Havaların soğuması, güneşin yüzünü daha az göstermesi, gündüzlerin kısalıp gecelerin uzamaya başlamasının insanların psikolojik ruh halini de etkilediğini belirten Dr. Öge, 'Sonbaharla birlikte hüzünlü bir ruh haline bürünmek, ilgi ve enerji kaybı, bedensel şikayetlerin varlığı, uyku ve iştahtaki artış mevsimsel depresyonu çağrıştırmaktadır' dedi.
'Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu'' olarak bilinen sonbahar depresyonunun genellikle sonbahar aylarının gelmesiyle birlikte başladığını anlatan Dr. Öge, Güneş ışığını daha az almamız beyindeki bazı kimyasalların işleyişinde bozulmalara sebep olurken, depresif duygularımızın da artmasına sebep oluyor. Mevsimsel depresyonda, bireylerdeki en belirgin değişim, bir sebep olmaksızın kendilerini mutsuz hissetmeye başlamaları, iştahta belirgin artış, yataktan kalkıp işe ya da okula gitmekte güçlük çekmeleridir. Sonbahar depresyonuna eşlik eden diğer ruhsal ve fizyolojik değişimler ise; enerji kaybı, yapılan aktivitelerden zevk alamamak, iştahta belirgin artış, çabuk sinirlenme, cinsel isteksizlik, bel, boyun ve sırt ağrılarında belirgin artışın gözlemlenmesidir' diye konuştu.
Dr. Öge, sonbahar depresyonuyla başetmek için şu önerilerde bulundu: 'Sonbahar depresyonunun habercisi olan uyku ve yemek düzenimizdeki değişiklikler için yeniden düzenlemeler yapmak özellikle kafeinli içecekler ve şekerli gıdalardan uzak durmak gerekiyor. Sonbaharla birlikte artan iş ve okul temponuzdaki stresinizle başa çıkabilmek için arkadaşlarınızla birlikte sinema, tiyatro, dans gibi etkinliklere katılmaya özen gösterin.'(HM)
