Ramazan aynın yaklaşması ile beraber bu ayın simgesi pide tartışmaları yine alevlendi. Pide üzerinde tabiri caizse oynanan oyun maalesef en ufak fırsatı bile değerlendirmek için neleri yapabileceğimizi göstermektedir! Fırıncılar Federasyonu tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamadan anlaşıldığı kadarıyla Ankara ve İstanbul pide satış fiyatı geçen sene 300 gramı 2 lira şeklindeyken, bu yıl 275 gramı 2 liradan satılacak. Böylece yapılan gizli zam ile pidenin kilosu 7,27 TL olacak. TMO'nun yaptığı araştırmaya göre günde 331 gr ekmek tüketiyoruz. Buna göre 4 kişilik bir çekirdek ailenin günlük ekmek tüketimi 1,3 kg. Ramazanda bu aile tüketimini pide olarak karşılamak isterse günde 5 pide alarak her gün 10 TL'yi pideye vermesi gerekir. Bu durumda 1600 TL asgari ücretle geçinen bir ailenin Ramazan'da sadece pide yediğini düşünülürse, bu ailenin gelirinin yaklaşık beşte biri pideye gidecektir. Bu nokta fırıncıları insafa, yetkilileri ise tüketiciyi korumaları için göreve davet etmek gerekiyor.
Toprak Mahsulleri Ofisi kayıtlarına göre ülkemizde bir buğday refahı yaşandığı ve 2017 yılı buğday üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 4.4 artışla 21.5 milyon tona yükseldiği ve un fiyatlarında anlamlı bir artışında olmadığı açık. Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir gibi illerde Halk Ekmek Fabrikası pideye zam yapılmadığı, fırıncı pidesi ile halk ekmek pidesi fiyatları arasında ortalama 2,5 misli fark oluştuğu da ortada. Ramazan bereket ayıdır. Ancak bu bereketlilik Ramazanı fırsat bilip zaten şişkin olan pide fiyatlarına zam yapmak anlamına gelmemeli! Bereketli kazanç, haklı ve helal kazançtan kaynaklanmalıdır. Yani yurttaşa 'Zamazan Pidesi' değil, gerçek 'Ramazan Pidesi'ni sunabilmektir. Ayrıca, pidenin yüzde otuzunun nem olduğu unutulmamalıdır. Oysa içerisinde hiç nem olamayan kaliteli durum buğdayından yapılan markalı makarnanın kilosu pazarda 1,5, markette 1,9 TL' den satılabilmektedir. Diğer yandan ülkemizde neredeyse her mahalleye bir fırın düşmektedir. Bir oda başkanı ekmek fiyatlarındaki artışın nedenini 'Fırınların yüzde 30 kapasite ile çalışması, 250 fırın olması gerekirken bu rakamın 500 olması. Bu da pastanın bölünmesine ve fiyatın artmasına neden oluyor' şeklinde açıklıyor. Böylece bu başıboş verimsizliğin faturasının tüketiciye kesildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, gerçek bir maliyet hesabı yapıldığında pideye daha yıllarca zam yapmaya gerek olmadığını düşünmek sanırım yanlış değildir. İşte bu noktada yetkililere büyük sorumluluk düşmektedir. Türkiye Çapında, il il, ilçe ilçe zamlı pideleri takip edip vatandaşa Ramazan pidesi yerine Zamazan pidesi yedirmemek için gereğini yapmalıdırlar.