Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığının organize ettiği ‘Hakkın Sesi Mehmet Akif Ersoy’ paneli gerçekleşti.
İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi düzenlenen ‘Hakkın Sesi Mehmet Akif Ersoy’ paneliyle kutlandı. Açılış konuşması yapan panel Başkanı Prof. Dr. Cihan Özdemir, günümüz dünyasında devlet, millet, bayrak, vatan ve kültür gibi kutsal kavramların kaybolmasına yönelik endişesini dile getirerek, toplumun örnek alması ve öğrenmesi gereken, doğru rol modellere ihtiyaç duyduğunu belirtti. Bu noktada herkesin bir gün Mehmet Akif Ersoy olma ihtimalinin var olduğunu söyleyen Özdemir, Mehmet Akif Ersoy’u anlamanın ve anlatmanın önemini vurguladı.
Panelde Ersoy’un fikir dünyasından bahseden Dr. Öğr. Üyesi Yakup Öztürk, terakki, İslam ve Müslümanlık, ahlak ve ırkçılık konu başlıklarında dinleyicilere bilgiler verdi. Ersoy’un ahlak anlayışını bizzat kendisine ait olan, “Kendi ahlakıyla bir millet ölür, yahut yaşar” sözleriyle aktaran Öztürk, batının ilminin ve tekniğinin alınması, fakat ahlakının bırakılması gerektiği düşüncesini yine Ersoy’un dizelerinden örneklerle paylaştı.

"İstiklal Marşı için teklif edilen 500 lirayı reddetti"
Panelin diğer bir konuşmacısı olan Dr. Öğr. Üyesi Erdem Dönmez, cemiyet ve mücadele adamı olarak Mehmet Akif Ersoy’dan bahsetti. Konuyu, Millî Mücadele’nin kronolojik tahliliyle anlatan Dönmez, “Hayatı yoksullukla mücadele içinde geçen Akif, hiçbir zaman kişisel çıkarlarını şahsiyetinin önüne koymaz. İstiklal Marşı için teklif edilen 500 lirayı reddettiğinde cebinde borç aldığı 2 lirasının olması bunun en açık delilidir. Yine hayatı cehaletle mücadele halinde geçen Akif, topluma ulaşabilmek adına her yolu kullanmış, yüksek sesle mücadelesini sürdürürken yeri geldiğinde suskunluğuyla da aynı tavrı sürdürmesini bilmiştir. Akif’in mücadelesinin en temel özelliklerinden biri de ye’se yer vermemesidir. O, kurtuluşu inanmak ve ümit etmekte görür. Onun ümidi inanmış bir insanın ümididir. Ona göre inanan insan üstündür ve kazanacaktır" dedi.

"Sade bir dil kullanan ancak eski şiirin estetiğini de devam ettiren bir şair"
Dr. Öğr. Üyesi Zeliha Öztürk ise, Mehmet Akif Ersoy’un mücadelesine tanıklık eden şiirlerine ve sanatına örneklerle ışık tuttu. Meşrutiyetin hâkim olduğu zamanlarda halkçılık anlayışının da olduğunu vurgulayarak, sanatta halkın sorunlarına yer vermenin, hakikati oluşturduğuna olan inancından bahsetti. Ersoy’un şiirde, ilhamdan öte çalışmaya inandığını belirten Öztürk, sade bir dil kullanan ancak eski şiirin estetiğini de devam ettiren bir şair olduğunun altını çizdi. Öztürk sunumunda, Mehmet Akif Ersoy şiirlerini hazırlık, ustalık ve son dönem örnekleri üzerinden dinleyicilerle paylaştı.
Hakkın Sesi Mehmet Akif Ersoy Paneli, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cihan Darcan ve Prof. Dr. Cihan Özdemir tarafından panelistlere teşekkür belgelerinin verilmesinin ardından, Mehmet Akif Ersoy’un ‘Bülbül’ şiirinin okunmasıyla son buldu.
Editör: TE Bilisim