TÜİK istatistiklerine göre, domatesin son bir yıllık fiyat artışı tarihi rekorunu kırdı: yüzde 141.9! yine TÜİK'in istatistiklerine göre, Ekim 2017-Ekim 2018'deki son bir yıllık dönemde 7 kalemden oluşan süt ve süt ürünleri enflasyonu ortalama yüzde 25.6784 artmış. Bu dönemde, 23 kalemden oluşan sebze enflasyonu ortalama yüzde 37.49, Aynı dönemde, 9 kalemden oluşan taze meyve enflasyonu ortalama yüzde 33.81, yumurtanın son bir yıllık fiyatı ise yüzde 62.2207 artmış. Bize göre olmasa da TÜİK'in Ekim 2017 – Ekim 2018 dönemine ilişkin son bir yıllık istatistikleri Türk halkının açlığa sürüklendiğini gösteriyor.
Halkın büyük kesimi geçinebilmek için bankalardan borçlanıyor. Kredi kartına borçlanıyor, onu kapatmak için tüketici kredisi çekiyor. Bugün toplam 32 milyon kişinin kredi kartı borcu var. Üç milyondan fazla kişi kredi kartı veya bireysel kredi yüzünden yasal takipte. Vatandaşın toplam borcu 575 milyar TL, milli gelirin yüzde 16'sından fazla. 2002 yılında bu borç 6.5 milyar TL'ydi ve milli gelirin yüzde 1.8'i kadardı. Demek ki o 'Üç katı büyüdüğü iddia edilen' milli gelir içinde bile vatandaşın borcunun payı neredeyse sekiz kat arttı!
Giderler ve harcamalar noktasında durum bu iken gelirlerde durum ne olmuş bir de ona bakalım,
Ekim 2017 – Ekim 2018'deki son bir yıllık dönemde asgari ücretlilerin maaşları yüzde 14.2, emekli memurların maaşı yüzde 14.83 ve emekli işçilerin maaşları ise yüzde 15.4 artış göstermiş. Bu maaş artışları ile süt ve süt ürünleri, sebze ve meyvedeki son bir yıllık ortalama fiyat atışlarını karşılaştırdığımızda, hem çalışanların hem de emeklilerin satın alma güçlerinin iyice düştüğü görülmektedir.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) 'Açlık ve Yoksulluk Sınırı' araştırmasının ağustos ayı sonuçlarına göre; 'Döviz, elektrik, doğalgaz, benzin fiyatlarındaki artış derken temel gıda madde etiketleri de değişti ve geçim şartları daha da ağırlaştı.' açıklamaya göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) bin 812 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 5 bin 903 TL lira olarak tespit edildi. Türk-İş'e göre, 4 kişilik bir ailenin Ekim 2018 ayına ilişkin aylık gıda harcaması tutarı 1919 TL'dir. Bu tutar, 4 kişilik ailenin açlık sınırıdır. 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı ise Ekim 2018 ayında 6252 TL'sı!. TÜİK'in yüzde onluk gruplar itibariyle yıllık hane halkı kullanılabilir gelir dağılımı ile Türk-İş'in açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarını karşılaştırdığımızda, Türkiye'de nüfusunun yüzde 20 dolayında kesiminin açlık sınırının altında (16 milyon kişi), yüzde 60'dan fazla kesiminin ise ( 48 milyondan fazla kişi) yoksulluk sınırının altında yaşadığı görülmektedir.
Zaman zaman sorgulayanlar var yoksulluk artıyor mu diye? Sanırım bu tabloyu görüp inceledikten sonra cevap vermeye bile gerek kalmıyor!..