Anadolu Üniversitesi Maliye Kulübü ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Maliye bölümünün ortaklaşa düzenlediği “Dünya’da ve Türkiye’de Maliye ve Para Politikaları” etkinliği Anadolu Üniversitesi İİBF Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Açılış konuşmasını yapan İİBF Maliye bölüm başkan yardımcısı Doç. Dr. Cumhur Dülger, “Öncelikle bu etkinliğin gerçekleşmesinde destek ve ilgisini esirgemeyen Rektör Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’ya ve İİBF dekanı Prof. Dr. Mehmet Başar’a teşekkür ederim. Bunun yanında Maliye bölümü hocalarına ve Maliye Kulübü öğrencilerine teşekkür ederim. Son olarak da bu projeye büyük ilgi gösterip yanımızda olan Prof. Dr. Fatih Özatay’a teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
Konuşmasına yapacağı sunumun planını anlatarak başlayan Prof. Dr. Fatih Özatay, “Öncelikle davet ettiğiniz için teşekkür ederim. İlk olarak karşı döngüsel maliye politikası üzerine, sonrasında mali alandaki manevralar ve Türkiye’de ekonominin durumu üzerine konuşalım istiyorum. En son da Türkiye’de nasıl bir politika düzenlersek işler yoluna girer diye düşünelim istiyorum” dedi.
“Türkiye gelişmiş ülkelerin dokuz puan gerisinde”
Ülke olarak tasarruf alanında sıkıntı yaşadığımızı belirten Prof. Dr. Fatih Özatay, “Bizim tasarruf alanımız çok düşük durumda bulunuyor. İddialı olmayan bir yatırım düzeyini karşılamak için bile yurtiçi tasarrufumuz yetmiyor ve yurtdışına borçlanmak zorunda kalıyoruz. Türkiye parametrelerde, gelişmiş ülkelerin dokuz puan gerisinde. Gelişmekte olan ülkelere de yakın; ama yine altında. Biz gelişmiş bir ülke olmak istiyoruz. Dolayısıyla ortalamayı bile tutturacak tasarruf oranımız yok demek. Tasarrufumuz yetmediği için sıkıntılar yaşıyoruz ve ekonomimiz kırılganlık gösterebiliyor” şeklinde konuştu.
“Türkiye ekonomisi zaten büyük bir ekonomi”
Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Özatay, ‘IMF’den borç almalı mıyız?’ şeklinde gelen soruyu, “Bir görüşe göre; düzlüğe çıkmamız için IMF’den borç almamıza gerek yok. Türkiye’de bir dönem çok başarılı olmuş bir program. Ama IMF’deki ülkeler çok büyük şovlar yapabiliyorlar. Bundan dolayı alerjik bir noktası var sanırım. Bu anlaşmanın bir pozitif tarafı var; o da yol haritanızın çıkıyor olması. IMF’nin verdiği para Türkiye için önemli değil, Türkiye ekonomisi zaten büyük bir ekonomi. İşlerin yoluna gireceğine dair olumlu bir sinyal vermiş oluyorsun. Bunlar IMF’nin pozitif yanları. Ama negatif de bir durum var. Kurlar ve faizler olaylardan çok çabuk etkilenebiliyor. Sonradan ülke olarak bir şeylerden vazgeçersen ciddi sıkıntılar yaratabiliyor. Beraber ilerlersen faydalı olabiliyor; ama bazen çok sinir bozucu olabiliyorlar” diye yanıtladı.
Editör: TE Bilisim