ES TV ekranlarında canlı olarak yayınlanan Eskişehir'in Nabzı Programı'nın bu haftaki konuğu Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç oldu. Ataç, ES TV Genel Yayın Yönetmeni Ali Baş ve Anadolu Gazetesi Köşe Yazarı Arif Anbar'ın sorularını yanıtladı.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, öncelikli olarak İstanbul seçimlerini değerlendirdi. İstanbul'da 25 kişilik bir ekiple Ekrem İmamoğlu'nun seçim çalışmalarına destek verdiklerini söyleyen Ataç, bu kadar fark olacağını beklemediğini söyledi. Ataç, 'Ama şöyle bir şey var, bir taraftan da tahmin ediyordum. Sandıklarda bir oy oynasa 40 bine yakın sandık var. 40 bin oy ediyor. 150-200 bin civarında bir tahminim vardı ama muhteşem bir fark oldu. Şu var, Şişli'de Cevahir AVM'nin önü, Mecidiyeköy, birkaç tane daha çadırın olduğu noktalarda başı açık olan, türbanlısı herkesin müthiş bir ilgisi vardı Ekrem Başkana. İstanbulluların dedikleri en büyük şey; 'Ona haksızlık yapıldı' Bunu demek ki görmüşler' ifadelerini kullandı.
VATANDAŞ CEVAP VERDİ
Ekrem İmamoğlu'na yöneltilen PKK'nın adayı söylemiyle kendisinin de Eskişehir'de karşı karşıya kaldığı ve bazı broşürlerin dağıtıldığının hatırlatılması üzerine Başkan Ataç, 'İşin olduğu gün şu matbaada basılıyor diye haberim oldu. Eskişehir'de Allah'tan beni tanıyorlar. Benim radyodaki söylemim tamamen demokrasi adına bir söylemdi. Yani meclis çatısı içinde ne kadar çok parti olursa o kadar ciddi bir demokrasi olur. Bence bunlar son çırpınışlar. Burada benim karşımdaki adayın söyleyeceği şey bitti. Onun arkasından çamur atmaya başladı. Bu tip olmayacak şeyleri söylemeye başlayınca vatandaşta ona göre tavrını alıp cevabını sandıkta verdi. Aynı şekilde Ekrem İmamoğlu'na, Binali Yıldırım'ın söyleyeceği bir şey kalmadı. Zaten yoktu' dedi.
EMANET OYLAR GERİ GELDİ
Genel seçimlerde AK Parti oylarının Tepebaşı Bölgesinde fazla çıkmasına rağmen yerel seçimlerde büyük farkla seçimi kazanmasını 'Emanet oylar geri geldi' diyerek yorumlayan Ataç, 'Haziran seçimlerinde AK Parti ile aramızdaki oy yaklaşık 10 bindi. Bakıyorsunuz İYİ Partiye 32 bin oyum gitmiş. HDP'ye 10 bin oyum gitmiş. Toplamda 42 bin oyum emanet olarak gitmiş. Geçen konuştuğumuzda da dedim, 32 bin oyla Millet İttifakı önde olacaktı ve bizim 3'üncü milletvekilimiz kaybolmayacaktı. Aynı şekilde Odunpazarı'nda da. Orada rakamlar biraz daha fazlaydı sanırım. Geçici olarak bir oy kayması oldu. Yerel seçimde taşlar yerine oturdu. Son seçimlerde 98 bin civarındaydı oyum, bunda 124 bine çıktı. Ciddi bir artış. 2 aday vardı. Mesela MHP adayı da olsa benim oyum daha yüksek çıkabilirdi. AK Parti'nin aslında çokta tanınmayan adayı yüzde 40 oy aldı. Çok ciddi bir oy. Ama Cumhurbaşkanına, partisine gidiyor bu oy. Bağımsız olarak girse 2-3 bin oyu geçmez herhalde. Benimde geçen seçim yüzde 47'ydi oyum, bu seçimde yüzde 57'ye çıktı. Eskişehir'de bizden önce Tepebaşı hiç umursanmazdı. Sadece Odunpazarı'nın oylarına bakılırdı. Tepebaşındaki değişim müthiş bir değişim oldu. Bugün oylar kafa kafaya çıkmaya başladı ki 31 bin oy fazla olmasına rağmen.
YAPTIRMAYACAĞIZ
Termik santrali yaptırmamak için büyük mücadele verdiklerinin altını çizen Başkan Ataç, yapılan sondaj çalışmalarıyla ilgili Elektrik Üretim A.Ş'ye yazdıkları yazının cevabını paylaştı. Cevaba ilişkin Ataç, 'Yani diyor ki bundan önce yapılan şeyler boş şeylerdi. Biz yeni bir takım şeyler, yeni kaynaklar, kalınlıklar, rezervler bularak, uluslararası bankacılık açısından daha inandırıcı olması için yeni bir rapor hazırlayacağız diyorlar. Yaptırmayacağız. Onlar ne yaparsa yapsın yaptırmayacağız. Vatandaş kesinlikle istemiyor' dedi.
HİÇ SESLERİ ÇIKMIYOR
AK Partili milletvekilleri ve yöneticilerin termik santral konusundaki duruşlarını da eleştiren Başkan Ataç, 'Bir kere net olarak buna karşıyız diyemiyorlar. Seçim dönemi Burhan Sakallı ve diğer adaylara sorulduğunda, 'Eskişehir nasıl iyi olacaksa, öyle iyi olsun gibi' ortadan konuşuyorlar. Eğer sen insanların sağlığına sorun getirmesini istemiyorsan termik santrale karşı olursun. Net olarak bunu söylersin. Çünkü termik santralin yapılıp da insan sağlığını tehdit etmeyen, çevreyi tehdit etmeyen, insanlara sorun açmayan örneği yok. Ben 60'a yakın kadın çiftçiyi meclise götürdüm. Orada bizi bir tek Emine Hanım kabul etti. Diğerleri görüşmek istemedi. Emine Hanım, kadınlar anlattıkça buna bilim adamları karar verecek dedi. Karar verilmiş, bilim adamı falan yok ortada. Buraya bilim adamlarını topladılar, adamlar kömürü bir övdüler, yersin o kömürü. Oturur takır takır yersin. Onların bilim adamı bu. Zararlı bir şeye nasıl kılıf giydireceklerini bilemiyorlar. Bizim elde ettiğimiz hukuki başarılar, eylemler bu konuda çok etkili oldu. Belki vazgeçebilirler de, bilmiyorum. Murat Dağı'nda altın araması konusu var. Partide toplantı yaptığımız gün Kent Konseyi oraya gitmişti. Orada bir eylem yaptılar. Boş bırakmamak lazım. Bazı yerlerde AK Parti Milletvekilleri de istemiyor. Bunu açıkça da ifade ediyorlar. Nabi Hoca yılların hocası, çok ciddi deneyimi var niye bu konuda hiç sesi çıkmıyor? Emine Hanım aynı şekilde profesör, Harun Bey Eskişehir'in çocuğu. Üzülüyoruz tabi' diye konuştu.
HALKI HAREKETLENDİRİR
CHP'de yaşanan İl Başkanlığı tartışmalarına da değinen Başkan Ataç, 'Bir anda böyle dillendirmek toplumda bir tepki görüyor. Vatandaşlar diyor ki sen işine gücüne bak. Yeni kazanmışsın ille, ilçeyle ne alakanız var. Sen belediyecisin belediyene bak deniliyor. Bence birden o çıkış gereksizdi. Tabi onların arkasında da destekleyen güçler var. Rabia Akman'ın bir duyumuma göre davayı yanlış açtığı söyleniyor ve reddedileceği ifade ediliyor. Bilemiyorum tabi. Önümüzdeki dönemde yapılabilir, bunda bir sıkıntı yok. Şu seçim telaşları, sıkıntıları bitsin ondan sonra ne seçimi yapılacaksa yapılır. Bir kere delege sistemine, yapılan seçimlere şiddetle karşıyım. Bu kadar anlamsız bir seçim olmaz. Gelin arkadaş yüreğiniz yiyorsa üye bazında yapalım. Tabi bu tüzük kurultaylarında olacak şey. Koca Eskişehir'i 400 delege temsil ediyor. Üye bazında yapılan seçim gerçekten bir demokrasi örneğidir. Burada 10-15 bin üye ile yapılan seçim, seçimin babasıdır. Böyle bir şey toplumu, halkıda hareketlendirir' ifadelerini kullandı.
ANLIMIZDA ENAYİMİ YAZIYOR
Yeni hayata geçirecekleri projeler konusunda İller Bankasından kredi almakta zorlandıklarını kaydeden Ataç, 'Biz 3 yıldır kredi alamıyoruz. Mecburen gidip özel bankalardan alıyoruz ve kamuyu zarar sokuyoruz. Bunun müsebbibi biz değiliz, İller Bankası. Mesela ben su sporlarını İller Bankası kredisiyle yaptım. Yunus Emre Spor Salonu'nu İller Bankası kredisiyle yaptım. 2018 Temmuz'da dosyalarımızı teslim ettik. Aralık, Kasım'a kadar haber çıkmadı. Biz bütün asfaltları yaptık. Çünkü beklemez ki. Biz de Milletvekili Utku Çakırözer'e söyledik, 'Bakana bir söyle böyle bir durum var. Oradan hiç haber çıkmıyor. Araştırıyoruz bakanın önünde imzada' Sonra bakan imzalamış, İller Bankası Genel Müdürüyle görüşsünler kredilerini alsınlar demiş. Biz de gittik. Temmuzda ben göndermişim evrakları sen dönüp hiç bakmamışsın. Müdür dedi bunlar yapılmış. Evet yapıldı ama siz bunu göndermediniz. Göndermediğiniz için biz yaptık onu. Bir yapım işi vardı, Çamlıca pazarının üzerine 2'inci bir katın yapılması, düğün salonu filan vardı. O yapım işlerine artık para vermiyoruz falan dedi. Ben dedi, dışardaki özel bankalardan para alacam, üzerine 2-3 puan koyup sana öyle vereceğim. Sayın müdürüm dedim 'bizim anlımızda enayi mi yazıyor' ben zaten bankalardan alıyorum ama ben yüksek faiz belediyeye girsin istemiyorum. Siz bana iller bankası parasını verirseniz ben onu alırım. Vermediler. Ertesi gün Kütahya Belediye Başkanı'nın açıklaması, '500 milyon bütçesi var, bunun yarısını İller Bankası'ndan aldım.' Kütahya Belediyesi'nin bir hizmet binası var, aklınız hayaliniz durur. Sarayın bir örneğini yaptı adam. Fark AK Partili olması. Alim Hoca olsa şimdi ona da vermezler. Durum bu. Bu sene ne yapacağız bilmiyoruz. Gene müracaat edeceğiz' ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'YE YAYILSIN
Organize Sanayi Bölgesi ile ortaklaşa yürüttükleri montaj atölyeleri projesine değinen Başkan Ataç, 'Bir hafta önce Nadir Başkan bana WhatsApp'tan görseller atmış. Oranın tamamlandığını gösteren. Bina vardı ama orayı toparladılar, biz projelendirdik orayı ve ona göre yaptılar. Oraya bizim deneyimli 30 çocuğumuzu götüreceğiz. Aşağısöğütönü'ne de yeni 30-40 çocuk alacağız. Yani 30-40 çocuk daha devreye giriyor. Çok güzel bir şey. Önümüzdeki haftalarda başlarız. Bizim oraya deneyimli çocuklarla gidip, başlamamız an meselesi. Şöyle bir sıkıntı var. Organizede bu ekonomik sıkıntıdan dolayı çok ciddi elaman çıkartılmış. 10 bin deniliyor, 15 bin deniliyor. Şimdi biraz parça güçlüğü çekiyoruz. Hatta gidip bazı ziyaretler de yapacağım. Nadir Başkanla da görüşeceğim. Tahmin ediyorum yeni açılan yerde Nadir Başkanlar parçayı toparlarlar herhalde. Biz de ondan yararlanırız. Orada ben şöyle bir şey isteyeceğim Nadir Başkandan; Başkan organize sanayi bölge başkanlarını da davet etsinler açılışa. Orayı gelen başkanlar görsün, kendi şehirlerinde de yapsınlar. Bu çok farklı bir iş. Benim tek isteğim Türkiye'ye yayılması' dedi.
ÜRETİLEN SATILACAK
Kadın üreticilere yönelik yürüttükleri projeler hakkında da bilgi veren Ataç, 'Batıkent'te bir kadın üretici pazarı açacağız. Bizim belde evinin bahçesi dizayn ediliyor. 30'a yakın müracaat aldık. Bu pazarında en büyük önemi, dışarıdan mal alamayacaklar, satın alıp gelemeyecekler. Herkes kendi ürettiğini getirecek. Köylerdeki kadınların artık yavaş yavaş şehre gelip pazardan faydalanmaları gerekiyor. Sürdürebilirsek 12 ay sürsün istiyoruz. Ben kadınlarla toplantımda dedim ki kışın Eskişehir'in doğru dürüst bir üretimi olmuyor. Bir tek bu pırasa, lahana, marul, roka, tere, maydanoz sürüyor ama domates ya da diğer şeyler yok. Belki onları da Sarıcakaya tarafından falan gelecek kadınlar olursa onlarla sağlayabiliriz. Ama kadınlar yaptığı ekmeği, yoğurdu, tereyağını, peyniri 12 ay getirip burada satabilir. Bu yaz seçimlerden sonra yaptığımız bir iş var Atalantekke'de 14 üretici kadına 30 bin çilek fidesi verdik. Şimdi bu çilekler olmak üzere 45 gün onun süresi var. Bu sene yaklaşık 4 veya 5 tane ürün alabilecekler. O çilek ürünlerini elde ettiklerinde ya üretici pazarına götürürüz ya Hanımeli Sokağında çileğin tanıtımını yaparız. Orada satışlarını yaptırırız. Bizde şu anda 50 tane köy var. 50 köyden farklı yapıdaki insanlar gelip oralarda farklı şeyleri satabilirler' diye konuştu.
YÜZLER GÜLÜYOR
Kırsal kalkınmaya verdikleri önemi vurgulayan Başkan Ataç, 'Bizim Kırsal Kalkınma Kurulu diye bir kurulumuz var. Kırsal Kalkınma Müdürlüğü, belediyenin içinde olan bir müdürlük ama kurulda köylüler de yer alıyor. Türkiye'de tek bu kurul. Çok süt olan köylerde süt toplama merkezlerini devam ettireceğiz. Kazanları süt fabrikaları hibe ediyorlar. Biz de binalarını yapıp onların montajlarını yapıyorduk içeriye ve son derece verimli oluyordu. 160 litreden bin küsur litreye çıkmış. Bölgede daha önce yapılan soğuk hava deposu, Cumhuriyet köyündeki hal binası bu dönemde bize geçti. Geçen sene soğuk hava deposunu çalışır hale getirdik. Yaz aylarında marulu, tereyi erken biçerlerse dışarda kalırsa yanıyor mal. Ama soğuk havaya götürdü mü en az 10 gün koruyabiliyor. Geçen sene yaklaşık 600 ton mal satıldı orada. Fiyat düşüşü yaşanıyor mesela, fiyat artar diye bekliyor o birkaç günü orada geçiriyor. Çok kritik anlar bunlar. Geçen sene Cumhuriyet köyü civarında domates çok yoğun üretilmişti. Borsayı bizim hal binasında açtık. Orada başladı borsa ve müthiş bir satış oldu. Bunlar olunca onların da, bizim de yüzümüz gülüyor. Çiftçinin mutlu olması çok önemli. Hele şu dönemde. Yapılan çalışmalar tek tek semeresini veriyor ve kalıcı oluyor. Hem Kırsal Kalkınma Müdürlüğünün hem kurulun birlikte çalışmaları çok önemli. Geçen sene mesela 3 tane köy şenliği yaptık. Uludere'de, Yakakayı'da, Koskaya'da yaptık. Şimdi bütün köyler bizde de şenlik yapalım diyorlar' dedi.
Editör: TE Bilisim