Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, ES TV'de yayınlanan Vaziyet programında ES TV Genel Yayın Yönetmeni Ali Baş'ın sorularını yanıtladı. Alman bir firma tarafından Türkiye'ye yapılması planlanan otomotiv fabrikası yatırımının Eskişehir'e gelmesi için çalışa yürüttüklerini ifade eden Kesikbaş, 'Bu otomobil mevzu yeni değil. Önemli bir yurt dışı kökenli alman firması lakin 2018'in sonu 2019'un başı gibi bizim haberimiz oldu böyle bir yatırımdan. Önemli de bir yatırım. Eskişehir özelinde de biz 6 aydır gerekli çalışmaları yapıyoruz. Ama lakin bu tür yatırımlarda gelecek olan yatırımcının da baktığı ölçeklendirdiği konular var. Limanlara yakınlıktan tutun da yan sanayisine kadar birçok hesaplamaları yapıyorlar. Üç beş tane aday kent var. Bu anlamda biz Eskişehir Sanayi Odası olarak her türlü çalışmayı yaptık hala da devam ediyoruz. Konuşulan konular Gebze taraflarının olması, Karasu, Adapazarı, Kocaeli tarafıdır Bursa tarafıdır Manisa diyen de var. Ama her kentten aykırı sesler de çıkıyor. Ama böyle yatırımın Eskişehir'de olması Eskişehir için çok değerli. Gelme ihtimali düşük ama bunu pozitife dönüştürmek için uğraşıyoruz' diye konuştu.
OLMAZSA OLMAZ
Milli ve yerli hızlı tren lokomotif sistemlerinin Eskişehir'e gelmesinin önemine değinen Kesikbaş, 'Çünkü yüz yılı aşkın bir kültürümüz var raylı sistemlerle ilgili. Eskişehir'de mutlaka hızlı lokomotiflerin, hızlı tren setlerinin üretimi için mutlaka çalışmaların yapılması, bu konuyla ilgili gerekli kulis çalışmalarının yapılması zaruridir. Eskişehir'in milli davasıdır bu, olmazsa olmazıdır' şeklinde konuştu.
ESKİŞEHİR'İN UFKUNU AÇACAK
Eskişehir'de hızlı tren ve lokomotif sitemlerini hayata geçirecek önemli bir alt yapının olduğunu söyleyen ve TÜLAMSAŞ ile ortak çalışma vurgusu yapan Kesikbaş, 'Bu sadece TÜLOMSAŞ'ın davası değil. Neticede hepimiz TÜLOMSAŞ'a sahip çıkan kuruluşlarız. Bu Eskişehir'in milli davasıdır. Oradan yüzlerce firmanın ekmek yemesi demektir. Bu ekosistem. Tek başına TÜLOMSAŞ da değil. Eskişehir'de bu teknolojiyi üretecek çok ciddi firmalarımız var. Bunların da Eskişehir'de olduğunu biliyoruz. Sadece düzgün bir şekilde bu ekosistemi Ankara'dakilere doğru bir şekilde anlatmamız gerekiyor. TÜLOMSAŞ bu işin lideri olabilir ama arkasından binlerce insan ekmek yiyecek bu işten. Bu Eskişehir'in hakkıdır. Bu hakkımızı verme taraftarı değilim. Sonuna kadar mücadelesini vereceğiz. Ne yapıp ne edip bunu Eskişehir'e getireceğiz. Biliyorsunuz URAYSİM projesi var bir de Eskişehir'de. URAYSİM ve yerli milli hızlı tren Eskişehir'in vazgeçilmezleridir. Eskişehir'in ufkunu açacak iki şey var, biri raylı sistemler diğeri de havacılık' ifadelerini kullandı.
HAVACILIK İYİYE GİDECEK
'Havacılık sektörü Eskişehir'de yıldızı parlayan bir sektörü' diyen Kesikbaş, 'Bu konuda hem kümemiz iyi çalışıyor hem de şirketlerimiz üst düzey. Eskişehir'de lokomotif olabilecek çatı şirketlere ihtiyaç var. Beyaz eşya sektöründe bir şirketimiz var. Altında bir ekosistem var ve yüzlerce firma bu işten ekmek yiyor. Bir TUSAŞ'ımız var. Alp Havacılığımız var. Onun altında onlarca firma ekmek yiyor. Bu anlamda ben havacılık sektörünün Eskişehir'de çok daha iyiye gideceğine eminim. Çok iyi şirketlerimiz var' dedi.
TASARRUFLARIMIZ AZALMIŞ
Eskişehir'deki ipotekli ve protesto edilen senet sayılarını açıklayan Kesikbaş, 'İpotekli konut satış adetlerinde bir artış var. Bununla beraber diğer konut satışları düşüş kaydediyor. Protesto edilen senet sayıları son 6 aydır ciddi şekilde artmış durumda. Mesela ocak ayında 2 bin TL'nin üstünde protesto edilen senet sayısı 708, 606, 600 bandında devam ediyor. Bu geçen sene 400 bandında. Ama protesto edilen senet tutarlarının dağılımına baktığımızda 10 milyon civarında bir rakam. Bir önceki ay 18 milyon, Ocak ayında 28 milyon. Geçen sene bu rakamlar bunların yarılarından daha az vaziyetteydi. Yine Eskişehir'de karşılıksız işlem yapılan çek sayılarında artış var. Geçen seneye göre iki kata yakın artış. Tutar cinsinden de yine geçen seneye göre iki kat daha fazla. Özellikle ocak şubat mart nisan aylarında 14 milyon TL tutarında karşılıksız çek. Rakamlara baktığımızda birçok şeyi gösteriyor. İşler çok iyi gitmiyor. Ama yine de temkinli bir iyimserlik içinde olmalıyız. Eskişehir olarak daha çok kredi çekmişiz daha az mevduatımız var. Tasarruflarımız azalmış, öz kaynaklarımızda daralma var' şeklinde konuştu.
DOLAR ÜLKESİYİZ
Birçok malzemenin dolarize edildiğini ve bunun doğru olmadığına dikkat çeken Kesikbaş, 'Yeni ekonomi yaratmak gerekiyor. Ben 3 bin TL maaş alan bir çalışanım. Normal şartlarda benim dolarize olmadan 3 bin TL ile hayatımı idame ettirmem gerekiyor. Yani domatesi 1 liradan, patlıcanı 1.5 liradan, salatalığı 50 kuruştan, ulaşımı 25 TL aylıktan vs. yapıyor olmam gerekiyor. Benim aldığım 3 bin TL aslında bana yetmesi gerekiyor. Bunun dolar 6 lira olmuş, 8 lira olmuş 5 lira olmuşla hiç alakası yok. Biz maalesef kendi yaşam standartlarımıza uygun ihtiyacımız olan malzemeleri, ürünleri tarımsal gıdaların tamamını dolarize ettik. Şöyle bir şey söyleyeyim Türkiye'de mevzuatın yüzde 56'sı dolar. Dolar ülkesiyiz. Bizim TL'yi güçlü halde tutmamız gerekiyor. Dolarla, euroyla bizim işimiz olmaz. Devletin işi olur. Böyle bir ekonominin Türkiye'de güncellenmesi gerekiyor ki hepimiz rahat edelim, mutlu olalım' diye konuştu.
SANAYİCİ DESTEKLENMELİ
Sanayicinin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Kesikbaş, 'Yabancılara satılması problem değil. Bundan korkmamak lazım. Türk şirketleri şu an ucuz ama özellikle sanayiciler kısmında bıkkınlık da mevcut. Oda olarak insanlarda umut yaratmak zorundayız ama konuşmalar hem şöyle geçiyor: Satayım kurtulayım, gideyim. Çünkü sanayicilik çok zor. Sanayicilikte fabrikadan içeri girince işçi, benim artı değerimi sömürüyor bu adamı diyor. Devlete gidiyorsunuz devlet sizi potansiyel olarak hırsız görüyor. Eve gidiyorsunuz sen cumartesi çalışıyorsun, yurtdışına gidiyorsun, iş peşinde koşuyorsun. Sanayici kimseye yaranamıyor. Ciddi bir seçim geçirdik. Her seçim sonrası için bir beklenti ya da rehavet oluşturuyor. Dış finansal problemlerimiz var. Mali piyasalarda dalgalanmalar var. Yurt içinde talepler düştü. Sanayicinin bu dönemde desteklenmesi gerekiyor' şeklinde konuştu.
SEÇİM KONUSU KAPATILMALI
Artık seçim konusunun kapatılıp ekonominin konuşulması gerektiğini söyleyen Kesikbaş, 'Bizler seçim sonrası artık seçim konusunun kapatılması gerektiğini, ekonomiye bakılması gerektiğini söyledik. Ülkenin milli birlik beraberliği için bu çok önemli. Ekonomiyi yüzeye çıkartalım. Ama 23 Haziran seçimleri bunları geciktirdi. Şu an itibariyle tekrardan siyasi sonucu ne olursa olsun, sanayicinin baktığı konu şu: Seçimler bitti. Bundan sonra devlet millet olarak siyaset değil ekonomi konuşacağız. Zannediyorum o günleri tekrardan yaşamaya başladık. Kıpırdanmalar var. Sanayicinin fonlanmaya ihtiyacı var' ifadelerini kullandı.
YURTİÇİNDE İŞLER DARALDI
'Eskişehir'in ihracatı Türkiye'ye göre yüzde 5 daha iyi' diyen Kesikbaş, 'Bizim Türkiye'ye göre ihracat rakamlarımız geçen seneye göre yüzde 18 civarında artmış bulunmakta. Ki bunun Türkiye ortalaması yüzde 12 civarında. İhracatımız artarak devam ediyor. 1 milyar 60 milyon 2018'de. Eskişehir'de işler fena gitmiyor. Bunun içerisinde merkezi İstanbul'da olan ihracatçıları da koyarsak 2.5-2.6 milyon civarında bir rakam. Yani Eskişehir'in ihracatı Türkiye genelinin üzerinde. Türkiye'de de artıyor bu iş. İthalatta da gerileme var. Son 12 ayda 868 milyon dolar ithalatımız var. Baktığınız zaman cari fazla veriyoruz. Kardayız. Yani biz Almanya'ya 3 gol atıyoruz, Almanya da bize 2 gol atıyor gibi oluyor. Geçen yıl tablo böyle değildi. Geçen yıl 1 milyar 60 ihracat, 920 ithalatımız vardı. Bu seneki performansımız daha iyi. Çok ciddi çalışmalar yapıyoruz' dedi.
UR-GE PROJELERİ
Eskişehir Sanayi Odası olarak yaptıkları çalışmalardan söz eden Kesikbaş, 'Yapı malzemeleri ile ilgili UR-GE projelerimiz başladı. Hatta ilk ekip İngiltere'ye gitti. İngiltere'nin önde gelen şirketleriyle onlarla ilk toplantılarını yaptılar. İkincisi plastik beyaz eşya sektörüyle ilgili olarak UR-GE çalışmaları bitti. Ticaret Bakanlığı'ndan onayımız da çıktı. Bununla ilgili ilk çalışmalar da iki üç ay içerisinde güncellenecek. Gıda, makine, metal sektörü ve havacılık, raylı sistemler sektörü ile ilgili de hem küme bazında hem de UR-GE çapında çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunlar değerli çalışmalar. Devletin desteğinden yararlanmak lazım. Yüzde 75 desteği var' diye konuştu.
FARK YARATMAK GEREKİYOR
720 üyenin tanıtım ve pazarlama işinden sorumlu olduklarını belirten Kesikbaş, 'Şirketimizin tanıtımı ve pazarlamasından sorumluyuz. İngilizce kitapçıklar bastırdık 720 tane üyemizin tanıtımıyla birlikte. Dünyanın her yerine gönderiyoruz. Yine yurt dışından gelen bütün güncel malzeme taleplerini üyelerimizle paylaşıyoruz. Yurt içindeki bütün fuarlarına sanayi odası olarak sürekli katılıyoruz' ifadelerini kullandı. Üretmeyle birlikte eğitim ve entelektüel birikimin, hukukun önemini vurgulayan Kesikbaş, 'Fark yaratmak gerekiyor. Birbirimiz bu konuda fazlasıyla uyandırmaya, çok tartışmaya ihtiyacımız var. Birbirimizi eleştirmeye fazlasıyla ihtiyacımız var. Vasatlıktan kurtulmamız gerekiyor, şark kurnazlıklarından, dalkavukluktan kurtulup, soytarılık yapmamamız gerekiyor. Bahanelere sığınmamak gerekiyor. Eğitime fazlasıyla önem vermek gerekiyor. Bakın okuduğumuzu anlamak ile ilgili olarak seviyemiz düşük. Eğitime daha fazla yatırım yapmak lazım. Gençleri küçük yaşlardan itibaren kod yazmaya alıştırmak gerekiyor. Farklı bir vizyon gerekiyor. Bakış açısı değişmeli. Hukuk kısmı da çok önemli. Herkes eşit hukuk istiyor. Tek başına olacak bir şey değil. Dünya değişiyor. Yeşiller yüzde 22 oy aldı bakın. Gençler farklı bir şey istiyor. Kaygıları farklı. Her şeye tekrardan bir göz atmak lazım' dedi.
Editör: TE Bilisim