Urfalı, dershanelere olan ihtiyacın tamamen ortadan kalkmadan kapatılmasının sıralama sınavlarının devam ettiği sürece doğru olmadığını ifade etti. Dershane öğretmenlerinin mülakatla devlet okullarına geçmesini çalışma barışını bozacak bir unsur olarak değerlendiren Urfalı, ' Yaklaşık 150 bin öğretmen adayı dışarıda beklerken böyle bir çalışmayla, sırf dershanede çalışıyor diye mülakatla alınmasına karşıyız. Objektif kriterlere bağlanmadan böyle bir uygulamanın yapılması doğru değil. Çünkü ülkemizde maalesef mülakat eşittir torpil demektir. Yapılan uygulamalarda gördük. Yönetici atamalarında mülakat vardı. Ek 2 belgeleri ek 1 belgeleri önceden istendi. Hesaplamaları yapıldı. Noktasına virgülüne varıncaya kadar arkadaşlarımıza o şekilde puan verildi' dedi.
'Şu aşamada dershanelerin kapatılması için sus payı olarak görüyoruz'
Dershaneler özel okula çevrildiğinde özel okula gitmek isteyen öğrencilere 2 bin 500 lira teşvik yapılacağı söylentilerini değerlendiren Urfalı şöyle konuştu: ' Şu aşamada dershanelerin kapatılması için sus payı olarak görüyoruz. Okullara yeterince hizmetliyi, memuru, en temel ihtiyaçları yaptıracak personel bulamıyorsun, ondan sonra dershaneden dönüştürülen özel okullara öğrenci başına 2 bin 500 lira katkıda bulunacaksın. Peki, aileye dershanelerin kapatılması açısından ve ekonomik açıdan baktığımızda dershanelerin varlığının ailelere ekonomik külfet getirdiği söyleniyor. Doğrudur. Ama özel okullar 2 bin 500 liraya öğrenci okutamaz. Biliyoruz ki bu gün 15-20 bin civarında senelik ücreti. Bu aileye ekonomik külfet getirmeyecek mi? Bunu yerine yapılması gereken şey Türkiye'de okulların hem materyal bakımından hem fiziki bakımdan hem öğretmen niteliği anlamında standartlaştırılması ve Türkiye'nin doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi köyü şehir merkezi ilçesi arasında hiçbir fark kalmamasına çalışması gerekir. Ama maalesef bu yönde sıkıntılar yaşıyoruz. Köylerde ortaokullarımız var öğretmen gönderemiyoruz. İlçe merkezine 25 kilometre öğretmene 4 saat ders veriyorsun. Bu öğretmen nasıl gidecek oraya. Yemek kamyonuna biner gider, biner gelir böyle bir açıklama yapılıyor. Daha bunlara çözüm bulamamışken çocuklarımız üzerinden siyasi güç gösterisi yapılmasına sendika olarak karşıyız.' (Esra Yücel)
