Hükümetin yasa ile tanıdığı hak konusunda bazı vatandaşların kendilerine ait olmayan kartları kullandığını ileri süren Alhan, bu olayların münferit olaylar olduğunu unutup 65 yaş üstü vatandaşlar için 'sahtekar' tanımlamasını kullandı. Alhan, 'Başkasının pasosu ile yakalanıp, mağdur rolü oynuyorlar. Bunun adı düpedüz sahtekarlıktır. Her gün bu şekilde kaçak yolcu yakalıyoruz. Sonra sahtekarsınız deyince de oturup ağlıyorlar' şeklinde konuşarak, son derece yakışıksız sözler kullanması tepki çekti.

Özel Halk Otobüsçüleri Odası Şube Başkanı Hürcan Alhan, son günlerde 65 yaş üstü paso kullanan vatandaşlara şoförlerin kötü davrandığı yönünde çıkan haberlere tepki gösterdi.

Kendisine ait olmayan serbest Es Kart ile yolculuk yapanların denetimler sırasında yakalandığını anlatan Alhan, ele geçirilen serbest kartların çoğunun 65 yaş üzeri kartlar olduğunun altını çizdi. Her ay cihazlardan rapor aldıklarını ifade eden Alhan, basın mensuplarının 98 binişi olduğunu ve bu rakamın yıllarca değişmediğini belirterek ' Bu rakam ne 97 oldu ne de 99. Demek ki ihtiyaç 98 biniş. Buna kimsenin lafı olamaz. Ancak 65 yaş üzeri binişler her gün 9 bin 094 olarak karşımıza çıkıyor' dedi.

Şoförlerin 65 yaş üzeri vatandaşlara ağır sözler söyleyerek ağlattığı yönündeki haberlere ise cevap veren Alhan, ' Devlet bu hakkı 65 yaşındakilere verdi. Onların çocuklarına, akrabalarına, komşularına vermedi. O ağlayan vatandaşlarda başkasının pasosu ile yakalanıp, mağdur rolü oynayanlar. Bunun adı düpedüz sahtekarlıktır. Her gün bu şekilde kaçak kullanan yolcu yakalıyoruz. Sonra sahtekarsınız deyince de oturup ağlıyorlar. Bizde ağlayacağız da nerde ağlayacağımızı soruyoruz' şeklinde konuştu.

Kaçak kullanılan Es Kart tespitiyle işin bitmediğini anlatan Alhan şöyle devam etti: ' Şoförlerin tespit anında kullanan kişinin ismi ve TC Kimlik Numarasının olduğu bir tutanak tutmaları gerekiyor. Ancak o an böyle bir uygulama yapmak mümkün olmuyor. Ben kartı elinden zor almışım isim alıp, imzayı nasıl attırayım? Zaten çoğu yakalanınca kartı atıp kaçıyor. Biz BİLEM'e genel bir tutanak yazıp yolluyoruz. Normalde Encümen'e bildirmemiz, onların da bu kartları iptal etmesi lazım. Fakat tutanak yok diye hiçbir şey yapılamıyor. Diğer taraftan da vatandaşımız o kadar akıllı ki, kartı alınınca direk BİLEM' e giderek kartımı kaybettim diyor, yeni başvuru ile alıyor. Biz götürünce iş işten geçmiş oluyor. Tutanak da tutamadığımız için hiçbir işlem yapılamıyor. Söyleyin şimdi biz kime ağlayalım?' (Esra Yücel)

SONHABER-YORUM

Özel Halk Otobüsçüleri Odası Şube Başkanı Hürcan Alhan dün bir açıklama yaptı. İçinde haklı olduğu hususlar olmasına karşın, açıklamasında yer alan kimi ifadeler 'kastını aşan' ifadelerdi. Alhan, 65 yaş üstü kartların bazen sahipleri tarafından değil, hak sahibi olmayanlar tarafından kullanıldığını ve kendilerinin de bunu tespit ettiklerinde, kartlara el koyduklarını bildirdi. Buraya kadar sorun yok. Ancak Alhan'ın kullandığı 'sahtekar' tanımlaması var ki, haklı olduğu bir konuda kendisini tamamen haksız bir konuma indirgiyor.

Edindiğimiz bilgiye göre Eskişehir'de 65 yaş ve üzeri yaklaşık 43 bin vatandaş var. Alhan'ın açıklamasından anlıyoruz ki, günlük raporlarda yaklaşık 9 bin 65 yaş üstü kart kullanımı görülüyor. Yani 65 yaş ve üzerindekilerin yaklaşık yüzde 25'i bu hakkı kullanıyor. Bunun da son derece makul bir oran olduğunu söylemeliyiz.

Halk Otobüscülerinin asıl sıkıntılarının 'hükümetin verdiği bu hak' nedeniyle uğradıkları gelir kaybı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunun acısını da ne yazık ki, tepki ya da karşılık vermek konusunda büyük çoğunluğunun pasif kalacağı 65 üstü vatandaştan çıkarmaya kalkıyorlar. Oysa bu vatandaşlar, yalnızca kimlikleri ile de bu haktan gerine gerine yararlanabilirler. İstanbul ve Ankara'da sırf bu uygulamadan doğan kaybın telafisi için toplu taşım ücretleri yüzde 10 dolayında zamlandı. AKP hükümeti her zamanki gibi, 65 yaş üstü ücretsiz toplu taşıma hakkını kendisinin yaptığı bir jest olarak gösterip bedelini 'bilet ücreti ödeyen vatandaştan çıkarma' yolunu seçti.

Halk otobüsçüleri hiç vatandaşa ya da başka merciye gidip dertlerine çare aramasınlar ya da vatandaşı bıktırıp, ürkütüp otobüsleri kullandırmama yoluna başvurmasınlar. Gitsinler dertlerini hükümete anlatsınlar. 3-5 kişi yüzünden de on binlerce insanı töhmet altında bırakacak açıklamalar yapmasınlar.

Editör: TE Bilisim