'Köylerden topladığımız sütlere önce çiğ süt labaratuvarında gıda mühendisimiz kontrolünde antibiyotik testi, yağ kuru madde ve su oranı, içinde su katılmış mı katılmamış mı gibi, kontroller yapılıyor. Daha sonra sütler soğutuluyor 4 dereceye. Akabinde kapalı devrede paslanmaz borularda pastörizasyon makinemize geliyor. Burada öncelikle bir 45 dereceye çıkıyor sütün sıcaklığı. Daha sonrasında sütün kokusunu alıyoruz. Akabinde tekrar 85 dereceye çıkıyor. Sonra aniden 4 dereceye düşerek ürün tankımıza geliyor. Devamında da tam otomatik makinede el değmeden dolum makinemizden soğuk hava depomuza alıyoruz. Buradan da Eskişehir'e sevk ediyoruz. Orada da büfelerimizdeki buzdolaplarına bunlar pay ediliyor. Ve tüketicimize günlük doğal taze sütü ulaştırmış oluyoruz.'
YEDİ KEZ ANALİZDEN GEÇİYOR
Sütün yine Türkiye'de ilk olan bir diğer özelliğinden bahseden Özer, 'Bizim pastörize sütümüzün özelliği, diğer pastörize sütlere kıyasla yağını kesinlikle almıyoruz. Köyden geldiği şekliyle yağı içinde. Su kesinlikle yok, antibiyotik kesinlikle yok. İşleme alınmadan önce 7 sefer analizden geçiyor. Ondan sonra bir süzgeçten geçiyor. Bu titizlikle üretiliyor' ifadelerini kullandı.
DÖRT SAATTE PAKETLENİYOR
Sütün kalitesine değinen Özer, 'Hayvandan sağıldıktan sonra maksimum dört içinde pakete girmiş oluyor. O kadar taze. Bunu da Türkiye'de bizden başka daha farklı yapabilen bir yer yok. Hayvandan sağılıyor, maksimum dört saat içinde pakete giriyor. Hemen hemen 20 saat civarında da tüketiciye ulaşmış oluyor. Bir günü doldurmadan sofralara ulaşıyor' şeklinde konuştu. HM
Editör: TE Bilisim