'
Tavşan şaşkın.
Yoluna devam etmiş.
Bir süre sonra başka bir hayvan görmüş. Yine çok şaşırmış. Yanına yaklaşıp,
'Sen kimsin?' diye sormuş.
'Ben kurt köpeğiyim,' demiş hayvan.
'Ben seni daha önce hiç görmedim, sen nasıl böyle oldun?' demiş tavşan.
'Benim annem köpek, babam kurt. Kurtla köpeğin çiftleşmesinden böyle oldum,' demiş.
Tavşan şaşkın. Gördüklerine inanamamış.
'Allah'ım sen nelere kadirsin, neler yaratıyorsun böyle,' diye kendi kendine konuşarak yürürken…
Acayip bir hayvan daha görmüş ileride.
Ağzı açık kalmış tavşanın.
Şaşkınlığını atlatınca,
'Sen de kimsin?' diye bağırmış.
'Ben devekuşuyum!' demiş.
Tavşan,
'Sen nasıl böyle oldun,' diye sormaya cesaret edememiş.
'Yok devenin nalı!' diye bağırarak geri yuvasına dönmüş.

***

'Nuh tufanı esnasında Hz. Nuh oğlunu cep telefonuyla aradı!'
Yok devenin nalı!
'Ben şununla şunun görüşmesinden, telefonlaşmasından, karşılıklı çabalarından; onun ahbabı bunun dostu olmaktan…' diye bir yanıt geleceği için, sen nasıl böyle oldun; sen nasıl akademisyen, bilim insanı oldun, diye sormaya lüzum yok.