Yunus Emre Devlet Hastanesi Başhekimi Mustafa Karagülle'nin eşi yine aynı hastanede çalışan dahiliye uzmanı.

BAYAN KARAGÜLLE
NEDEN YOĞUN BAKIMDA?
10'dan fazla Dahiliye uzmanından birisi. Peki 'Başhekimin eşi ne iş yapar?' Her Dahiliye uzmanının yaptığı gibi 'hasta muayene eder, gerekli tetkikleri yaptırır teşhis ve tedavisinde rol' alır. Öyle değil mi? Cevap veriyorum; 'öyle değil.' Çünkü 'hastayla muhatap olmak onların derdini dinlemek, ter kokusunu çekmek, hakaretlerine maruz kalmak' başhekimin eşi için uygun olur mu hiç? Olmaz elbette! Başhekimde eşini yoğun bakıma görevlendirmiş ve oradan yüksek döner sermaye payını alıyor ve evine gidip geliyor. Siz 'eşinizi rahat ettirmek için mi' başhekim oldunuz? Bunca sorun var hastanenizde onlara eğilseniz daha iyi olmaz mı? Bu adaletli bir davranış mı? Eğer buraya bir dahiliye uzmanı gerekliyse 'tüm dahiliye uzmanlarını rotasyona tabi tutmanız' daha isabetli bir karar değil mi? Sakın 'kimse kabul etmiyor' demeyin. Deneyin bakın görün nasıl oluyor. Hem siz Başhekimsiniz sizin emrinize karşı gelecek değiller ya!

MERKEZ GİTTİ UZMANI KALDI
Yunus Emre Devlet Hastanesi'ndeki kanser tedavi birimlerinin tamamı Şehir Hastanesine gitti. Başhekim Karagülle'nin hem hemşerisi hem de çocukluk arkadaşı olan Kanser Cerrahisi Uzmanı neden Şehir Hastanesi'ne gitmedi? Ameliyat sırasında bir hemşireye hakaretten dolayı ceza da alan bu Kanser Cerrahisi Uzmanı neden hala Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde. Kanser hastaları tedavi olmak için Şehir Hastanesi'ne giderken, bu işin yetişmiş uzmanı neden oraya gönderilmiyor?

EKSTRA TORPİLLİLER
Hastanede görev yapan taşeron temizlik işçileri kadroya geçti. 350-400 temizlik işçisinden ekstra torpilli olanları ayırmışlar. Bu kişiler temizlik dışı işlerde çalıştırıyormuş. Bu adaletli bir tutum mu sayın Başhekim? Diğerlerine torpilli diyelim, bunlar ekstra torpilli. Peki sormak isterim 'torpilliler bu ekstra torpillilerin ayrıcalığını gördükçe beklentiniz olan iktidar partisine oy' atar mı? Siz adaletli davranmamakla bir-iki kişinin gönlünü alıyorsunuz belki ammaaa bunu gören onbinler sizin zihniyetinizden uzaklaşıyor. Bilmem farkında mısınız?

ONLARIN SESİ NEDEN ÇIKMIYOR?
Çalışanların yaşananlarla ilgili bir sorusu var. Diyorlar ki; 'Başhekim bey devletin ve Sağlık Bakanlığının hak, hukukunu, kanun ve yönetmelikleri uygulamaya mı geldi? Yoksa birilerinin isteklerini tatbik etmek için mi bu makamda oturuyor?'
İyi güzelde yazımda hep Başhekime yüklendik bir manada bizde adaletsizlik yaptık. Ya bu İlin İl Sağlık Müdürü ve bu personel dağılımını yapan ve düzenleyen personel ve destek başkanı yok mu? Onların sesi neden çıkmıyor? 'Biz Ali Mumcu yüzünden iş yapamıyoruz' modundaydınız. O da gitti. Meydan sizin işte bekliyoruz...
-------------------------------------------------------
İL BAŞKANINI LİSTEYE YAZMADILAR

CHP'de mahalle delege seçimleri geçtiğimiz Cuma günü başladı. Kent merkezindeki ve kırsaldaki mahallelerde seçimler devam ediyor. Kurt Grubu İl Başkanı Abdülkadir Adar'ı Vişnelik'teki delege listesine almadı. Adar'da karşı bir liste çıkaramadığı için delege seçilemedi. Vişnelik'te yapılan delege seçimine gelen Adar'ın listede isminin olmadığı için oy kullanmadan gittiği belirtiliyor. Bence partiye yıllarını vermiş Adar'ın ismi listeye yazılmalıydı. Ahmet Ataç'ın desteklediği Atilay Dalgıç, Sazova'daki delege seçimlerinde eski İl Başkanı Sinan Özkar'ı listeye aldı. Dalgıç, Kazım Kurt Grubunun üyesi olduğunu bilmesine rağmen eski İl Başkanı Sinan Özkar'ın listeye yazdı. Partiye yıllarca emek veren ve İl Başkanlığı yapan Özkar'a hak ettiği saygıyı gösterdi. Eski İl Başkanı Rabia Akman'da Kırmızıtoprak Mahallesi'nden delege seçildi. Ancak burada Kurt Grubuna karşı liste çıktı. Egemen Yağcıoğlu tarafından çıkarılan liste 107 oy aldı. Akman'ın listesi 135 oy toplayarak seçimi kazandı. Bir Uluönder dışında(Burada küçük bir gerilim yaşandı) hiçbir mahallede gerginlik yaşanmadı. Seçimler sakin şekilde geçti. Delege seçimlerinde heyecan önümüzdeki hafta içi ve sonunda devam edilecek...
-------------------------------------------------
NOSTALJİ
TIP FAKÜLTESi HASTANESi'NiN TEMELiNi ATTI

Yıl 1998. 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel ESOGÜ Üniversitesi'nin 900 yataklı Tıp Fakültesi Hastanesi'nin temelini atmıştı. 21 yıl öncesine ait tarihi fotoğrafta Demirel temel atmadan önce kürsüde konuşma yaparken, hemen arkasında dönemin ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Fıratlı görülüyor. Temel atma töreninden sonra ESOGÜ tarafından Demirel'e 'Fahri Doktora' verilmişti. Türk siyasetinin en renkli isimlerinden birisi olan Demirel'in ülkeye büyük katkıları oldu. 'Baba' lakabı ona çok yakıştı. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra 'Cumbaba' da denildi. Eskişehir'de O'nun Başbakanlığı döneminde sayısız hizmetlere kavuştu. Eskişehir'e ve Türkiye'ye büyük katkıları olan Süleyman Demirel'in hizmetleri asla unutulmayacak…
---------------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın:
Harun Bey, AK Parti kurulalı 18 yıl oldu. Bundan dolayı sizden yüzde 18 zam istiyoruz.
AK Parti MKYK Üyesi Harun Karacan: Bugün CHP iktidarda olsaydı onlara; '96'ncı kuruluş yıldönümde sizden yüzde 96 zam istiyoruz' diyecek miydiniz?
------------------------------------
FIKRA
KESİNLİKLE

80 yaşında bir adam doktora gider. Doktor adamın sağlığını sorduğunda adam 'Harika, 18 yaşında bir karım var ve benden hamile'der. Doktor bir kaç dakika düşündükten sonra adama döner ve 'sana bir hikaye anlatacağım' der. 'Avlanmaktan çok hoşlanan bir adam varmış. Her gün tüfeğini alarak ava gidermiş. Fakat bir gün dalgınlıkla yanına tüfek yerine şemsiyesini almış. Ormana gitmiş. Ağaçların arasında yürürken karşıda bir geyik görmüş. Hemen şemsiyeyi çıkartmış nişan almış ve ... pat ... geyik yere yığılmış.' Adam şaşırmış ve doktora dönerek 'Olamaz ... Başka birisi vurmuş olmalı' demiş. Doktor 'KESiNLiKLE!'