Baro Başkanı Rıza Öztekin Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun söylediği her şeye imza attıklarını ve desteklediklerini söyledi.

Eskişehir Barosu Başkanı Av. Rıza Öztekin Başbakan Erdoğan'ın TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşması sırasında yaptığı müdahaleyi kınadı. Öztekin birlik başkanının konuşmalarının tamamını Eskişehir Barosu olarak desteklediklerini belirtti. Danıştay'ın 146'ncı kuruluş yıldönümünde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşmasına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından müdahale edilmesini, hakaret içerikli sözler sarf edilmesini ve tahammülsüzlüğünü kınadığını söyledi. Öztekin bu hareketin avukatlara, savunmaya ve barolara yapıldığını ifade etti. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 110/17'nci maddesine göre Barolar Birliği'nin 'Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak bu kavramlara işlerlik kazandırmak görevi olduğunu hatırlatan Öztekin, bu görevin susarak değil, sorunları en üst düzeyde ortaya koyarak gerçekleşebileceğini kaydetti.

'Danıştay Başkanı'nın çıkışı endişe vericidir'

Öztekin, 'Konuşmasının bir bölümünde sayın başbakan teamüllere ve hukuka açıkça aykırı olarak ayağa kalkarak rest çekerek adeta kendisine müdahalede bulundu, hakaret içeren sözler sarfetti. Elbette bu olaydan sonra Türkiye'de bir ilk yaşandı. Türkiye'de böyle bir devlet krizi yaşanmamıştı buna da sayın başbakan sebep olmuştur. Fakat ondan sonrası daha da vahim. Çünkü başbakan adeta talimat verir gibi sayın cumhurbaşkanına, sayın genelkurmay başkanına ve maalesef Danıştay kurulu başkanına hadi sizde çıkın der gibi bir işaretle. Yani Türkiye'de tek adam benim vurgusu yaparak kendilerini dışarı davet etmiştir. Ne üzücüdür sayın cumhurbaşkanı, genel kurmay başkanı ve Danıştay başkanı maalesef salonu terk etmişlerdir. Bu konuda devlet teamüllerine, anayasaya açıkça aykırıdır. Hadi cumhurbaşkanı ve genelkurmay başkanı çıkışını kamuoyu vicdanına bırakıyorum ama özellikle Danıştay Başkanının çıkışı çok endişe vericidir. Yargı bağımsız olmalıdır bide bağımsız görünmelidir. Ev sahibidir orada Danıştay Başkanı, çıkıp birde Başbakanın lehine açıklamalar yapması işin çok daha vahim olduğunu göstermektedir' dedi.

'Barolar Birliği Başkanımız görevini yapmıştır'

Öztekin, 'Herkes konuşma uzun, siyasi içerikli diyor. Hayır değil. Barolar Birliği Başkanımız görevini yapmıştır. Burada susan konuşmayan biat eden hiçbir şey yokmuş gibi davranan Barolar Birliği başkanı isteniyor tıpkı Danıştay Başkanının, Yargıtay Başkanının gibi. Ama Barolar Birliği Başkanımız tarihi sorumluluğunu yerine getirdi. Gezi eylemlerinden, ölen gençlerimizden, polis teşkilatının tasfiye edilmesinden, 17 Aralık yolsuzluğundan, MİT yasasından bahsetti. Bunlardan memnun muyuz? Twitter, Youtube'nin kapatılmasından bahsetti. Basın özgürlüğünün yok edilmesinden bahsetti. Gerçekleri anlattı. Van depremzedelerini anlattı. İnsan haklarını savunmak ve korumak görevidir. Bir Barolar Birliği Başkanının Anayasanın değişmez ilkelerini savunmasının neresi siyasidir. Barolar birliği başkanımız suya sabuna dokunmadan, her şeyden pek memnunuz, yargı da bağımsız, açılım süreçleri iyi gidiyor, her şeyden çok memnunuz deseydi. Herhalde sayın Başbakan 2 saatte olsa tepki göstermezdi. Dinleyecekti sonuna kadar ama maalesef gerçekler bu ve hatırlatmak zorundayız. Aslında bu açıklama hukuk devletinin yeniden inşası için iktidara ve başbakana fırsattır, yol göstericidir. Hukuka aykırılıklar kimden nerden gelirse gelsin Barolar Birliği Başkanımız objektif olarak açıklamalarını yapmıştır. Bunu da oraya gelenler dinlemek nezaketine katlanmak zorundalardır. Bu şekilde töreni terk ederek, müdahale ederek bir devlet krizine yol açılması son derece endişe vericidir' diye konuştu.

'Demokrasi tahammül rejimidir'

Öztekin, 'Adaletsiz demokrasi olmaz sözünün neresi siyasidir? Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını korumak görevimiz. Van'daki depremzedeleri, oradaki durumu açıklamak insan haklarını korumaktır, siyasi değildir. Bunları barolar birliği dile getirmeyecekte kim getirecek? Bunların neresi siyasi? Başbakana teşekkür mü edecekti birlik başkanımız? Barolar birliği başkanının biat etmesi mümkün değildir, ederse o makamda duramaz. Oradaki konuşmanın hiçbiri siyasi değildir. Bazı gerçekleri en üst düzeyden dinlemek birilerine ağır gelebilir. Tabi ki bu konuda siyasi olarak algılayanların işgal ettikleri yeri biliyoruz. Gerçekleri hiç kimse değiştiremez, her şey orada. Kamuoyunu doğru bilgilendirmekte eksiklik var. Başbakan ne yapacaktı? Sonuna kadar konuşmayı dinleyecekti, çıkıp basın toplantısıyla eleştirilerinden bizde yararlanacağız ama şu konulara katılmıyoruz diyecekti. Bu söylenebilirdi. Demokrasi tahammül rejimidir. Eleştirilere tahammül edeceksiniz. Bundan sonra biz gelmiyoruz denilebilir mi? Talimat veriyor. Yargıyı tehdit ediyor. Bir daha birlik başkanını çağırmayın demek istiyor. Siz bize talimat veremezsiniz. Biz savunmanın, burada temsil edilmesini istiyoruz. Barolar, avukatlar yargının kurucu unsurudur. Gerçekleri biz dile getireceğiz' diye konuştu.

'Tek adam yönetimini fiilen gösterdiler'

Tek adamlığın cumartesi günü tescillendiğini söyleyen Öztekin, 'Sayın başbakan siz çıkabilirsiniz, biz buradayız birlik başkanını dinleyeceğiz demesini beklerdik cumhurbaşkanının, anayasada görevleri yazıyor ama nerede? Başbakanın peşinden oda dışarıya gidiyor. Çünkü talimat verir gibi hadi çıkalım diyor. Tek adam, insanlara bunu telaffuz ediyorlardı şimdi kanıtladılar. Tek adam yönetimini fiilen orada gösterdiler. Cumartesi günkü olayda bu tescillendi. Fiilen tek adam rejiminde olduğumuz kanıtlandı. Tek adam ne isterse o oluyor. Birlik başkanımızın cumhurbaşkanı adaylığında adı geçmesi onur verir. Bu olayla ilişkilendirilmesi gerçekleri saklamakla ilgilidir, hiç ilgili yok. Cumhurbaşkanlığı adaylığında adı geçiyor şeklinde bir algılama yaratması olayı, gerçekleri halktan gizlemektir. Bu konuşmaları sırf bunun için yapmış olması imkansızdır. Böyle bir şey kabul etmiyoruz. Anayasal görevini yapmıştır, vicdani sorumluluğunu yerine getirmiştir' dedi. (Tuğçe Mertler)

Editör: TE Bilisim