Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin adından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kamudan ihraç edilenlerin hak ihlallerinin tespiti için çalışma başlattı. Çalışma kapsamında 35 ilde KHK ile ihraç edenlerin sorunlarını dinleme kararı alan parti yöneticileri, yaklaşık 2 aylık çalışmanın sonucunda tespitlerini raporlaştıracak. Bu kapsamda Eskişehir'de 4'üncüsü düzenlenen toplantıya CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın, İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, KHK Platformları Temsilcisi Münir Korkmaz veCHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel katıldı.
HAKİKATİN PEŞİNDEYİZ
CHP iktidarında adaletin tesis edileceğini söyleyen Recep Taşel, '15 Temmuz darbe girişiminden beş gün sonra 20 Temmuz'da ilan edilen Olağanüstü Hal sonrası, Kanun Hükmünde Kararname kararları ile kamuda görevli yaklaşık 130 bine yakın yurttaşımız ihraç edilerek; işinden, aşından, sosyal çevresinden oldu. Gelirsiz kaldılar, açlığa mahkum edildiler. Çocuklarına, eşlerine, akrabalarına cevap vermekte zorlandılar. Bir işte çalışmaları bile engellendi. Kısaca; iktidar tarafından fişlendiler.Biliyoruz; sizler çok örselendiniz, yok sayıldınız, adeta sivil ölüme terk edildiniz. Attığınız çığlığı kimse duymadı. Haksızlığa uğradınız. Haksızlığa uğradığını düşünen bazı KHK'lı yurttaşımız da intihar ederek yaşamına son verdi.CHP olarak bizler, hakikatin peşindeyiz. Düşünceyi ifade etme özgürlüğünü savunuruz.Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. CHP, adaletin tesis edildiği, insanların mutlu özgürce yaşadığı, çoğulcu bir demokrasiyi mutlaka inşa edecektir. O nedenle hakikati arayan toplumun her kesimiyle işbirliği ve güç birliği yapmaya hazırız. Aydınlık bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz' diye konuştu.
YÜZLERCE KİŞİ KHK ZULMÜNDEN ÖLDÜ
Sivil ölülerin artık görülmeye başlandığına dikkat çeken Münir Korkmaz, 'Bu bizim 4'üncü buluşmamız. Eskişehir CHP il örgütüne ve buradaki KHK'lı arkadaşlara, buradaki emek meslek örgütlerine teşekkür ediyorum. Ben Adana'dan geldim. Burası çok güzel bir tablo. Demek ki sivil ölüleri görmeye başlıyoruz artık. Biz toplamda 132 çeşit hak mağduriyetine uğrayan aşağı yukarı 100 arkadaşımızın intihar ettiği, 800 civarında arkadaşımızın KHK zulmü sonunda yakalandığı hastalık sonucu öldüğü, hiçbir yerde çalıştırılmayan sosyal izolasyona tabi tutulan yurttaşlarız. Aranızdayız, akrabalarınızda var, mahallenizde, apartmanınızda var. Kolay değil bizim beş yıldır çektiklerimiz. Bu buluşmalar çok anlamlı. Sonuna kadar destekliyoruz. Bu ülkede demokrasi, adalet, barış istemek bir suç. Dolayısıyla medyada bu buluşmaların içeriğini itibarsızlaştırmak için çabalar var. CHP gerçekten bu konuda cesur davranıyor. Biz de KHK'lılar olarak sonuna kadar destekleyeceğiz bunu. Demokrasi mücadelesi kolay değil. Bir bedeli var. Zaten biz bu bedeli ödediğimiz için KHK'lı olduk' şeklinde konuştu.
KHK MESELESİYLE YÜZLEŞİLMELİ
KHK'lı meselesiyle artık yüzleşilmesi gerektiğine dikkat çeken Yüksel Taşkın, 'Bu girişimimiz çoğunlukla olumlu algılanıyor. Bazıları diyor ki, 'Samimi misiniz?' Ben Barış Bildirisi'ne imza attığım için üniversiteden atıldım. Çok sevdiğim mesleğimden atıldım. Kendim için de mücadele ediyorum. Bu samimiyet meselesini aşalım. Siyasi partilerin zaten böyle bir görevi vardır. 10 yıl sonra çok geç olacak. Şu anda toplumun farkında olduğu ama yüzleşmek istemediği bir mesele var. Ama yüzleşmeden olmaz. Bundan kaçamayız. Siyasetin hafızayı tazelemek gibi bir görevi var. Kimse yüzünü dönemez. Her siyasi partilinin bir KHK'lı komşusu var. AKP'li, MHP'li siyasilerin mutlaka bir KHK'lı komşusu var. Onlar da farkında durumun. Bu girişim bu konuda bir yarar sağlarsa ben de kendimce mutlu olurum. İnsan siyasi rakibinde de nezaket ve samimiyet arıyor. Aliyaİzzetbegoviç'iağzından düşürmeyen arkadaşlar iktidarda. Çok iyi anladıklarını sanmıyorum ama demiş ki o, 'Benim rakibime verebileceğim en büyük ceza adalettir.' Ben de rakiplerime vereceğim cezayı açıklıyorum. Kendim için adalet, onlar için adalet ve herkes için adalet. Bunun için de mücadele ediyorum' ifadelerini kullandı.
ÇARPITMAYA ÇALIŞIYORLAR
KHK'lı vatandaşlarla yaptıkları toplantıların içeriğini bazı basın kuruluşlarının çarpıtmaya çalıştığını söyleyen Gülizar Biçer Karaca ise, 'Biz İzmir'de, Adana'da ardından İstanbul'da toplantı gerçekleştirdik. Toplantının etkileri ve bu sivil ölüme terk edilen çoklu hak ihlalleri ile baş başa bırakılanların feryatlarını duymak isteyen bir iradenin ortaya çıktığını ve büyümekte olduğunu gören bazı yandaşlar heyecandan sabaha kadar uyumadılar. Gündemi değiştirmek için yalanlarla, çarpıtmalarla algı oluşturarak yandaşlarının ceplerini doldurarak, vatandaşlarını unutarak yarattıkları ekonomik buhranın etkilerini nasıl görmezden getiririz heyecanını taşıyan arkadaşlara da selamlarımı gönderiyorum. OHAL komisyonuyla bir görüşme talebim oldu. 2.5 ay boyunca görüşme talebinde bulundum. Sonunda zoraki de olsa 8 Ekim'de OHAL Komisyonu başkanından bir randevu aldım. Bir saatlik görüşme gerçekleştirdiğimde OHAL Komisyonu'na neye, nasıl karar verdiğine tanıklık ettikten sonra bu ülkede yaşanan hukuksuzlukların ve adalet arayışı için bir şeyler yapmamız gerektiğini anladım. Genel başkanımıza düşüncelerimizi arz ettik. Ve Türkiye genelinde KHK platformları temsilcileri ile görüştük. Ve sonunda bu toplantıların başlangıcını İzmir'de gerçekleştirdik' dedi.
KATILIM YOĞUNDU
Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl, İYİ Parti İl Başkanı Eren Ekmen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy, Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan ve birçok KHK'lı dinleyici olarak katıldı. MELTEM KARAKAŞ KAYA



Editör: TE Bilisim