'BİRBİRİNE ÇELME TAKILMASIN ALLAH AŞKINA!'

Toplantıda konuşan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç 2015 Haziran seçimlerine odaklanılması gerektiğini ifade ederek, 'Bu Türkiye'nin son şansı. Özellikle Atatürk'ün kurmuş olduğu bu laik devletin son şansı. Dikkat edin yapılan her şey bu laik devletin, bu Cumhuriyet'in yok edilmesi üzerine. Onun için kış demeyip, yaz demeyip bu seçimle ilgili hazırlıklarımızı yapmamız lazım. Bir kere bu parti de küslük, dargınlık, birbirine çelme takılmasın Allah aşkına! Herkesi toplayalım buraya, herkes bizim için iş yapsın. Parti içi disiplinini de koruyalım' diye konuştu.

'BAKAN STADYUMUN YERİNİ BİLMEZ'

Ataç, 'Tepebaşı Belediyesi'nin katkılarıyla Atatürk Stadyumu'nun yeri ile ilgili Mimarlar Odası'nın yapmış olduğu bir proje yarışması vardı. Uzun süre belediyemizin sergi salonun da bu projeler sergilendi. Burada iki kategori vardı. Bir profesyoneller bir de öğrenciler. Konuyla ilgili gerçekten çok güzel projeler çıkmış. Yani oranın AVM ya da betonlaşmaması üzerine. Dün de ödül törenleri vardı. Onları da yaptık. Dileğim buranın gerçekten Eskişehir halkının rahatlıkla kullanabileceği, yeşil alanları bol betonu az alanlar a dönüştürülmesidir. Bunu başından beri hep bu şekilde ifade ettik. Stadyumun yeri ile ilgili bakan karar versin gibi düşünceler vardı. Bakan ne karar verecek? Bakan gelip Eskişehir'de kaç kare maç seyretmiş? Stadın yerini bile bilmez Eskişehir'de' dedi.

'VAY BENİM ÜLKEMİN HALİNE!'

Türbanla ilgili de konuşan Ataç, 'Gündemde okullardaki türban meselesi var. Türkiye 1990 yılında çocuk hakları sözleşmesini imzaladı. Bu sözleşmenin ana maddesi 18 yaşından küçük bütün çocukların korunması, nedir bu korunma? Vicdan din özgürlüğüdür örneğin. Sağlık, tecavüz, tehditlerden korunmasıdır. Ama bugün bakıyorsunuz bunların hiçbiri yok. Çocuk işçiler, çocuk gelinler bunlar Türkiye'nin büyük yaralarıdır. Bunlar giderek artıyor. Mesela çocuk işçilerinin 4 milyondan, 7,5 milyona çıkmış. Çocuk gelinler ortada. Maalesef hükümet bunları sırtını dönüyor, görmemezlikten geliyor. Aynı şekilde taşeron işçiliğin sonucunda Soma'daki ölümler, asansör ölümleri, tersane ölümleri hepsi bunun sonucu. Önce üniformalar yok edildi, ardından okullara mescit yapılacak dendi, arkadan dün okudum eğitim bir sen karma eğitimi de kaldıralım diyor. Bu çocuklar hepimizin çocukları, bunların türban takmasını AKP zihniyeti özgürlük olarak görüyor, sadece kendisinin özgürlüğü görüyor karşısındaki insanın özgürlüğünü düşünmüyor. Vay benim ülkemin haline' dedi.

'TEK KURTULUŞ CHP İKTİDARI'

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ise 2015 Haziran seçimlerine değinerek 'Türkiye'de eğitim sistemi bozuk, sağlık sistemi bozuk, sosyal güvenlik bozuk, dış politika iflas etmiş, üretim ve ekonomi de batmış. Ama buna rağmen AKP birinci parti ve Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu. Somut bir sonuç var, bunu görmemiz ve buna göre çalışmamız lazım. Buradan kurtuluşun tek yolu CHP iktidarıdır. CHP iktidar olamazsa bunlar bozulmaya devam edecek. Çünkü bu bir sömürü düzeninin parçasıdır. Bu sistem insanları sömürmeye, yoksullaştırmaya bir nebze oradan zenginleştirmeye endeksli bir sistem. Ama dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de yoksulların oyu ile gerçekleşiyor. O zaman bunu anlatmamız lazım. Eğer bunu anlatamazsak yine iktidar olamazsak böyle devam eder. Hastanelerin kapısından geri döneriz, okullara giremeyiz ve Türkiye'ye sığınmak zorunda kalan insana bakmak zorunda kalırız. Bu sistemin değişmesinin temeli CHP'lilerin 2015 yılı Haziran seçimlerine kadar toparlanmasıdır' dedi.

'ÖRTÜNME ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL, ANA BABANIN ÖRTTÜRME ÖZGÜRLÜĞÜ'

Türban ile ilgili konuşan Kurt, '10 yaşındaki çocuğu cinsel bir dürtüye göre başına örttürmek kadar ilkel bir şey yoktur. Din imanla alakası yoktur. Örtünme özgürlüğü değil bu ana babanın örttürme özgürlüğüdür. 10 yaşında çocuk ergenlik maalesef böyle yorumlanmamalı. 2015 yılına girerken 10 yaşındaki çocuğu bu artık ergenleşmiştir başını örtmek zorundayız yanlış bir mantık ve bizi mahkûm eden bir mantık. CHP'liler bu konuda uyanık olmalı' diye konuştu.

CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer, 'Türk Dünyası Kültür Başkenti kapsamında neler yapıldığının, harcanan paranın miktarının ve ihalalerin nasıl yapıldığının tüm halkımızla paylaşılmasını istiyoruz. Sayın Vali, TDKB Ajansı yetkilileri, AKP yöneticileri zan altındadır. Eskişehir'i babanızın çiftliği yapmayacağız. Ülke mutsuz ülke çaresiz, insanlarımız kaygılı, gençlerimiz hızla uyuşturucu bataklığına sürüklenmekte. Ülkenin dindar insanlarının duygularını okşamak için ki bu AKP'nin en iyi yaptığı şeydir. 5. Sınıfa giden kızlara türban taktırmaya kalkan, derslere kara çarşaflı öğretmenlerin girmesine ses çıkartmayan iktidar, ülke insanının mutsuzluğunu iş, aş istemelerini umursamıyor. Rezalet bir dış politika izleyerek önce düşman yaratan ve yarattığı bu düşmana karşı savaşı kapımıza kadar getiren ve böyle bir savaşın sonuçlarının ne olacağını kestiremeyen bir iktidar ile karşı karşıyayız' diye konuştu.

'KARGALARI KILAVUZ OLARAK GÖRMEDİK'

Çakıcıer AKP İl Başkanı Dündar Ünlü'ye teşekkür ederek, 'Pazar toplantıları AKP'den önce yapılıyordu. Bu parti hiçbir zaman kargaları kılavuz olarak görmemiştir. Özgürce ve hatta fütursuzca fikirlerini heryerde söyleyebiliyorlarsa zor da olsa bir ulus bilincini hissedebiliyorlarsa bunu partimizi ve Mustafa Kemal Atatürk'e borçlu olduklarını bilmelerini ve teşekkür etmelerini bekliyoruz' dedi.

(Tuğçe Mertler)

Editör: TE Bilisim