Bilecik’te ’Boydan Devlete Osmanlı Söğüt’ten İstanbul’a Sempozyumu’nun açılışı gerçekleştirildi.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Kapalı Spor Salonu’nda İstikal Marşı’nın okunmasının ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından bir konuşma yapan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, düzenlenen sempozyumun yaşanan toprakların önemini, değerini bilmek ve geleceğe aktarılmak üzere hazırlandığını belirtti. Taş, "Bilecik, Bolu Eskişehir, Kütahya gibi Bizans’a komşu toprakları denetleyenler arasında yer alan Ertuğrul Gazi, 1270’lerde Anadolu içlerinden Söğüt civarına geldi. Ertuğrul Gazi’nin vefatı üzerine oğlu Osman Bey, yine Selçukluların uç beyi olarak Oğuzların Kayı Boyunun başına geçti. Karacahisar, Bilecik, Yenişehir, Koyunhisar, gibi birçok Bizans kalesi ve şehrini fetheden Osman Gazi, Anadolu Selçukluların çöküş döneminde Söğüt çevresinde beyliğini kurdu. Bey boyunu güçlü kıldı, güçlenerek bir cihan devletinin kurucusu oldu. O devlet ki sadece Anadolu’da değil, Balkanlar’da Ortadoğu’da, Afrika’da, Avrupa’da kılıç kuşanıp dörtnala at koşturan, yurt tutup otağ kuran yiğitleriyle nam saldı. Bu yiğitlerin gazalarıyla, fetihleriyle üç kıtaya hükmetmiş, Türk Cihan hakimiyeti yedi düvele duyurmuş, 600 yılı aşkın süre adından söz ettirmiş olan Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’nin temelinin atıldığı yer Söğüt’tür” dedi.
“Söğüt, ahi Şeyh Edebali’nin de evidir”
Rektör Taş, konuşmasının devamında Söğüt’ün aynı zamanda Şeyh Edebali’nin de evi olduğuna değinerek, “İlk başkent olan Söğüt, aynı zamanda ahi Şeyhi Edebali’nin de evidir. Alp ve gazilerden sonra uç bölgelerinin vazgeçilmezi olan, Türkmen kitleleri teşkilatlandıran ahilerden Şeyh Edebali, Kırşehir tarafından gelmiş ve Söğüt’ü yurt bilmiştir. Söğüt, Osmanlı çınarının köklerini barındıran topraktır. O toprakta büyüyen çınar, esen rüzgarlarla yönünü İstanbul’a dönmüş; Söğüt’ten İstanbul’a uzanmıştır. Büyüdükçe kökleriyle Dicle’ye, Fırat’a, Nil’e ve Tuna’ya yayılmış; büyüdükçe dallarıyla Kafkaslar’a Toroslar’a ve Balkanlar’a dağılmış ve büyüdükçe gölgesiyle sadece Anadoluyu değil, cihanı örtmüştür. Gölgesi altında ki toprakları geleneğiyle, kültürüyle besleyen çınar; dalları kurumaya başlayınca köküne döne gelmiş; İstanbul’un sağ kolu olan, Hac yolu olan Söğüt’e eğilmiştir. Söğüt, dedem Ertuğrul’un Bizans’a karşı durduğu yerdir. Söğüt, atam Osman’ın gazi olduğu yerdir. Söğüt, Osmanlı’nın Bey olduğu yerdir. Boy boylanıp soy soylanan soyun sonsuzluğunun vurgulandığı yerdir Söğüt. Çınarın dikildiği, büyüyüp boy verdiği Söğüt’ün kökleri sağlam olduğu için dallarıyla, yapraklarıyla cihana kol kanat gerilmiş, Şeyh Edebali’nin nasihatiyle Osmanlı hoşgörüsü altında asırlarca yaşanmıştır. Şeyh Edebali’nin Osman bey verdiği ‘Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki nereye gideceğini unutmayasın’nasihatinden yola çıkarak ve tarihin bilimselliğinden istifade ederek hazırlanan ‘Boydan Devlete Osmanlı, Söğüt’ten İstanbul’a Sempozyumu, bir beyin boyuyla büyüyüp devlet olması, devletini âli kılması, bunu yaparken iline, töresine bağlı kalmasını anlamak adınadır” ifadelerine yer verdi.
“Bilecik’i en iyi noktalara taşıyabilmek için el birliğiyle çalışmamız gerekiyor”
Bilecik Valisi Bilal Şentürk ise, Bilecik’i en iyi noktaya taşıyabilmek için el birliğiyle çalışmak gerektiğini ifade ederek, “Bu güzel vatanın bu güzel parçasını Bilecik’imizin hep beraber burada yaşayan burada görev yapan bütün insanlarıyla beraber en iyi noktalara taşıyabilmek için el birliğiyle çalışıyoruz ve çalışmamız gerekiyor. Burada biz bin yıldır saldığımız köklerde ki temel felsefe neydi işte Şeyh Edebalilerin ortaya koyduğu ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’, ‘Geçmişini bilesin ki geleceğini de sağlıklı bir şekilde inşa edebilesin’, ‘Nereden geldiğini bil ki nereye gidebileceğini de bilebilesin’ noktasında ki anlayışın tam sahibi olarak o anlayışa tam anlamıyla bilinçli bir şekilde sahip bir nesille ancak Bilecik’imizi daha iyi bir noktaya taşıyabiliriz. Bilecik’teki bir gencin gerek burada üniversite okuyan gerek burada doğup büyüyen bir gencin bir başka ildeki gençten bir farkı olması lazım burası bizim tarihimizin her aşamasına hemen her köyünde her noktasında şahitlik etmiş bir yer bunu gördüğümüz için de tüm kurumlarımızın ve tüm gönüllü katılımcıların da destekleriyle beraber bir çalışma başlattık” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından program, düzenlenen sempozyumun 1’inci oturumun başlaması ve sempozyumu gerçekleştiren öğretim üyelerine ödüllerinin verilmesiyle sona erdi.
Açılış törenine Bilecik Valisi Bilal Şentürk, Kültür Konseyi Başkanı Dr. Metin Eriş, Osmanlı hanedanından Osman Selahaddin Osmanoğlu, Bilecik Belediye Başkanı Yardımcısı Ahmet Gürses, Bilecik İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Uysal Ağaoğlu, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, Rektör Yardımcıları Nurgül Özbay, Harun Mindivan, Bilecik İl Emniyet Müdürü Ertuğrul Namal, üniversite personelleri ve öğrenciler katıldı.
Editör: TE Bilisim