'Eskişehirspor Eskişehir'in markasıdır. Talihsizliği şudur. Son zamanlarda ne yazık ki iş becerenlerin, dürüst yönetenlerin değil 'atını dağdan atlatan' birtakım yöneticilerin eline kalmıştır. Carcur edilmiştir. Hesap sorulamaz hale gelmiştir. Bütün istekleri para, para, para olmuştur. Aldıkları parayı da carcur edip takımı perişan hale getirip, kulübü ortada bırakmışlardır. Bunlar yönetici değil yok edicilerdir. İftira atmaktan çekinmezler. Siyasileri birbirine düşürmekten geri kalmazlar. Yasa olarak büyükşehir belediyesinin spor takımlarına maddi destek verme yetkisi yoktur. Ağır hapis cezaları vardır. Ancak onlara akıl verdik. Kenar mahallerde imara açılan yerler var tarla sahipleriyle anlaşın gidin oralara konut yapın 'size de blok yapacağız' deyin Eskişehirspor yönetimine böyle müteahhitler geldi. 'Satarsınız para kazanırsınız' dedik ama 'dernek statüsünde' olmaz dedik. Benim bu fikrimi kendi işlerinde kullandılar. Eskişehirspor'a tek bir metelik bile vermediler. Tek akıllıca iş vardır. Evvela dernek statüsünde çıkın. Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe ile mi rekabet edeceksiniz dernek statüsü ile bu olmaz, hemen şirket olun. 3-4 yıllık plan yapın. Ama beni dinlemiyorlar' Yukarıdaki bu sözler Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e ait. Büyükerşen, AK Partili Murat Özcan'ın ES ES'e destek olunması ile ilgili sözlerine bu şekilde yanıt verdi. Aslında Yılmaz Hoca çok yerinde tespitlerde bulundu. Yönetim ile ilgili bu sert eleştirilerin muhatabı eski Kulüp Başkanları Halil Ünal ve Mesut Hoşcan'dır. Eskişehirspor'un şu anda bulunduğu durumun mimarları onlardır. 20 yıldır herkes hep aynı şeyi söylüyor. 'Eskişehirspor şirketleşmelidir' deniliyor. Ancak bu konuda hala bir adım atılamıyor. Eskişehirspor hep aynı kişilerin güdümünde yönetiliyor. Spor Kulübü olmasına rağmen futbol dışında hiçbir branş şubesi açılmıyor. Eskişehirspor'u kim şirketleştirebilirse, kulübün son yıllarda içinde bulunduğu makus talihini yener.

///

PROTOKOL OKULUNUN YENİ MÜDÜRÜ KİM OLACAK?
Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) 'mesleki eğitim ile reel sektörü birbirine entegre etmek' için ortak bir projeyi hayata geçirdi. '81 İl'de 81 Meslek Lisesi' adlı projenin protokolü yaklaşık iki ay önce imzalanmıştı. Bu kapsamda Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 'Protokol Okulu' oldu. Proje okullarında olduğu gibi artık bu lisenin 'yönetici ve öğretmenleri Bakanlık tarafından' atanacak. Puanlamaya tabi tutulmayacak. Okulun Müdürlüğünü yapan Osman Anıl'ın 8 yıllık görev süresi Haziran'da bitiyor. Eskişehir'in en büyük Mesleki Teknik Anadolu Lisesi'nin 'yeni müdürünün kim olacağı' merak ediliyor? Müdürlük için; 'Baksan Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü İlhan Özata, Nafiye-Hüseyin Küçükoğlu Halk Eğitim Merkezi Müdürü Abuzer Hakverdi, İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Ahmet Engin Çalışkan'ın isimleri' öne çıkıyor. Eğitim Bir-Sen Yönetiminde yer alan İlhan Özata'nın müdürlük konusunda diğer isimlerden bir adım önde olduğu belirtiliyor...

///

DEDELERİ KARDEŞ
2004-2009 yılları arasında AK Parti'den Tepebaşı Belediye Başkanlığı yapan Tacettin Sarıoğlu ile Ahmet Ataç Sivrihisarlıdır. Dedeleri de kardeştir. Bundan dolayı Ataç ve Sarıoğlu akrabadır. Sarıoğlu önceki gün Ahmet Ataç'ı ziyaret edip, onu tebrik etti. Gelecek dönem çalışmaları için başarı dileğinde bulundu. Başkan Ataç da nezaketinden dolayı Sarıoğlu'na teşekkür etti. Ataç kendisine yapılan bu akraba ziyaretinden dolayı çok memnun oldu.
///

ÇÖP KAMYONU KANUNU
Bir gün bir taksiye atladım ve havaalanından hareket ettik. Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önümüze çıktı. Taksi şoförü sert bir şekilde frene bastı, kaydı ve diğer arabaya çarpmaktan milim farkıyla kurtuldu. Diğer arabanın sürücüsü camdan başını çıkartıp bağırmaya ve küfretmeye başladı. Taksi şoförü ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı. Ve gerçekten çok arkadaşçaydı. Sordum: 'Neden bunu yaptığınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastaneye gönderecekti.' Taksi şoförü bana, şimdi 'Çöp Kamyonu Kanunu' dediğim şeyi öğretti. Şoför pek çok insanin çöp kamyonu gibi olduğunu açıkladı. Her tarafta 'çöp dolu olarak' dolaşıyorlar; 'kızgınlık, öfke ve hayal kırıklığı' dolular. Çöpleri 'biriktikçe onu bırakacak bir yere' ihtiyaç duyuyorlar ve 'bazen sizin üzerinize' bırakabilirler. Kişisel almayın. Sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların 'çöpünü alıp işyerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara' dağıtmayın. İşin ana fikri şu ki, başarılı insanlar 'çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine' ve ellerine geçirmesine izin vermezler. Hayat 'sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa', dolayısıyla 'size iyi davranan insanları sevin, iyi davranmayanlar için dua edin.' Hayatta başınıza gelenlerin yüzde 10'u dış etkenlerden, yüzde 90'ı ise nasıl tepki vererek karşıladığınızdır. 'Yüzünü güneşe dönen insan gölge görmez.'

///

FOTO ŞAKA
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Tayyip Bey, biz size destek vermeseydik Bursa'yı da kaybedecekmişiniz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Devlet Bey, destek oldunuz da ne oldu? İstanbul, Ankara, Antalya'yı kaybettik. MHP'liler bize oy vermişse, bizim oyumuz nerede? AK Partililer oy vermişse sizin oyunuz nerede?

///FIKRA
SÜPERMEN
Adamcağız hayli alkollü ve de bitkin üstelik gecenin saat üçünde evine gelir. Karısı son derece zinde, duruma kesinlikle hakim, kocasını sorgulamaya başlar.
- Söyle bakalım Süpermeeen. Neler yaptın bu aksam?
- Valla karıcım, patronla beraber müşterileri yemeğe çıkarttık.
- Eeee, sonra ne yaptınız süpermen?
- Oradan gece kulubüne gittiiik... Ben sadece oturdum.
- Yani sen bir şeyler yapmadın değil mi, süpermen ??!!!
- Ben hiç bişicikler yapmadım, ama sen niye bana ikide bir süpermen diyorsun?
- Valla, ben bir seni bir de süpermeni gördüm donunu pantolonunun üstüne giyen !!!